Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/216 E. 2019/462 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/216 Esas
KARAR NO : 2019/462
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 20/02/2018
KARAR TARİHİ: 30/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket tarafından —— ait——- plakalı aracın kasko sigortası ile sigortalandığını, 26/10/2016 tarihinde araç seyir halinde iken davalı yana ait ———- plakalı aracın kusuru neticesinde sigortalı araca zarar verdiğini, iş bu kaza sebebi ile müvekkili şirketin sigortalısına hasar bedeli için 17/11/2016 tarihinde 4.894,77-TL tazminat bedeli ödediğini, müvekkili şirketin TTK. m. 1472 gereği sigortalının haklarına halef olduğunu, söz konusu tazminat miktarının rücu amacı ile zararın oluşmasında sorumlu olan davalı aleyhine İstanbul Anadolu 21. İcra Müd. ——— E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın zararın oluşmasında işleten olarak sorumluluğu sabit olmasına rağmen söz konusu icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, davalı yanın takibe, borca, faize ve tüm ferilerine yönelik tüm itirazların iptaline, itiraz nedeni ile duran İstanbul Anadolu 21. İcra Müd.nün ———– E. sayılı dosyası üzerinden takibin devamına, davalı yanın haksız ve kötüniyeli olarak takibe itirazı etmesi nedeni ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin ruhsat sahibi olduğu ve dava dışı —— sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın ———Caddesinde normal hızda seyir halinde iken, davacının sigortalısı olan ——-plakalı aracın karşı taraftan geldiğini, mezkur caddede iki aracın karşılıklı geçmeye çalışırken, müvekkiline ait araç sürücüsünün karşı araç sürücüsüne geçmesi için durup, yol vermesine rağmen, karşı aracın müvekkilinin sahibi olduğu araca çarptığını, davacının sigortalısı olan ——–plakalı aracın, müvekkilin aracına çarptıktan sonra, müvekkiline ait araç sürücüsünün hem yardımcı olmak hem de tutanak tutmak için araçtan indiğini fakat karşı aracın hiç bir şey olmamış gibi olay yerini terk ettiğini, davalı tarafın iddia ettiği gibi, kaza mahallini terk edenin müvekkiline ait araç sürücüsü değil, karşı araç olduğunu açıklanan nedenlerle haksız davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davanın, davalı adına kayıtlı ——-plaka numaralı araç ile davacı sigorta şirketi tarafından Kasko Sigortası ile sigortalanan dava dışı ——adına kayıtlı ———- plaka numaralı araç arasında meydana gelen trafik kazası sonucu, davacı şirketin ———— plaka numaralı araçta meydana gelen hasarı tazmin ederek, kusurlu olduğu iddiası ve ödemiş olduğu bedelin rücuen tahsili istemi ile ——- plaka numaralı aracın maliki olan davalı aleyhine İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğü’nün ——– Esas sayılı dosyası ile başlatmış olduğu icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkin olduğu görüldü.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK.’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK.’nın 4. maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. maddesinin 3. ve 4. nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür ve görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Yapılan incelemede davanın, davacı sigorta şirketinin kasko sigortası ile teminat altına almış olduğu hasar riskinin gerçekleşmesi nedeni ile sigortalısına yapmış olduğu ödemenin, davalı şirkete ait ——— plaka numaralı aracın sürücüsünün olayın gerçekleşmesinde kusuru bulunduğu iddiasıyla davalı şirkete rücu edilmesi ile ilgili olduğu, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı, dava konusu aracın kullanım amacının hususi olduğu anlaşılmıştır. Sigortalısına ödeme yapan sigorta şirketinin, ödeme yaptığı şahsın haklarına halef olacağı ve açacağı davalarda da sigortalı dava açsaydı görevli mahkeme hangi mahkeme olacaksa o mahkemenin görevli olacağı kuralına göre, davacının halefi olduğu dava dışı sigortalı ——-K ile davalı arasındaki uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle, somut olaydaki uyuşmazlık 6102 sayılı kanunun kapsamı dışında olup görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2013/10540 E., 2013/10602 K. sayılı kararı, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 2016/3321 E., 2016/5156 K. sayılı kararı ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 2017/1488 E., 2017/1478 K. sayılı kararı bu yöndedir. Davaya bakmakla görevli mahkeme genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan, HMK. m. 114/1-c uyarınca mahkemenin görevi dava şartlarından olup ve dava şartlarının davanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğinden, davacı tarafından davalılar aleyhine açılan iş bu davada mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK. m. 114/1-c ve 115/2 uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usul yönünden REDDİNE,
2-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi gereğince iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta süre içinde başvuru halinde dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/04/2019