Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1386 E. 2020/682 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1386 Esas
KARAR NO : 2020/682

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2018
KARAR TARİHİ : 06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin iştigal konusunun ———–, müvekkili şirket ile davalı arasında çeşitli satış ve hizmetlerden kaynaklı ve faturaya dayalı ticari ilişki içine girildiğini, 14.08.2017 tarihli fatura bedelinin ödenmediğini, müvekkilinin alacağının ödenmesi hususunda davalı şirket ile iletişime geçtiğini, davalı şirketin 11.832,43-TL borcunun bulunduğu hususunun davalı tarafından da kabul edildiğini, davalı tarafından ödemenin yapılmaması üzerine —- Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini ve davalı şirketin itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkiler incelendiğinde icra takibine esas cari hesap ekstresinin hukuku ve fiili gerçeklere uygun ve doğru olduğunu, ekstrede belirtilen davalı borcunun varlığının sabit olduğunun anlaşılacağını, müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarının da davalının müvekkiline olan borcunu kanıtlar nitelikte olduğunu belirterek davanın kabulüne, icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafından müvekkili firmaya düzenlenen fatura takibe dayanak tutulmuş ise de, fatura içeriğindeki ürünlerde sürekli arıza çıkması, sürekli servis tarafından bakım ve onarım için alınması, söz konusu ürünlerin verimli kullanılmasına engel olduğunu, davacı firmanın tüm müracaatlara rağmen ürünlerin kullanılabilir bir şekilde revize etmekten veya uygun olanları ile değiştirerek teslim etmekten imtina ettiğini, davacı firma ile bu konularda görüşmeler yapılırken, kendilerinin müvekkili firmanın talebine ve istemine uygun olarak ürünlerden istifade edilip edilmemesine aldırmadan ve gerekli desteği vermeden hemen paranın tahsilatı ile ilgili girişimlere başladığını, dava konusu takibin yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek dava tarafın kötü niyetli takibi nedeniyle takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine cari hesaba dayalı olarak —– İcra Müdürlüğü’nün—- sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, faturaya dayalı 11.832,45-TL’lik ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce tarafların defterlerinin incelenmesi amacıyla inceleme günü tayin edilmiş, oluşturulan ara karar doğrultusunda görevlendirilen bilirkişi tarafından inceleme gününde defterlerini hazır eden davacı tarafın defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu tanzim edilen bilirkişi raporunda, davacı tarafın defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, e-fatura olarak tanzim edilen faturanın davalı tarafa iletildiği, faturanın davalı tarafından iade edilmediği, davacı tarafın defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 11.832,45-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, yönünde görüş beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasında ticari alım satım ilişkisi olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava konusu uyuşmazlık, davacı tarafından tanzim edilen 11.832,45-TL tutarındaki fatura nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığının tespiti hususundadır. Belirlenen inceleme gününde defterlerini hazır eden davacı tarafın defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 11.832,45-TL tutarında alacaklı olduğunun tespit edildiği belirtilmiştir. Davalı taraf vermiş olduğu cevap dilekçesinde, takip ve dava konusu edilen fatura içerinde yer alan ürünlerin kendisine teslim edildiğini kabul etmiş, ürünlerin sürekli arızalar çıkardığını, davacı tarafından gerekli destek verilmediğini beyan etmiştir. Davalı tarafın bu beyanı bağlantılı bileşik ikrar niteliğinde olup, davalı tarafından fatura konusu ürünlerin kendisine teslim edildiği kabul edilmiş, ürünlerin ayıplı olduğu iddia edilerek yeni bir iddia ileri sürülmüştür. Bu durumda ispat yükü davacının iddiasını kabul eden ancak bağlantılı olarak yeni bir iddia ileri süren davalı tarafa geçmiş, davalı taraf, fatura konusu ürünlerin ayıplı olduğunu, süresinde ayıp ihbarı yaptığını ispatla yükümlü hale gelmiştir. Ancak davalı taraf dosyaya iddiasını ispata yarar herhangi bir delil sunmamıştır. Davalı tarafından fatura konusu ürünlerin teslim alındığının kabul edilmiş olması, ürünlerin ayıplı olduğu hususunda davalı tarafından davacıya TTK. ve TBK.’da belirtilen süreler içinde ayıp ihbarı yapıldığına dair bir delil sunulmamış olması, ispat yükü kendisine geçmiş olan davalı tarafından fatura konusu ürünlerin ayıplı olduğu ve süresi içinde ayıp ihbarının yapıldığı hususunun ispat edilememiş olması birlikte değerlendirildiğinde, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 11.832,45-TL alacaklı olduğu sonucuna varılmış, davanın kabulüne, takibin devamına, davalının takibe yapmış olduğu itirazın haksız olduğu anlaşıldığından ve alacak likit olduğundan, kabul edilen 11.832,45-TL üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, —– İcra Müdürlüğü’nün —–. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın 11.832,43-TL yönünden iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca değişen oranlarda ticari avans faizi yürütülmek sureti ile takibin bu meblağ üzerinden devamına,
2-Kabul edilen 11.832,43-TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 808,27-TL harcın peşin alınan 202,07-TL harçtan mahsubu ile bakiye 606,20-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90-TL başvurma harcı, 202,07-TL peşin harcın toplamından oluşan 237,97-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 785,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6——————esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.