Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/182 E. 2019/1190 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/182 Esas
KARAR NO : 2019/1190

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/02/2018
KARAR TARİHİ : 12/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA, SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin —— no.lu —– ile —— nakliye rizikolarına karşı sigortaladığını, müvekkili şirketin sigortalısı ——dava konusu emtiayı (—-bulunan — firmasından satın aldığını, söz konusu boyaların nakliyeci davalı ——sorumluluğunda ——–plakalı araca 30.09.2016 tarihinde parsiyel olarak yüklendiğini, 04.10.2016 tarihinde saat 03.40 sıralarında —–plakalı aracın ——- trafik kazası yapması sonucu araçta yüklü bulpnan emtialarda hasar meydana geldiğini, eksper raporunun ekinde bulunan tespit tutanağında ——– firmasına ait —– plakalı aracın —– ülke sınırları içerisinde kaza geçirmesi sonucunda araçtaki eşyaların —– plakalı araca nakledilerek devamının sağlandığı, —– kimya sanayi markalı 10 koli eşya ezik ambalajları bozuk ve kısmen akarlı olarak —- sevk edildi ifadelerinin yer aldığını, son olarak —- firmasında yapılan ekspertiz çalışmalarında söz konusu emtianın kumaş boyası olarak kullanıldığı, 10 adet tanktan 9 adedinin hasarlı olduğu, 2 adedinin tamamen patlak olduğu, 2.400 kg akmış olduğu, muhtemelen plastik ambalajlarda delikler meydana geldiğinin tespit edildiğini, sigortalı firma yetkilileri ve eksper tarafından düzenlenen kalite kontrol panelinde emtiaların okside olduğu ve kullanılamaz hale geldiğinin tespit edildiğini, söz konusu hasar sebebi ile müvekkili şirketin sigortalısına 37.224.00 TL tazminat ödemesi yaptığını (ödeme Euro olduğu halde sehven dava dilekçesinde TL olarak belirildiği anlaşılmaktadır), davalılardan — firmasının taşımayı yapan firma olarak davalılardan —–ise 1 no.lu davalının CMR sigortacısı olarak meydana gelen hasar nedeniyle her iki davalının da müştereken ve mütcselsilen sorumlu olduğunu, ekli ibraname ve ödeme dekontuna istinaden anılan ödeme ile müvekkili şirketin TTK md. 1472/1 uyarınca ve aynı zamanda temlik hükümleri gereğince dava ve talep haklarının halefi olduğunu, açıklanan nedenlerle vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve davalılar aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—— vekili cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlığa CMR hükümlerinin uygulanacağını, müvekkilinin meydana gelen zarardan sorumlu olmadığını. uyuşmazlık konusu taşıma işinin —- yapılması için müvekkilinin ———– firmasını görevlendirdiğini, —– firmasının da taşıma işini gerçekleştirmesi için ——– taşıma şirketi ile anlaştığını, taşıma ilişkisinden anlaşılacağı üzere müvekkilinin sadece taşıma işini organize ettiğini, fiili taşımanın yurtdışında mukim—– tarafından gerçekleştirildiğini, taşıyıcının sorumsuzluk hallerini düzenleyen CMR md 17/2 hükmü uyarınca müvekkilinden talepte bulunulmasının mümkün olmadığını, 17/2 uyarınca ‘Eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan ya da taşımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise taşımacı sorumlu tutulamaz” maddesinin bulunduğunu, müvekkilinin taşıma için gerekli talimatları vermesine ve önlemleri almasına rağmen söz konusu trafik kazasının gerçekleştiğini, ——firmasının sürücüsünün aracın hâkimiyetini kaybetmesi ve bunun sonucunda trafik kazasının gerçekleşmesinin müvekkilinin önleyebileceği bir durum olmadığını, davacının meydana gelen trafik kazası neticesinde dava dışı sigortalısı —- firmasına 37.224,00 € hasar ödemesinde bulunduğunu iddia ettiğini, davacının sunduğu —— incelemesinin müvekkilinin katılımı olmaksızın yapıldığını, dava dışı sigortalı —– kendi çalışanlarının düzenlediği tutanak ve ekspere verilen açıklamalar doğrultusunda tanzim edilen işbu ekspertiz raporunun müvekkilinin sorumluluğunun tespitinde esas alınmasının söz konusu olamayacağını, ilgili aktarma işleminin ne şartlar altında kimler tarafından ve hangi usulde yapıldığının bilinemediğini, CMR md 17/1 uyarınca “Taşımacı yükü teslim aldığı andan teslim edinceye kadar bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur” yer aldığını, bu bağlamda müvekkiline karşı ikame edilen davada söz konusu emtia hasarının taşıma sırasında ortaya çıktığının ispatlanması gerektiğini, hiçbir kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için müvekkilinin dava konusu hasardan sorumlu olduğu kanaatine varıldığı ihtimalde, olası tazminat miktarının CMR md 23 ve 25 hükümleri uyarınca hesaplanması gerektiğini, ayrıca tazminat hesabında dikkate alınması gereken bir diğer hususun taşıyıcının sınırlı sorumluluğu olduğunu, nitekim CMR md 23/3 hükmü uyarınca tazminat eksik brüt ağırlığın kilo başına 8,33 özel çekme hakkını aşamayacağını, davacı taraf Aktif ekspertiz raporunda belirtildiği şekilde 33.840,00 € hasar tutarı haricinde sigortalısı ile aralarındaki sigorta poliçesinden kaynaklanan %10 ek bedel olan 3.384,00 € ödemeyi de müvekkilinden talep ettiğini, davacının yaptığı fazla ödemeyi davalı sigortalıdan talep etmesinin mümkün olmadığını, davacının talep ettiği fahiş faiz oranının da reddi gerektiğini, dava konusu iddia edilen alacağa yıllık %5 oran üzerinden faiz işletilebileceğini, müvekkili aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin de mümkün olmadığını, dava konusu olayın yargılamayı gerektirdiğini belirterek davanın ——firmalarına ihbar edilmesini, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafın davasına dayanak gösterdiği ekspertiz raporundaki tespitlerin kabulünün mümkün olmadığını, zira ekspertizin sigortalı —– ve müvekkili şirketin yokluğunda yapıldığını, tek taraflı tespitin kabul edilemeyeceğini, müvekkili şirket nezdindeki poliçenin taşıyıcı sorumluluk poliçesi olup sigorta şirketinin sorumluluğunun ancak sigortalının kusurlu olması halinde ve kusuru oranında söz konusu olduğunu, davacı tarafın sigortalısının ihbar yükümlülüklerini usulüne uygun olarak gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin araştırılması gerektiğini belirterek açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava; Hukuki niteliği itibariyle taşıma sigorta poliçesine dayalı rücuan tazminat istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davacı … şirketi dava dışı sigortalısı olan —– ile aralarında yapılan nakliyat emtia sigortası abonman poliçesine göre sigortalısının malının taşıma sırasında zarar görmesi nedeniyle yaptığı ödemeyi davalılardan tahsil amacıyla icra takibi başlatmış, itirazın iptalini talep etmiştir.
İstanbul Anadolu —–İcra Müdürlüğü’nün 2017/25912 sayılı icra dosyası incelendiğinde, 08/09/2017 tarihli takip talebi ile 37.224,00 euro asıl alacak ile 2.230,38 euro işlemiş faiz ile birlikte toplamda 39.454,38 euro alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, takip tarihinden itibaren yasal faiz talep edildiği görülmüştür. Davaya konu icra dosyasında, ödeme emrinin borçlulardan —–şirketin 13/10/2017; —- şirketine 16/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlulardan —– şirketinin 20/10/2017;—– şirketinin 23/10/2017 tarihinde borca, faize, ferilerine itiraz ettiği görülmüştür Borçlu —- şirketi ayrıca yetkiye, husumete itiraz etmiş, zamanaşımı definde bulunmuştur. Davacının da 13/02/2018 tarihinde süresinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığa konu kaza ile meydana gelen hasarın, kot boyası mahiyetindeki emtianın Almanya’dan Türkiye’ye taşınması sırasında meydana geldiğine göre CMR Konvansiyonu hükümlerine tabi olduğu ve mahkememizin görevli olduğu çekişmesizdir.
Anılan Konvansiyona tabi taşıma sözleşmelerinde kural olarak taşıyıcının sınırlı sorumluluğu öngörülmüştür. Taşınan emtianın bir kısmının hasarlı ve eksik teslim edildiği dosya kapsamıyla sabittir. Mahkememizce yapılacak incelemeler, geçerli bir poliçe ilişkisi olup olmadığı, sigorta şirketinin sigortalısına yaptığı ödemenin teminat kapsamında kalıp kalmadığı, CMR 23 ve 25 nci maddeleri uyarınca davalı taşıyıcının sorumlu olduğu tazminatın üst sınırı tespit edilip, gerçek zararın üst sınırı aşıp aşmadığı, tutarın kadri maruf olup olmadığı noktalarında toplanmıştır.
Davacı … ile dava dışı sigortalı arasında 01/01/2016-2017 vadeli sigorta sözleşmesinin düzenlendiği dosyadaki poliçe ve hasar dosyasından anlaşılmaktadır. Davalılar —– şirketi le davalı … şirketi arasında da 29/02/2016-2017 vadeli Taşıyıcı sorumluluk blok abonman poliçesi aktedilmiştir. Dolayısıyla kazanın meydana geldiği tarih, 24/10/2016 tarihi itibariyle davalılardan —- taşıyıcı, diğer davalı … ise —- şirketinin sorumulluk sigortacısıdır.
Her ne kadar davalı—- şirketi kendisinin komisyoncu olduğunu ileri sürmüşse de, kendisinin taşıma işini başka bir firmaya gördürmesi sorumluluktan kurtarmayacaktır.
Davalı—- şirketinin sorumluluğunda taşıma işinin —– şirketine taşere edildiği, onun da ——- isimli firmayla anlaştığı ve söz konusu kazanın 30/09/3016 tarihinde —-plakalı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu tek taraflı trafik kazası şeklinde gerçekleştiği anlaşılmıştır. Dava dışı araç sürücüsünün tutanakta geçen kendi beyanına göre meyve suyu almak için şişeyi almaya çalıştığı sırada aracın toprak yola düştüğü, aracı tekrar yola çıkarmaya çalışırken kazanın meydana geldiği ileri sürülmüştür. Diğer bir deyişle kazanın önlenemeyecek bir durumdan doğmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı … şirketinin kendisine süresinde yapılan ihbar sonucu sigortalısına 06/01/2017 tarihinde banka yoluyla 39.454,38 euro ödeme yaptığı anlaşılmış, yapılan ödemeye ilişkin dekont dosyamız arasına alınmış, bu husus ve ödeme tarihinden itibaren davacı sigortacının, TTK.nun 1427,1429 ve 1459 maddeleri uyarınca sigortalısının haklarına halef olacağı anlaşılmıştır. Davacı tarafından yapılan ödemenin sigorta poliçesi kapsamında olduğu, sigortalının müterafik kusuru olduğunu gösterir hiç bir iddia, bilgi, belgenin olmadığı anlaşılmıştır. Bir diğer deyişle davalı taşıyan, kendisini sorumluluktan kurtaracak bir kurtuluş beyyinesi de ortaya koyamamıştır.
Mahkememizce taşıma uzmanı, sigorta uzmanı ve muhasip bilirkişi tarafından oluşan bir bilirkişi heyetine inceleme yaptırılmış, bilirkişi 17/05/2019 tarihinde raporunu sunmuştur. Mahkememizce denetlenen ve benimsenen bilirkişi raporunun, yapılan —-kuru hesaplamasının usul ve yasaya uygun olduğu, olayın oluşuna uygun olduğu anlaşılmıştır. Davacı … şirketinin bağımsız eksperin tayin ettiği tutardan dahi azını ödediği, ödemenin kadri maruf olmadığını gösteren bir delilin de olmadığı görülmüştür.
Bir başka incelenecek husus icra takibinde işlemiş faiz istenip istenemeyeceği, temerrüt tarihi ve faizin türüdür. CMR 27 nci maddesinde temerrüt faizinin başlangıcının ödeme isteğinin yazılı olarak taşıyıcıya yapılan başvuru tarihi, böyle bir başvuru yapılmadan doğrudan dava açılması halinde davanın açıldığı tarih olacağı hükme bağlanmıştır. Anılan bu madde uyarınca davacı … şirketinin dava açmadan evvel ödediği tutar için davalıya başvurmuş olması gerekir. Ne var ki dosyada CMR 27 md. bağlamında geçerli bir ihtar yoktur. Bu nedenle temerrüt tarihinin icra takibinin başladığı tarihinde başlayacağı kabul edilmiştir.
Yine CMR Konvansiyonunun 27. maddesinde yabancı para birimi cinsinden yapılan ödemeler için yüzde beşlik faiz oranının geçerli olacağı düzenlenmiştir. Her ne kadar icra takibinde alacaklı yasal faiz talep etmişse de, (talep edilen yasal faiz oranı %5 lik faizden yüksek olduğundan) bu talebin kabul edilebilirliği yoktur. Döviz türündeki asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar %5 oranında faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Davalı ———- şirketinin ödeme emrine itiraz dilekçesinde yer alan yetki itirazının da sigorta şirketlerinin merkezlerinin mahkememiz yetki alanında kalması nedeniyle dinlenirliliği bulunmamaktadır. Yine zamanaşımı definin de koşulları oluşmamıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulüne
İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün—-esas sayılı takip dosyasında davalı tarafça yapılan İTİRAZIN kısmen İPTALİ ile takibin 37.224,00 euro asıl alacak üzerinden DEVAMINA;
Asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar CMR Konvansiyonunun 5. maddesine göre %5 oranında faiz uygulanmasına;
Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
Fazlaya ilişkin kısmın reddine;
2-Alınması gerekli 10.690,32TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.022,84TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8.667,48TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90TL. başvurma harcı, 2.022,84TL peşin harcın toplamı olan 2.058,74TL’nin davalılardan müştereken ve mütselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 3.817,20TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%94,35 kabul %5,65 ret oranında) olmak üzere 3.601,41TL’nin davalılardan müştereken ve mütselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7—— tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 15.269,77TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve mütselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8- —– göre reddedilen miktar üzerinden davalılar vekili için takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı davalı — vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.