Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :2018/229
KARAR NO : 2021/993
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/02/2018
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ——– altına alınan sigortalı—- tarafından——- gönderilen muhtelif —– ve malzemelerin davalı —- sahibi olduğu, sürücü —- yönetimindeki ———-aracı ile taşınırken — tarihinde —– kazaya karıştığı, taşınan emtiaların —- saçıldığını, sürücü —- meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, davalı —- diğer davalı—– sigorta ettiği için sorumlu olduğunu, —-olduğu için zararın—- kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, ekspertiz incelemesi ile 35.970,68-TL zararın sigortalıya 28/03/2017 tarihinde ödendiği ve ibraname imzalandığı açıklanarak, —— yönünden teminat limiti ile sınırlı olmak üzere, ödenme tarihi 28/03/2017 itibariyle avans faizi ile müteselsilen tahsili talep ettiği görülmüştür.
Davalı——– cevap dilekçesinde özetle; davalı—– —- müşterisi olan dava dışı ——– gönderdiği bir kısım muhtelif —- taşıma işini üstlendiği, — tarihinde dava dışı ——- ait olan ürünler davalı— taşınmaktayken trafik kazası meydana geldiği, davacı tarafın kazanın araç sürücüsünün kusuru sebebiyle meydana geldiği iddiasının kabulünün mümkün olamayacağını, kaza tutanaklarında davalı şirket sürücüsünün kusuru olmadığını, olay yoğun —- olduğu bir günde, karayolunun ortasında bir yayanın bulunması ve davalı şirket şoförünün bu yayaya çarpmamak amacıyla manevra yapması sonucu meydana geldiği, sisli bir günde yasal hız sınırının dahi çok çok altında aracı kullanmakta olan davalı şirket şoförüne karayolunun ortasında duran ve sisin içinde birden beliren yayaya çarpmaması için manevra yapması sonucu meydana gelen kaza sebebiyle kusur atfedilmesinin mümkün olamayacağı, bu hususlardan dolayı ——- sürücüsü ——– kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı, hukuki sorumluluklarının olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —–cevap dilekçesinde özetle—– —- altında— muafiyet uygulandığı, işbu dava ikame edilmeden önce davacının kendilerine başvurduğu, yapılan inceleme ile kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün %25 kusurlu olduğunun tespit edildiği ve kusur oranına denk 7.961,57-TL tazminatın ödendiği, temerrüde düşürülmedikleri ve avans faizi talep edilemeyeceği açıklanarak davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle; davacı tarafından sigortalısına ödediği bedelin, taşımayı gerçekleştiren davalı ve bu davalının taşıma sigortasından rücu talebine ilişkin tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; dava konusu taşıma esnasında emtianın hasarlanıp hasarlanmadığı, hasarlanmış ise hasar miktarı, hasardan dolayı tarafların sorumluluk durumları, trafik kazasında davalının sürücüsünün kusurunun olmamasının CMR 17/2 maddesi kapsamında sorumluluğu kaldırıp kaldırmayacağı hususlarında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
CMR’nun 17. maddesine göre taşıyıcı yükü teslim aldığı andan teslim edinceye kadar geçecek süre içinde hasara uğramasından sorumlu olmakla birlikte 17/2 maddesine göre hasarın taşımacının önlenmesine imkan bulunmayan bir durumdan meydana gelmesi halinde sorumlu olmayacağının düzenlenmesi karşısında; 14.11.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda davalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunun belirlendiği, aynı olay ile ilgili ———- dosyasında alınan raporda sürücüye tali kusur verildiği ve mahkemece bu rapor esas alınarak hüküm kurulduğu, ceza dosyasındaki rapor ile mahkememizce alınan rapor arasında çelişki olması nedeniyle, çelişkinin giderilmesi amacıyla— tarihli raporunun alındığı, raporda davalı şirket sürücüsünün kusursuz olduğunun belirlendiği, davalı —— —-sisli havada trafiğe çıkmasının başlı başına kusurlu ve özensiz hareket olarak kabul edilemeyeceği, gece vakti, bariyerlerle bölünmüş yolda, müteveffa yayanın aniden yola çıkması taşıyıcının ve sürücüsünün her tülü çabaya rağmen önleyemeyeceği bir durum olduğu ve CMR 17/2 maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmış, bu nedenle zarardan — —— şirketinin sorumlu olmadığı, taşıyıcının sorumlu olmadığına göre taşıyıcının —– sorumlu olmadığı değerlendirerek davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. ——
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan davacı tarafından yatırılan toplam 614,29-TL peşin harcın mahsubu ile artan 554,99-TL ‘nin talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalıllar tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına
5-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden —- belirlenen—- ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı—— vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.