Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1455 E. 2020/401 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2018/1455 Esas
KARAR NO: 2020/401
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/01/2013
KARAR TARİHİ : 30/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin inşasını üstlendiği ———– taşınmaz üzerine yapılacak konut inşaatı binasının ——— ——— yapma konusunda davalılarla —— tarihinde yazılı anlaşma yapıldığını ve teslimin gerçekleştiğini, sözleşme konusu işi davalı şirketin —-iş günü içinde yapmayı taahhüt ettiğini, müvekkilinin ise ——– iş bedelini ödemeyi taahhüt edip, bu ödemelerle ilgili olarak müvekkilinin ——- nakit kalanı ise —– tarihli, ——-tarihli, ——- tarihli, ——- tarihli, ——– tarihli, ——- bedelli çek olarak ve ——-bedeli ise ———– taşınmazın kredi borcu ile birlikte devredileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin işin yapımı ile ilgili akdedilen sözleşme uyarınca işi yüklenene ödemeler yapılmasına rağmen işyerinde biraz imalat yapılıp, işin devamıının yavaşlatıldığını ve ——-tarihinden bu yana da işyerinde hiçbir imalat yapılmadığını, ———-Sulh Hukuk Mahkemesinin ——- sayılı dosyasında yapılan tespit sonucunda işin % 10 ‘nun yapıldığının bilirkişi raporuyla tespit edildiğini, yapılan araştırma sonucu davalı şirketin müvekkili gibi birçok kişiyi dolandırıp ortadan kaybolduklarını öğrendiklerini, ödeme planında yer alan çeklerin bir kısmının bankaya ibrazı neticesinde ödendiğini, dava konusu edilen ———- çeklerin ise davalı ———İcra Müdürlüğünün———- dosyalarıyla takip konusu yapıldığını ve icra tehdidi altında ödenmek zorunda kalındığını, davalı——- diğer davalı şirketle aralarında hiçbir ticari ilişki olmaksızın muvazaalı anlaşma neticesinde çekleri ciro ettiğini, davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde çeklerin akibetlerinin anlaşılacağını, davalıların aralarında gerçekleştirmiş oldukları ciro işleminin muvazaalı olduğunun anlaşılacağını, bu nedenle icra tehdidi altında ödenen paranın istirdadının gerektiğini, ——Asliye Ticaret Mahkemesinin ———sayılı dosyasında açılmış menfi tespit davasının devam ettiğini ve bu mahkemede çeklerle ilgili verilen ihtiyati tedbir kararını sarf dışı bırakmak için yapmış oldukları bu muvazaalı işlemin iptalini, icra tehdidi altında ödenen ——- faiziyle birlikte istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı ———cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu çeklerin muvazaalı ve kötü niyetli bir biçimde yapıldığı iddiasını kabul etmediklerini, tamamen afaki ve gerçek dışı bir iddia olduğunu, davacının bu kötü niyet ve muvazaa iddiasını diğer davalının çeklerin ödenmemesi için tedbir kararı konulduğunu öğrendikten sonra çeklerin davalı müvekkiline ciro edildiğini iddia ettiğini ancak dilekçe ekinde sunduğu ——tarihli,——– tarihli, —– bedelli ve —— tarihli, ——- bedelli ———- dekontlarında davaya konu ve müvekkiline ciro edilen çekler karşılığında müvekkili davalının ödeme yaptığını, elden nakit olarak da ———-değer davalıya ödendiğini, tüm bu hususların taraflar arasındaki ödünç sözleşmesi yerine geçmek üzere düzenlenen tutanak ile sabit olduğunu, davacının ———— tarihinde ihtiyati tedbir kararı aldığını, davacının bu yöndeki iddiasının tamamen gerçeğe aykırı beyan ve isnat olduğunu, davacının muvazaa ve kötü niyet iddialarının tamamen yersiz, mesnetsiz ve gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli hamil olup, diğer davalı ile temel ilişkisinden kaynaklanan iddialarının müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, müvekkilinin diğer davalı şirketi tanımadığını, arkadaşı vesilesi ile tanıştığını ve arkadaşının hatırı için bu çekleri ciro ile almış ve çek bedellerini de ödünç olarak verdiğini, davacının tüm bu yöndeki iddialarının yersiz ve mesnetsiz olduğunu, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Davalı ——————-davetiye tebliğine rağmen cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle, kıymetli evrakın muvazaalı olarak yapılan ciro işleminin iptaline, davalının kötü niyetli olması nedeniyle TTK.687 ve İİK.72. maddeleri gereği icra tehdidi altında ödenen bedelin davalılardan istirdatına ilişkin açılan istirdat davasıdır.
Mahkememizin ——–Sayılı dosyasından yapılan yargılama sonucu verilen—–tarihli davanın reddine dair kararın,————— Sayılı dosyası ile yapılan temyiz incelemesi neticesinde ——- tarihli hükümle; “Davacı iş sahibi ile davalı yüklenici şirket arasında imzalandığı belirtilen ——– tarihli sözleşme adi yazılı olup davalı yüklenici duruşmalara katılmamıştır. Bu durumda davalı şirketin davanın reddini savunduğu kabul edilmelidir. Davacı ———- tarihli çeklerin verildiğine dair tahsilat makbuzunu ibraz etmiştir. Mahkemece özellikle sözleşme ve tahsilat makbuzu altındaki imza ve içerikleri yönünden davalı yüklenici isticvap edilip bunun sonucunda akdi ilişkinin varlığı ve çeklerin yükleniciye verildiği kabul edilecek olursa, hazır bulunan taraflar ve davacıya; iddiaya göre yüklenicinin ayrılmasından sonra sözleşme konusu işin terk edildiği halde durup durmadığı sorularak, aynı durumda bulunuyorsa uzman bilirkişi marifetiyle mahallinde keşif yapılarak; mevcut haliyle duruyor ve tamamlattırılmamış ya da yapılan imalâtlar kaldırılmış ise dosya kapsamındaki deliller ve davacının yaptırdığı delil tesbitinde saptanmış olgular göz önünde tutularak, sözleşme fiyatlarıyla yüklenicinin gerçekleştirmiş olduğu imalât bedeli hesaplattırılıp, davacı tarafça nakit ödeme ile ———– çekin ödendiği ileri sürülmesine rağmen yasal delillerle ispatlanmadığından takip dayanağı çeklerin ne kadarlık miktarının bedelsiz kaldığı değerlendirilmelidir. Yüklenici ve davalı yetkili hamil ———dilekçesi ve savunmalarına göre,——-davalı yüklenicinin durumunu, çeklerin bedelsiz kaldığını bildiği ya da bilecek durumda olduğundan her iki davalı hakkında bedelsiz kalan kısım yönünden borçlu bulunulmadığının tesbitine ve buna göre hesaplanacak fazla ödemenin her iki davalıdan müştereken ve müteseslsilen tahsiline karar verilmesi gerekir. Mahkemece her iki davalı yönünden davanın reddi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, —–ilamında belirtildiği üzere davalı şirket yetkilileri isticvap edilmek üzere mahkememize çağrılmış ancak davalı şirket yetkilileri belirlenen duruşma gün ve saatinde isticvap için hazır bulunmamıştır.
Dosya, ———— ilamı doğrultusunda inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere, oluşturulan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen —– tarihli raporda, davacı şirketin davalı şirkete — nakit ödeme yaptığı,————- bedelli çekler verdiği, nakit ödeme ve çek bedellerinin toplamının —-olduğu, davalı tarafından yapılan işlerin toplam bedelinin —— olduğu, davacının davalılardan ———talep edebileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili —- tarihli duruşmada, davayı ıslah etmek için süre talep etmiş, ————–sayılı; “Her ne sebeple verilirse verilsin, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair ———– değiştirilmesine gerek olmadığına,” dair içtihadı da göz önünde bulundurularak davacı vekilinin ıslah için süre talebinin reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller, ——-ve alınan bilirkişi raporları bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan——— tarihli sözleşmeye istinaden davacı tarafından davalı şirkete nakit ve çek olarak yapıldığı iddia edilen ödemelerin, davalı yüklenici şirket tarafından taahhüt edilen işlerin tamamı yapılmadan işin bırakıldığı iddiasıyla istirdadına karar verilmesini şartlarının bulunup bulunmadığı hususundadır. ———— doğrultusunda, sözleşme ve tahsilat makbuzu altındaki imza ve içerikleri yönünden isticvap edilmek üzere davalı şirket yetkililerine ihtarlı isticvap davetiyesi tebliğ edilmiş, ancak duruşma için belirlenen gün ve saatte şirket yetkililerinin hazır bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda davalı şirketin sözleşme ve tahsilat makbuzu altındaki imzayı kabul ettikleri kabul edilerek, dosya davalı tarafından yapılan işin tutarının tespit edilmesi amacıyla bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından davalı tarafından yapılan işin toplam tutarının ——– olduğu, davacı tarafından davalılara toplam ———- tutarında çek ve nakit ödeme yapıldığı, bunun sonunda davacının davalıdan —— edebileceği rapor edilmiştir. Mahkememizce uyulmasına karar verilen —- ilamında da işaret edildiği üzere, davalı—— dilekçesi savunmaları ve tüm dosya kapsamı itibariyle davalı ——- diğer davalı yüklenicinin durumunu ve dava konusu çeklerin bedelsiz kaldığını bildiği ya da bilebilecek durumda olduğu, bu nedenle her iki davalı yönünden de hüküm kurmak gerektiği sonucuna varılmıştır.
Dava, haksız ödendiğini iddia edilen tutarın istirdadı talebiyle açılmış olup, bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporunda, davacı tarafından davalıya nakit ve çek olarak yapılan toplam ———-tutarındaki ödemeden davalı şirket tarafından yapılan işlerin toplam bedeli olan —— düşüldükten sonra kalan —— davacının talep edebileceği belirtilmiştir. Davaya konu çeklerden iki tanesinin bedelinin tahsili amacıyla başlatılan —— İcra Müdürlüğü’nün ——–. sayılı dosyalarının incelenmesinde, icra dosyalarındaki borca mahsuben davacı tarafından davalı—–toplam ——- ödenmiş olduğu ve dosya borçlarının ödendiği hususunun—-vekili tarafından icra dosyalarına beyan edildiği, davacı tarafından davalı şirkete sözleşme yapıldığı anda ——– tutarında da nakit ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafından davalılara sözleşmeye istinaden toplam —– tutarında çek ve nakit ödeme yapıldığı, icra dosyalarındaki ödemeler de nazara alındığında davacı tarafından yapılan nakit ödeme toplamının ——–olduğu, davalı şirketin yapmış olduğu işin toplam bedelinin ————- olarak tespit edildiği göz önünde bulundurularak ve taleple bağlı kalınarak, davanın kabulüne, ——— dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, ———dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 4.850,01-TL harcın peşin alınan 1.212,55-TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.637,46-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 24,36-TL başvurma harcı, 1.212,55-TL peşin harcın toplamından oluşan 1.236,91-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından harç dışında harcanan 4.828,75-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki esaslara göre 10.030,00-TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı——– vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 içinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/06/2020