Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1511 E. 2020/807 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO 2018/1511 Esas
KARAR NO: 2020/807
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 16/09/2014
KARAR TARİHİ: 27/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili——– eşi ve———- tarihinde sürücüsü ve işleteni olduğu—– plakalı araçla — geçirdiği trafik kazasında vefat ettiğini,—– kusurlu olduğunu, kaza yapan —- plakalı aracın davalı sigorta şirketine —– olduğunu, müvekkillerinin desteği — yıllık meslek tecrübesi olan marangoz ustası olduğunu, öldüğünde ——işyerini bacanağı—- ile beraber işlettiğini, aylık kazancının ortalama —– olup vefat ettiğinde bankada bir miktar parası, bir evi ve kamyoneti bulunduğunu, —— tarafından tam kusurlu desteğin mirasçılarının destek zararını isteyebileceklerinin hüküm altına alındığını, destekten yoksun kalan davacıların 3.kişi sıfatıyla davalı sigorta şirketini hasım göstererek bu davayı açmakta haklı olduklarını, dava açılmadan önce davalı şirkete müvekkillerinin alacağının hesaplanarak kendilerine ödenmesi için –tarihinde müracaat edildiğini ancak davalı şirket tarafından —- tarihli cevabi yazı ile talebe olumsuz yanıt verildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik destekten yoksun kalan ——— olmak üzere —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde;—- plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde—– teminat altına alındığını, müteveffanın davaya konu aracın sürücüsü ve işleteni olduğundan müteveffa mirasçılarının dava hakkı bulunmadığını, sürücü işleten yakınlarının 3.kişi olarak kabulünün mümkün bulunmadığını, hiçbir hukuk kuralının kişinin kendi kusuru ile sebep olduğu zarardan faydalanması durumunu düzenlemediği gibi bu faydayı da koruyamayacağını, bir zararın doğmasına ya da artmasına neden olan kişinin sonuçlarına da katlanmak zorunda olduğunu, davacı taraflara —— tarafından maaş bağlanıp bağlanmadığı, herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti gerektiğini, ödeme yapılması veyahut maaş bağlanması durumunda müvekkili şirketin bir sorumluluğunun bulunamayacağını, müteveffanın maaşının resmi belgelere dayanmaması durumunda asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçedeki teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, müvekkili şirkete dava tarihine kadar yapılmış bir ihbar bulunmadığından faiz başlangıç tarihinin de dava tarihi itibariyle yasal faiz olması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava; Hukuki niteliği itibariyle —- tarihinde meydana gelen ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası sonucu vefat eden —— geride kalan hak sahibi davacı eş ve çocuklarının destekten yoksunluk tazminatı istemine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda: Davacıların—– sürücüsü ve işleteni olduğu —– plakalı araçla —- geçirdiği trafik kazası ile hayatını kaybettiği, — plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketine — tarihleri arasında —— sigortalı olduğu, davacıların davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduğu davalı sigorta şirketinin —-tarihli cevabı yazıya göre olumsuz yanıt verdiği, ihtilafsız olup; uyuşmazlığın davalı sigorta şirketinin davacıların destekten yoksun kalma tazminatı isteminden sorumlu olup olmadığı, şayet davalı sigorta şirketi destekten yoksun kalma tazminatından sorumlu ise her bir davacının destekten yoksun kalma tazminatının miktarı, davacılara —— ödeme yapılıp yapılmadığı, davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu destekten yoksun kalma tazminatı miktarı, faizin başlangıç tarihi noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ile birlikte aktüerya ve tazminat hesaplama uzmanından — tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce denetlenip benimsenen ve teknik ayrıntıları gösterilen bilirkişi raporu ile toplanan deliller gereğince kazanın meydana gelmesinde— plakalı —- müteveffa sürücüsü davacıların ——- tamamen kusurlu olduğu sabit olup başka herhangi bir kimseye kusur izafesi mümkün değildir. Bu nedenle —— tarafından sigortalanmış olan—– müteveffa sürücüsü—– kusurlu olduğu duruma göre değerlendirme yapılmıştır.
——kararında———– sürücüsünün veya işleteninin tam kusurlu olması halinde desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine, ——— göre aracın ———- davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna karar vermek gerekir.” şeklinde hüküm kurmuşlardır. Bu nedenle—— yukarıdaki kararı dikkate alınarak davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde müteveffa —– kusurlu olsa bile müteveffanın desteğinden yoksun kalan davacı eş ve çocuklarının destekten yoksunluk nedeniyle maddi tazminat talep edebilecekleri kabul edilerek maddi zarar hesabı yapılmıştır.
Müteveffanın gelir durumunun tespiti bakımından——— müzekkere yazılmış,—- deneyime sahip bir marangoz ustasının ortalama aylık ücretinin — itibariyle net —– olduğu belirtilmiş, müteveffa emsallerinin kaza tarihi olan —–yılında elde edeceği kazançlar belirtilmediğinden ——- konuya ilişkin değişik ve yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere müteveffanın—– için emsal ücret araştırması ile belirlenen net ücreti ile aynı dönemdeki net asgari ücretle kıyaslanmak suretiyle davacının emsal ücret araştırmasında yer almayan —- yıllarına ait net ücretleri tespit edilerek maddi tazminat değerlendirilmesi yapılmış, davacı hak sahiplerinin nihai ve gerçek maddi zararı belirlenmiştir.
Mahkememizin —-Karar sayılı kararının gerekçesinde; “benimsenen bilirkişi raporu gereğince davacı — nihai ve gerçek maddi zararının —— nihai ve gerçek maddi zararının —– nihai ve gerçek maddi zararının ise — olup toplam ——– olduğu hesaplanmış, davalı ——- teminat limitini aştığından davacıların teminat limiti dahilindeki maddi zararı garameten tespit edilmiş, ——- teminat limiti ile sınırlı olarak nihai ve gerçek maddi zararının — teminat limiti ile sınırlı olarak nihai ve gerçek maddi zararının ——– olduğu, —-teminat limiti ile sınırlı olarak nihai ve gerçek maddi zararının —– olduğu saptanmış, davalı —— tazminat ödemesine ilişkin ——tarihinde başvuru yapıldığı, bu başvurunun — tarihinde davalı tarafından teslim alındığı anlaşıldığından —- günü sonrası olan —— tarihi temerrüt başlangıcını teşkil edeceğinden yasal faizin bu tarihten işletilmesine karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili iş bu davasını belirsiz alacak davası olarak açmış ise de bilirkişi raporundan sonra davasını süresinde ve usulüne uygun olarak ıslah ederek gerekli ıslah harcını da yatırmış olmakla mahkememizce denetlenip benimsenen bilirkişi raporu gereğince davacıların destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır. ” şeklinde gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı tarafından temyizi üzerine; ——— sayılı kararı ile “1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacıların talebinin doğrudan kendileri üzerinde doğan destekten yoksunluk zararına ilişkin olması, bu zararın oluşumundaki desteğin kusurunun davacılara yansıtılamayacağı, sürücü desteğin kusurlu olmasının, onun desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine ilişkin ———– sayılı ilamları uyarınca, davalının tazminattan sorumluluğuna hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat ——- istemine ilişkindir. Desteğin kaybı nedeniyle uğranılan gerçek zarar miktarının tespit edilebilmesi için, öncelikle desteğin gelirinin doğru saptanması gerekir.
Dava dilekçesinde, destek —–yıllık marangoz ustası olduğu,—— isimli işyerini bacanağı ile birlikte işlettiği ve aylık ortalama —– gelir elde etmekte olduğu belirtilerek, tazminat talebinde bulunulmuştur.
Davacılar desteğinin gelir durumuna ilişkin olarak —–gelen cevabi yazıda;—– ustasının aylık ortalama gelirinin —— civarında bulunduğu bildirilmiş, dinlenen tanık ifadelerinde desteğin —— işyerinde marangoz ustası olarak çalıştığı, mesai saatleri dışında kendi çevresinden sipariş gelmesi halinde imalat yaparak kazanç elde ettiği, tanıklardan birinin ifadesinde ise, desteğin bacanağının yanında sigortalı ve ücretli olarak çalıştığı belirtilmiştir.
Dosya kapsamında yapılan araştırmalar sonucunda, desteğin marangoz ustası olarak ——isimli işyerinde çalıştığı belirlenmiş, davacılar desteğinin ölmeden önceki gelir durumuna ilişkin olarak dosyaya herhangi somut bir veri sunulamamıştır.
Hükme esas alınan — tarihli aktüerya raporunda, — yazısında belirtilen— aylık —- — gelir esas alınarak, desteğin asgari ücretin —- kadar gelir elde edeceği kabulü ile hesaplama yapılmıştır.
Somut olayda, davacılar desteği İbrahim’in marangozluk yaptığı tanık beyanları ile sabit olup, desteğin sigortalı ve ücretli olarak bacanağının yanında çalıştığına ilişkin tanık beyanı gözetildiğinde; —– ve işlettiği iş yeri kayıtlarından bu husus araştırılmaksızın asgari ücretin 2.23 katı kadar gelir elde edebileceğinin kabulü doğru olmamıştır.
3-Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu/olacağı yardımın miktarı doğru şekilde belirlenmelidir.
Dosya kapsamından destek İbrahim’in anne ve babasının hayatta olup olmadığı anlaşılamamakta olup, hükme esas alınan aktüer raporunda ise, desteğin bakiye ömrünün sonuna kadar sadece davacı eşine ve çocuklarına pay ayıracağı varsayılarak hesaplama yapıldığı, davacılar dışında hayatta olmaları durumunda hak sahibi olabilecek anne ve baba yönünden de pay ayrılması gerektiğinin dikkate alınmadığı görülmüştür.
Bu durumda mahkemece, desteğin gelir durumu ile desteğin anne ve babasının hayatta olup olmadığı araştırılarak hayatta iseler, Dairenin yerleşik uygulaması uyarınca desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer, anne ve babaya birer pay verilerek, davacıların hakettiği tazminat tutarlarının buna göre belirlenmesi yönünden ek rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.” gerekçesi ile bozma kararı verilmiş dosya esasa kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Bozma kararına uyularak nüfus kayıtları dosya içerisine alınmıştır.—– müzekkere yazılarak müteveffanın hizmet dökümleri dosya içerisine alınmış, müteveffanın çalışmış olduğu——- yerindeki ücretine ilişkin belge dosya içerisine alınmış ve dosya hesap yönünden aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek rapor alınmıştır. Hükme esas alınan rapor doğrultusunda aşağıdaki gibi hüküm kurulmutur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE,
Davalı sigorta şirketinin poliçedeki limiti ile sınırlı olmak üzere davacı —— olmak üzere toplam —– destekten yoksunluk tazminatının —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacılara verilmesine,
2- Alınması gerekli 13.478,57-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,65-TL peşin harç ile 3.569,20-TL ıslah harcı indirilerek bakiye 9.854,72-TL’nin davalıdan tahsiline,
3- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 24,30-TL. başvurma harcı, 54,65-TL peşin harç ve 3.569,20-TL ıslah harcının toplamı olan 3.648,15-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen 1.150,10-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 22.262,03-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde temyizi kabil olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafınyokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 27/10/2020