Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/175 E. 2021/1038 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/175 Esas
KARAR NO : 2021/1038 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2018
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davalı şirkete ————-tarihli—– tutarındaki faturalar içeriğinde bulunan malları satarak teslim ettiğini, davalının malların bedeli olan 73.63284-TL’yi ödemediğini ve bunun üzerine —– dosyası ile icra takibi başlattıklarını, borçlunun takibi ile takibin durduğunu, müvekkilince malların borçlu/davalı tarafa tam ve eksiksiz olarak teslim edilmiş olduğunu belirterek —- dosyası ile başlatılan takibe itirazın iptaline, itirazın kötü niyetli olması nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı/borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; —— işlerini müvekkili —başladıklarını, söz konusu projede kullanılacak olan—- davacı şirketle anlaşıldığını, bahsi geçen ürünlerin davacı tarafından tam ve zamanında sıkıntısız olarak müvekkili şirkete teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, ancak sözleşilen şekilde yerinen getirilmediğini, ilk sevkiyatla birlikte tamamı —- üzere bir —-malzemenin müvekkiline gönderildiğini, sonrasında sıkıntıların baş gösterdiğini, sevkiyatlarda bir —– civarında ürün gönderildiğini, gelen malzemelerin ise eksik ve kırık çıktığını, müvekkilinin bu durumdan dolayı itibar kaybına uğradığını ve maliyetlerin arttığını, ürünün gecikmesinden dolayı da müvekkili şirket ile işveren arasındaki diyaloğun bozulduğunu ve müvekkilince bir kısım faturaların iade edildiğini ve reddedildiğini, ayrıca — davacı tarafa keşide edildiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle— takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı ve davalının teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğu iddiasının yerinde bulunup bulunmadığına ilişkin bulunmaktadır.
Dava dosyasının içinde bulunan—incelendiğinde; davalı ….—. aleyhine davacı …vekili tarafından; —- ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsili talebiyle genel haciz yoluyla takip yapıldığı, ödeme emrinin takip borçlusuna 22.01.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 23.01.2018 tarihli Dilekçe ile “alacaklının icra takibine konu ettiği ve dosyaya ibraz ettiği faturalara ilişkin olarak iade faturaları düzenlenmiş ve alacaklı şirkete iletilmiştir. Alacaklı şirketin takibe konu ettiği faturalarda bahsi geçen ürünlerin çoğu ayıplı olup hem mail yoluyla hem noter yoluyla bu konular şirket yetkililerine iletilmiştir. İcra takibine, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ediyoruz.” açıklaması ile yapılan itiraz neticesinde duran takibin devamını sağlamak için itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir. Öncelikle davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için —- dosyasına talimat yazılmıştır. Davacı taraf ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde Bilirkişi —— tarafından düzenlenen 07.10.2019 tarihli Rapor sunulmuştur. Bilirkişi raporunda özetle; “Davacı şirketin 2017 yılı Ticari Defterlerinin TTK’nın 64/111 ile 213 s ayılı VUK’nın 220-222 maddelerinde öngörülen esaslara ve 1 sıra no’lu Elektronik Defter Genel Tebliğine göre, oluşturulan berat dosyalarının süresi içerisinde —–sistemine yüklenip onaylandığı, yine 2017 yılı envanter defter açılış onayının süresi içerisinde yaptırıldığı, davacı şirketin defter kayıtlarının birbirini takip ve doğruladığı, sonuç olarak davacı … —- 2017 yılı ticari defterlerinin, eksiksiz olarak kanuna uygun tutulduğu, davalı ticari defter bilgilerinin dosya kapsamında mevcut olmadığı, açıklanan nedenle incelenemediği, davacı şirketin—- 22.10.2017 tarihinde takibe konu yapılan 6 adet 83.392,70-TL tutarındaki faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı yanın ticari defterlerinde 22.10.2017 takip tarihi itibarıyla davalı şirketin 73.632,84-TL borç bakiyesinin kayıtlı olduğu yönünde” tespitte bulunulmuştur.
Mahkememizce davalı tarafın defterlerin incelenmesi için dosyanın Mali Müşavir bilirkişiye verilerek, rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; Davacının defterleri talimat yoluyla incelendiği, 2017 —— yöntemi ile tutulduğu, — defterinin noter açılış tasdiki yerine getirildiği, davalının defterlerinin incelendiği,—–yöntemi ile tutulduğu, envanter defterinin noter açılış tasdiki yerine getirildiği, davacı ve davalının kayıtları ile davalıya ilişkin — formlarının birebir uyumlu olduğu, dosyadaki belgeler itibariyle davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 73.632,84 TL alacaklı olduğu, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın faturalara dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları oluşa ve denetime uygun bulunmakla Mahkememizce de hükme esas alınmıştır. Bilirkişi raporları ile her iki tarafın ticari defterlerinin vergi dairesi kayıtlarının birbirine uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafça düzenlenen faturalar, davalı tarafça kayıtlarına işlenmekle ve bağlı olduğu vergi dairesine bildirilmekle fatura içeriği kabul edilmiş durumdadır. Davalı tarafın mal teslimine yönelik bir itirazı da bulunmamaktadır. Davalı tarafça—–iade faturaları düzenlenmiş ise de ayıplı olduğunu iddia ettiği ürünleri davacı tarafa iade ettiğine ilişkin bir kayıt sunulmamıştır.
Davacı tarafça icra takibine dayanak yapılan ——— numaralı —-tutarındaki faturalar davalı taraf ticari defterlerinde kayıtlı bulunmaktadır.
Davalı taraf satım konusu ürünlerin ayıplı olduğunu iddia etmektedir. Buna ilişkin olarak tanık isimleri bildirmiş ve—— nolu İhtarnamesini ve ihtarname ekindeki 12.12.2017 tarihli —- delil olarak ileri sürmüştür.
TTK 23/c maddesi hükmü uyarınca, ticari satışta maldaki ayıpla ilgili ayıbı ihbar süresi 2 gün olarak düzenlenmiştir. Maldaki ayıp açıkça belli değilse, alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde malı incelemeli veya incelettirmeli ve bu inceleme sonunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, bu sürede satıcıya bildirmelidir. Anılan kanun hükmünde diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükmünün uygulanacağı düzenlenmiştir. TBK 223/2 maddesine göre, alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Ayıp ihbarının TTK 18.madde hükmü uyarın yazılı şekilde yapılması lazımdır.
Somut olayda ürünlerdeki ayıp iddiası gözle görülür şekilde açık ayıp niteliğindedir. Davacı tarafça gelen ürünün ayıplı olduğuna ilişkin TTK 23/son anlamında yine aynı Kanunun 18.maddesi hükmü çerçevesinde süresinde yapılmış yazılı bir ayıp ihbarı bulunmamaktadır. Ayrıca davalı taraf ayıp iddiasını ispat edememiştir.
Takip konusu fatura tutarlarının ödendiğine ilişkin davalı tarafça yazılı bir delil de getirilmiş değildir.
Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Anılan yasa hükümleri, bilirkişi raporları ve dosya kapsamından toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle 73.632,84-TL alacaklı bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme ve davalının takip öncesinde temerrüte düşürüldüğüne ilişkin bir kayıt bulunmadığından davacının takip öncesi işlemiş faiz talebi yerinde bulunmamaktadır. Bu kısma yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
Tarafların tacir olması ve aradaki ilişkinin ticari nitelikte bulunması sebebiyle davacı alacağına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerekmektedir.
Ayrıca takip konusu alacak takip öncesi itibariyle belirli(likit) olduğundan davalı aleyhine kabul edilen tutarın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE; Davalının—– Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 73.632,84-TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen tutarın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 5.029,86-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 889,54-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.140,32-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90-TL. başvurma harcı, 889,54-TL peşin harcın toplamı olan 925,44-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.394,50-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 2.393,86-TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5—— tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 10.372,27-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- — tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 19,67-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.