Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1375 E. 2020/4 K. 02.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1375 Esas
KARAR NO: 2020/4
DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ: 19/11/2018
KARAR TARİHİ: 02/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin —- yılında hazır beton üzerine kurulduğunu, son yıllarda ülkemizde yaşanan terör olayları, uluslararası para piyasalarında yaşanan olumsuzluklar ve son olarak da döviz kurlarındaki olağanüstü artışlar nedeni ile yükselen finansman maliyetleri müvekkillerin karlılıklarını olumsuz etkilediğini, müvekkilinin bu sebeplerden dolayı ekonomik darboğaza girdiğini, bir kısım borçlarını zamanında ödeyemediğini, bir kısım borçlarını da ödeyememe tehlikesi altında bulunduğunu belirterek, öncelikle İcra Ve İflas Kanunu’nun 287. maddesi gereğince 3 aylık geçici mühlet verilmesini ve gerekli görülmesi halinde işbu müddetin 2 ay daha uzatılmasını, geçici İİK. 285. maddesi çerçevisinde geçici mühlet neticesinde icra ve iflas kanununun 289. maddesi gereğince bir yıllık kesin mühlet kararı verilmesini ve gerekli görülmesi halinde bu mühlet kararının 6 + 6 ay daha uzatılmasını, kesin mühlet kararının ilanına yargılama neticesinde İİK. 305. ve diğer maddeleri gereğince konkordatonun tasdikine, tasdik kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, İİK.nun 285/1 maddesi uyarınca borclu tarafından yapılan konkordato talebidir.
Davacının dava dilekçesi ve ekleri incelenmiş, İİK’nun 7101 sayılı kanunla değişik 286.maddesine göre istenen belgelerin dava dilekçesi ekinde mevcut olduğu anlaşılmakla davacı şirket lehine 3 aylık geçici mühlet kararı verilmiş, geçici mühlet süresi içerisinde İİK 294-295-296 ve 297.maddelerinin uygulanmasına, şirket aleyhine ihtiyati haciz ve muhafaza işlemlerinin yapılmasının tedbir yoluyla durdurulmasına, şirkete, şirketin mali yapısı göz önüne alınarak bir konkordato komiserinin atanmasına, atanan komiserlere şirketin defterlerini tutarak projenin incelenmesi, şirketin faaliyetlerine nezaret etmeleri ve kanundan kaynaklanan diğer görevleri yapmak suretiyle rapor düzenlemeleri görevi verilmiştir.
Verilen geçici mühlet kararı, tedbirler ve atanan komiserler ile ilgili gerekli ilanlar yapılmış ve ilgili kurumlara gerekli bilgiler verilmiştir.
Davacı tarafından gerekli iflas avansı ve konkordato gider avansı verilen süre içerisinde dosyaya yatırılmıştır.
Davacının, 19/11/2018 tarihli dava dilekçesi ile başlanılan yargılamada, İİK’nun 285,286. maddelerinde belirtilen koşulların şeklen sağlandığı görülerek 22/11/2018 tarihli kararla 3 aylık geçici mühlet kararı verilmiş, 21/02/2019 tarihli celsede geçici mühletin 2 ay süreyle uzatılmasına karar verilmiş, nihayet 17/04/2019 tarihli celsede kesin mühlet kararı verilmiştir.
Davacı şirketin konkordato ön projesi, aktifinde bulunan arsa vasıflı kıymetli taşınmazın satılması ve borçların bununla kapatılması, satılan yerin kiralanarak faaliyete devam edilmesi üzerine kuruludur. Davacının 31/12/2018 tarihiyle toplam borcu 29 milyonr civarında; arsanın tespit edilen rayici 30 milyon civarındadır. Bir diğer deyişle , taşınmazın satılması halinde davacı şirketin tüm borçlarını kapatabileceği, ancak taşınmaz satışı mümkün olmazsa başkaca bir öngörülebilir, izlenebilir ödeme tablosunun olmadığı, başkaca bir kaynak yaratma girişiminin olmadığı görülmektedir. Revize proje ile faaliyet karı da hedeflenmişse de kayda değer tek kaynak yaratımı taşınmaz satışıdır. Esasen tek başına taşınmaz satışı planı yeterli değilse de, satılması halinde tüm alacaklıların alacağının tamamına kavuşabileceği ihtimali değerlendirilmek üzere, geçici mühletin son günü sunulan yazılı adi gayrimenkul satış sözleşmesi ve kaporaya da şans tanınması için davacı şirkete mühlet tanınmıştır.
Ne var ki komiser heyetinin gözlemlerini, şirketteki izlenimlerini yansıttığı dosyaya sunulan 22/11/2019 tarihli raporlarda da ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere, şirketin kesin mühlet içinde zarar ederek faaliyetine devam ettiği, revize projedeki 1.260.800,00 TL faaliyet karının sağlanmasının mümkün görünmediği, mühlet içinde doğan ve ödenmemiş su faturaları borcu bulunduğu, taşınmaz satışına ilişkin hiç bir ciddi adımın, gelişmenin olmadığı, dava dışı —– alınan Kaparo çekinin ve satışa ilişkin sözleşmenin de feshedildiği, başkaca bir alıcı da bulunmadığı mütalaa edilmiştir. Davacı şirketin ekim – döneminde 1.770.762 TL zarar, – – döneminde 4.269.000 TL zarar,—- döneminde 314.592 TL zarar, —- döneminde 1.230.296 TL zarar,— — döneminde 1.034.0112 TL zarar ettiği tespit edilmiştir. Şirketin toplam borcu rehinli alacaklıar için işleyen faizler hesaba katılmadan dahi 30 milyondan fazladır.
Geçici komiser raporunun usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılarak itibar edilmiştir. İnandırıcı ve gerçekçi olmayan, iyi hazırlanmamış proje ve soyut çözüm önerileri ile kesin mühlete geçilemeyeceği, yapısal düzelme ve net tedbirlerin somutlaştırılamadığı, net kar hedefinin tutturalamadığı gibi şirketin taşınmaz satışına ilişkin somut bir gelişme gösteremediği, sürecin bu haliyle devam etmesi halinde şirketin zararının artacağı ve alacaklıların haklarının da tehlikeye gireceği, geçici mühlet ve kesin mühlet dönemi içinde (— ve sonrasında sürekli) zarar ettiği, bu koşullarda kabul edilebilir, başarıya ulaşabilir gerçekçi bir konkordato sürecinden söz edilemeyeceği, aksi takdirde amacın ödemelerin bir süre tatil edilmesi, alacaklıların alacağına geç kavuşması için kurumun kullanılması anlamına gelebileceği görülerek konkordato talebinin reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı şirket vekili, duruşma günü verilmesi üzerine taşınmazın satışı için bir alıcının teklif verdiğini, —- kolejinin ekspertiz gönderdiğini beyan etmişse de, bu talebe göre de kesin mühletin devamı ve uzatılması talepleri kabul edilebilir görülmemiştir. Alıcı —- tarafından verilen “ teklif” başlıklı belgeye göre alıcının, — gün süreyle geçerli olmak üzere, taşınmazı —- TL bedelle almayı teklif ettiği anlaşılmaktadır. Bu bedel, bilirkişilerce tespit edilen taşınmaz rayicinin altında olup satışına izin verilmesi mümkün olmadığı gibi, geçici mühletin bitiminde duruşmaya bir kaç gün kala sunulan adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesinden farklı bir niteliği de yoktur. Bu teklifin hiçbir bağlayıcılığı, geçerliliği yoktur.(Taşnımaz satışı ve/veya satış vaadi resmi yazılı şarta bağlı olup bu dahi yoktur) — — taşınmazı satın almayı düşündüğü belirtilmiş ancak bu da beyandan ibaret kalmıştır. Başvuru tarihinden itibaren her dönemde zarar eden davacı şirketin, kesin mühlet sürecinin uzatılması için artık daha somut ve ciddi gelişmelere ihtiyaç vardır. Aksi halde sırf bir taşınmazı satma umuduna dayanan başkaca hiç bir sermaye artışı, kredi temini, kaynak yaratımı, faaliyet karı olmayan somut olayda, davacı şirketin öz varlığı da git gide eriyecek alacaklıların zararı artacaktır. Davacı şirket, kesin mühlet koşulları dahi tartışmalı iken kendisine verilen şansı süreci uzatmaya yönelik kullanmamalıdır.
Davacı şirketin 20/12/2019 tarihli komiser raporuyla tespit edilği üzere belirlenen rayiç özvarlığnıın +20.683.177,51 TL olduğu, borca batık durumda olmadığı anlaşılmıştır. İflas verilmesini gerektirir diğer koşulların da oluşmadığı görülmekle, talebin ve davanın reddine, iflas kararı verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Kesin mühletin kaldırılarak, davacının konkordato talebinin REDDİNE;
2-İflas şartları oluşmadığından iflas kararı verilmesine yer olmadığına;
3-Tüm tedbirlerin kaldırılmasına, komiserin görevine son verilmesine;
4-Tedbirlerin kaldırıldığına dair bu arar kararın ——– ilanına;
5-Alınması gerekli 54,40 harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilleri ile huzurda bulunan alacaklı olduklarını beyen eden vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 02/01/2020