Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1452 E. 2021/421 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1452 Esas
KARAR NO : 2021/421
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 04/12/2018
KARAR TARİHİ : 16/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile——- bulunduğunu, iş bu ticari ilişkiye dayalı olarak müvekkilinin —— işletmesiyle müflis şirketin et ihtiyacının karşılandığını, ———- işletmesinden aldığı mal ve hizmet karşılığı ödemelerini farklı vade tarihleri bulunan çek ve senetlerle yaptığını, müvekkilinin ibraz süresi içerisinde tahsil talebiyle başvurduğu bankalardan çeklerin karşılıksız olduğunu öğrendiğini, ve yine alacağı karşılığı ciro kaydıyla verilen bonoların tahsili için şirkete başvurularının sonuçsuz kaldığını, iflasın açılmasının öğrenilmesiyle birlikte —- müvekkili lehine ciro edilmiş bonodan kaynaklanan faiziyle birlikte toplam —- alacak için— —– numarasıyla alacak kayıt talebinde bulunulduğunu, —–tarafından alacak talebinin ekinde hesap yapmaya elverişli ve yeterli belge sunulmadığından alacak talebinin tamamının reddine karar verildiğini, — tarihinde kendilerine tebliğ olduğunu, müvekkilinin müflis şirketten çek ve senetlere dayalı ——— alacağının bulunduğunu, her çek ve senedin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müvekkilinin alacağının tespit edilmesine ve tespit edilen tutarın sıra cetveline kaydına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
——————– dilekçesinde özetle; Sıra cetvelinin hazırlanması sırasında davacı tarafça sunulan kayıt talebi ve ekindeki belgelerin incelendiğini, davacı tarafından alacak kayıt talep dilekçesinde her ne kadar bir kısım çek ve bonodan bahsedilmiş ise de verilen hizmete ilişkin fatura, cari hesap mutabakatı sunulmadığı gibi, kambiyo senetlerin tedavüle konulup konulmadığının bildirilmediğini, belge asıllarının sunulmadığını, yasal işlem başlatıldı ise dosya bilgilerinin bildirilmediğinden talebin reddine karar verildiğini, bu meande davacı tarafından usulüne uygun olmayan talebin reddine, —— kayıtlı dosyasının —- celbine, ilişkin idare kararı usule ve esasa uygun olduğunu bu nedenle açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı ile müflis şirket arasında devam eden ticari ilişki kapsamında müflis şirket tarafından borca karşılık verilen keşidecisi ——- bedelli çek,—-seri numaralı —— vade tarihli —– vade tarihli ——– bononun karşılıksız çıkarak davacı tarafça tahsil edilememesi sebebiyle alacağın masaya kaydına ilişkin sıra cetveline itiraz davasıdır.
Mahkememizce ——müzekkere yazılmış, gelen yazı cevabından davacıya masa kararının —- tarihinde tebliğ edildiği, davanın ——– hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Bankadan dava konusu çeklerin tahsil edilip edilmediği sorulmuş, gelen yazı cevabından çeklerin tamamının karşılıksız çıktığı anlaşılmıştır.
Davacının ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla —— talimat yazılarak mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişinin ——- tarihli raporunda özetle:”Her ne kadar davacı dava dilekçesinde ödenmeyen çek ve senet bedellerinin de dikkate alınması ile dava konusu alacak talebinde bulunmuş ise de; davacının davalıdan bu alacağının aralarındaki ticari iş nedeniyle davacı tarafından davalı adına muhtelif tarihlerde düzenlenen faturalardan kaynaklandığı ve alacağında cari hesap bakiyesinden oluştuğunun anlaşıldığı, davalının muhtelif tarihlerde söz konusu faturalardan dolayı kısmi ödemeler yaptığının tespit edildiği, çek asıllarının davacı vekilinde olduğu, aynı şekilde döviz bazında düzenlenen senet asıllarının davacı elinde olduğu, söz konusu çek ve senetlerin davacı kayıtlarında mevcut olmadığı, davacının ticari defterlerinde davalıdan—- alacaklı olduğu, buna göre taleple bağlı kalma kuralına göre davacının davalıdan ——- alacaklı olduğunun tespit edildiği, bütün defterlerin kapsamının birbirini doğruladığı ve sahibi lehine delil olduğu görüş ve kanaatin görüş ve kanaatine varılmıştır.” içeriğinde raporunu talimat mahkemesine sunmuştur. Davacı tarafın defter ve kayıtları incelendikten sonra davalı tarafın defterlerinin incelenmesi amacıyla mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişinin —– tarihli raporunda özetle: “Davalı müflise ait ticari defterler üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı yana kaydi olarak herhangi bir borcunun görünmediğini, davalı şirketin nazım hesaplarında detayı açıklanmamış, yani kime verildiği belli olmayan teminat senet ve çeklerinin mevcut olduğu, bu senetlerin tutarının ise davacı alacağının çok üzerinde çek ve senedin verildiğinin görüldüğünü, davacının ticari defterleri üzerinde diğer bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda, davalı yandan iflas tarihi itibariyle kaydi olarak —- alacaklı göründüğü, davacı yanın alacağına dayanak yaptığı çek ve senetlerin toplamının da bu tutarlar ile örtüştüğünü, ancak davalı müflise keşide edilen faturaların tebellüğüne ilişkin tespitin yapılamadığının anlaşıldığını, davacı yanın mahalli bilirkişi raporu ile tespit edilen ticari defterlerindeki ——- tutarındaki cari hesap alacağının ve dolayısıyla bu alacağa istinaden verildiği iddia edilen davaya konu çek ve senetlere ilişkin kayıt kabul talebinin, davalı yana keşide edilen ve davaya konu çek ve senetlere ilişkin alacağın dayanağı faturaların tebellüğünün tevsiki halinde kaydi anlamda yerinde olabileceğini, ancak bu hususun mahkemenini takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” içeriğinde raporunu ibraz etmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı taraf rapora karşı beyan ve itirazlarını sunarak bir kısım imzalı irsaliyeli faturaları ibraz etmiştir.
Bilindiği gibi kural olarak çek bir ödeme aracıdır. Mevcut bir borcun karşılığında verildiğinin kabulü gerekmektedir. Aksini ispat bunu iddia eden tarafa aittir. Yine bonoda malen kaydı bulunduğu göz önüne alındığında mal karşılığı verildiğinin kabulü gerekmektedir. İncelenen davacı defter ve kayıtlarında davalı şirketten —- itibariyle—- alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Taraflar arasında ticari ilişkinin —– başladığı, devam eden dönemlerde davalı şirketçe ödemeler yapıldığı da anlaşılmaktadır. Senet ve çekler davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmasa da asılları halen davacı elindedir. Davacı tarafça dosyaya sunulan sevk irsaliyelerinde teslim alan kısmında imzalar bulunduğu, irsaliyeli faturaların yine miktar itibariyle bakiye cari hesap alacağını ve dava konusu alacak talebini karşıladığı açıktır. Çekin ve bononun ödeme aracı olması ve karine gereği çekin mevcut bir borç karşılığı verildiğinin kabulünün gerekmesi, irsaliyeli faturalar, önceden gelen ticari ilişki göz önüne alındığında her ne kadar davalı defter ve kayıtlarında davacı lehine alacak kaydı bulunmamakta ise de; davacının masaya başvurusunun haklı olduğu, çek ve senetlerin gerçek bir ticari ilişki kapsamında verildiği ve davacının alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Bonolar —- olsa da kayıt kabul davasında alacak ancak, iflas tarihindeki — kaydedilebilir. ——– yabancı para alacaklarının iflas masasına kayıt şekli konusunda İcra ve İflas Kanunu’nda açık bir hüküm yoktur. Sadece İcra ve İflas Kanunu’nun 198. maddesinin 1. fıkrasında, konusu para olmayan alacakların, ona eşit bir kıymete para alacağına çevrileceği öngörülmüştür. Öğretide, konusu yabancı para olan alacakların da anılan yasa hükümlerine göre iflasın açıldığı andaki döviz kuru üzerinden ——— açılması ile müflisin borçlarının muaccel olacağı ve iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ve takip masraflarının ana paraya ilave edilerek masaya kaydedileceği öngörülmüştür. Bu hükmün amacı, iflas tarihinde masanın aktif ve pasiflerinin eşit şekilde ve aynı zamanda belirlenerek müflisin tüm alacaklılarına eşit ödeme yapılmasıdır. Bunu sağlamak için de yabancı para alacaklarının, aynı paraya ——- gerekir. Çeviri zamanı ise, yabancı para alacakları ve konusu para olmayan alacaklar için iflas kararının verildiği tarih olmalıdır. Diğer taraftan yabancı para alacağının aynen kaydı, alacaklılar arasında eşitliği ön planda tutan İflas Hukuku’nun bu prensibini de zedelemiş olacaktır. Zira, iflasta imtiyazlı alacaklar İİK’nın 206. maddesinde ilk beş sırada sayılmış olup, yabancı paranın masaya aynen kaydedilmesi halinde, yabancı para alacakları lehine kanunda öngörülmeyen bir imtiyaz yaratılmış olur. Bu durumda ise, aynı sırada bulunan—— alacaklısı ile yabancı para alacaklısı arasında eşitsizlik meydana gelecektir. Bu sonuç ise, her sıradaki alacaklıların eşit hakka sahip olduğunu belirten İİK’nın 207. maddesine aykırılık teşkil eder. ———– senet bedeli ile —–dava konusu çek bedellerinin masaya kayıt ve kabulüne karar verilmiştir. Davacı taraf 1——- tarihli celsede faiz hesaplaması yapılmaksızın mevcut dosya kapsamına göre karar verilmesini talep ettiğinden ayrıca faiz hesaplanmamış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, davacının müflis şirketten tahsil edilmeyen toplam —- bedeli alacağı ile, iflas tarihi itibariyle hesaplanan —- senet bedeli alacağı olmak üzere toplam —alacağının, ————- dosyasından işlem gören iflas masasına KAYIT VE KABULÜNE
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 23,40-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90-TL başvurma harcı, 35,90-TL peşin harç toplamı olan 71,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.778,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan davacı vekili için takdir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.16/03/202