Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/180 E. 2018/600 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/180 Esas
KARAR NO : 2018/600 Karar
DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 12/02/2018
KARAR TARİHİ : 03/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkiline ait ve davalı … şirketinin, kasko sigortası yaptığı ………plakalı aracın, 23.09.2012 tarihinde kazaya karışmış ve hasar görmüş olduğunu, davalı … şirketince……… sayılı kasko hasar dosyası açıldığını, ancak müvekkilinin hasarının giderilmesi yönündeki talebinin reddedildiğini, araçta meydana gelen hasarın 7.500,00 TL olduğunu belirterek davalının 7.500,00 TL’lik hasar bedelini muaccel olduğu tarihten itibaren ticari avans faiziyle birlikte ödemeye mahkum edilmesini yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacıya ait ……. plakalı aracın, müvekkili şirket nezdinde 21.11.2011/2012 vadeleri için …..nolu kasko sigorta poliçesiyle sigortalı olup sigorta bedelinin 26.738,00 TL olduğunu, kazayı takiben sigortalı aracı kullanan sürücü Tekin Kabakçı’nın alkollü olduğunun tespit edilmiş olduğunu, kasko sigortası genel şartlarının 5.5.maddesi gereğince, alkollü araç kullanarak kazaya sebebiyet verdiğinden hasarın teminat dışında kaldığını belirterek, davacının hasar bedeli talebinin reddedildiğini, bu nedenle haksız ve yersiz açılmış olan davanın reddine karar verilerek yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle, kasko sigorta ilişkisinden dolayı hasar bedeli istemli tazminat-alacak davasıdır.
Mahkememiz 19/11/2015 tarihli kararında açılan davanın HMK 114 ve HMK 115 maddeleri uyarınca , dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin 2017-3143 Esas, 2017-9363 Karar sayılı ilamında;”28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Mahkemece; davacı sigortalı ile davalı sigortacı ile arasında kurulan kasko sigorta sözleşmenin 6502 sayılı TKHK’nın 3. maddesi anlamında bir tüketici işlemi olduğu, davacının somut olayda sigorta sözleşmesine dayalı olarak davalıdan araçta meydana gelen hasarın tahsili talebinde görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu gözetilerek, mahkemece, davanın HMK 114/1-c.maddesi gereğince görevsizlik nedeniyle HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.”şeklinde Mahkememiz hükmü bozulmuş ve yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve Yargıtay ilamı birlikte değerlendirildiğinde, Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine,
2-HMK’nın 20. Maddesi uyarınca, kararın kesinleşmesi ve talep halinde dosyanın görevli Nöbetçi İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/07/2018