Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/176 E. 2019/341 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1180 Esas
KARAR NO : 2019/239 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/10/2016
KARAR TARİHİ: 12/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından, ———– Şubesine ait keşidecisi ——– olan —– tarih ve —-çek nolu, —-tarih ve —- çek nolu, —– tarih ve —– çek nolu ile ——- tarih ve ——- nolu çekler keşide edilerek ——- emrine yazılıp, ondan da müvekkiline ödeme olarak verildiğini, ilgili çeklerin bankada karşılıksız çıktığını, bankanın yasa gereği ödemekle yükümlü olduğu tutarı ödemediğini, söz konusu alacağın tahsili için İstanbul Anadolu 24.İcra Müdürlüğünün——— Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini, itiraz üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Sözkonusu çeklerin banka şubesine getirilerek ibraz edildiğinde, çekler üzerinde inceleme yapıldığı, neticesinde çeklerdeki keşideci imzasının bankalarındaki keşideciye ait imza örnekleriyle uyuşmadığını tespit edildiği, bu nedenle çeklerin ödenmediğini, bankanın çekteki keşidecinin imzasını inceleme yükümlülüğü bulunduğunu, basiretli bir tacir gibi davranıldığını izah edilen sebeplerle açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle İstanbul Anadolu 24.İcra Müdürlüğünün ——— E sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememiz ——– tarihli kararında; —– imza incelemesi ve Grafoloji uzmanından alınacak bir raporla mümkün olup bu konuda davalı şirketin sunduğu bir Grafolog uzmandan alınan raporu bulunmamaktadır. Banka sadece çek ibraz edildiğinde tarafa ödeme yapmakla yükümlü olup bu kişinin kimliği alınması ve imzasının bulunması bankaca yeterli görülmelidir. Eğer banka imzanın sahte olduğunu düşünüyorsa ayrıca dava konusu ederek bu ödememenin gerekçesini yargılama aşamasında tedbir olarak isteyebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizin anılan hükmü —– tarihinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2016-3927 Esas, 2016-7595 Karar sayılı kararı ile; davalı banka, çek karnesi düzenleyerek 3167 sayılı Yasa uyarınca karşılıksız çıkan çeklerden doğan zorunlu karşılık tutarını ödemekle yükümlüdür. Ancak çek yaprağındaki imzanın keşideciye ait olduğunun tespiti gerekir. Bankanın bu yönde itirazda bulunduğu ve imza incelemesi istediği gözetilmeden eksik inceleme yapıldığından bahisle, Mahkememiz kararı bozulmuştur.
Dosya konusunda uzman grafoloji bilirkişiye verilmiş bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi raporunda; inceleme konusu,—— Bankası —Şubesine ait,— keşide tarihli, —-TL meblağlı , —– seri nolu,—- keşide tarihli —-TL meblağlı,— seri nolu, — keşide tarihli, —-TL meblağlı — seri nolu, — keşide tarihli —TL meblağlı, —- seri nolu, keşidecisi, ——–olan toplam dört adet çek aslının ön yüzündeki keşideci imzalarının, mecut mukayese imzasına kıyasla, —– eli mahsulü olmayan , adı geçenin hakiki imza modellerinden istifa edilmek suretiyle bakılarak taklit yöntemiyle husule getirilmiş imzalar olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin bozma ilamı birlikte değerlendirildiğinde ;
6012 sayılı Türk Ticaret Kanununun 801ila 815 maddeleri arasında yer alan düzenlemelere göre muhatap bankanın çekteki keşideci imzasının ve çekin sahte olup olmadığını kontrol yükümlülüğü bulunmaktadır. Zira Kanunun 812 maddesi uyarınca sahte ve tahrif edilmiş çeki ödeyen bankanın doğacak zararlardan sorumlu olacağı yönündeki düzenleme de bu hususu teyit eder niteliktedir. Somut olayda davalı muhatap banka tarafından dava konusu edilen çeklerin ibrazı üzerine çek üzerindeki keşideciye ait imzayı kontrol etme yükümlülüğünden hareketle mezkur çekler üzerindeki imzaların keşidecinin muhatap bankada bulunan imzaları ile karşılaştırılması neticesinde imzaların uyuşmaması dolayısıyla ödeme yapılmaması yerinde bulunmaktadır.
Belirtilen sebeplerle yasal yükümlülüğünü ve kendisinden beklenen özeni gösteren davalı bankadan mevcut şartlar çerçevesinde yasal yükümlülük tutarının ödenmesinin beklenemeyeceği, Ayrıca Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesinde de dava konusu çeklerdeki imzaların keşideci eli ürünü olmadığı belirlenmekle, davalı bankanın çeklerin yasal yükümlülük tutarını ödeme yükümlülüğü bulunmadığı ve bu çerçevede icra takibine yapılan itirazın yerinde olduğu belirlenmiş olup anılan sebeplerle davacının davasının reddine karar vermek, gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Reddine,
2-Alınması gerekli 44,40- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 76,55- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye fazla yatan 32,15- TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 624,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
12/03/2019