Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1518 E. 2020/309 K. 27.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1518 Esas
KARAR NO: 2020/309 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/12/2018
KARAR TARİHİ: 27/04/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin kendi bünyesinde bulunan ——— karşılığında davalıya kiraladığını ve davalının da —— alıp kendi işinde kullandığını, davacı şirketin ——- tutarında fatura kestiğini, davalının yasal süresi içerisinde faturaya itiraz etmediğini fakat borcu da ödemediğini, davalı borcunun ödemediği için icra takibi başlatıldığını, borçlunun adi şirketin yarısının ortağı olduğunu belirterek borcun yarısının kendisinin olduğunu, borcun kalan yarısının ise adi şirket ortağının olduğunu belirterek borcun yarısına itiraz ettiğini, adi şirketin ortağının icra dosyasında da borçlu tarafından ikrar edildiği üzere davalı taraf olduğunu ve TBK m.638/3’e göre adi şirketin her ortağının üçüncü kişilere borçlardan müteselsil sorumlu olduklarını, davalının beyanının kanuna aykırı ve kötü niyetli bulunduğu beyanla fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla itirazın iptaline——— borcun takip dosyasında belirtilen işlemiş yasal faiziyle ödenmesine ve takip konusu alacağa % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf duruşmaya katılmamış, dosya içerisinde herhangi bir cevap dilekçesi de sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle,Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının: icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatına, davacının davalıdan fatura tutarı kadar alacaklı olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Davacı vekilinin ———- tarihli Dilekçesinde; karşı tarafla sulh olduklarını ve davadan feragat ettiklerini ve protokol gereği karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep ettiğini ve dilekçe ekinde sulh protokolünün bir örneğinin dosyaya sunduğu görüldü.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve davacı vekilinin ——- tarihli dilekçesi ve dilekçe ekinde sunulan ve her iki tarafında imzasının bulunduğu Sulh Sözleşmesi birlikte incelendiğinde, tarafların karşılıklı olarak sulh oldukları anlaşılmıştır. Tarafların sulh olması sebebiyle davanın konusuz kaldığı görüldüğünden konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraflarca sulh olunması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 54,40-TL harcın dava açılırken peşin olarak yatırılan 514,81-TL nin mahsubu ile bakiye 460,41-TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Tarafların sulhe göre karar verilmesi yönünde talebi bulunmadığından, tarafların leh ve aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine,
4-Dosyada bulunan mevcut gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/04/2020