Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1370 E. 2019/448 K. 24.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1370 Esas
KARAR NO : 2019/448

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 19/11/2018
KARAR TARİHİ : 24/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2015 yılında kurulduğunu, inşaat alanında faaliyet gösterdiğini, özellikle son dönemlerde ülkemizde ve global düzeyde başgösteren adı konulmamış bir krizin olduğunu, bunun en fazla kırılgan olan inşaat sektörünü etkilediğini, nakit akışındaki dengesizlik sebebiyle şirketin nakit akışında bozulmalar meydana geldiğini, dövizde meydana gelen ciddi çalkantılar nedeniyle maliyetlerin artması müvekkilini konkordato sürecine götürdüğünü belirterek İİK 285 vd maddeleri gereğince konkordato taleplerinin kabulü ile öncelikle müvekkili şirket lehine 3 ay geçici mühlet kararı ile birlikte İcra ve İflas Kanunu’nun 287 ve 294.maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve ihtiyati tedbir kararlarının aynen devamıyla yargılama sırasında kesin mühlet kararı verilmesi ile yargılama neticesinde de konkordato tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, İİK.nun 285/1 maddesi uyarınca borclu tarafından yapılan konkordato talebidir.
Davacının dava dilekçesi ve ekleri incelenmiş, İİK’nun 7101 sayılı kanunla değişik 286.maddesine göre istenen belgelerin dava dilekçesi ekinde mevcut olduğu, gerekli iflas avansı ve konkordato gider avansı verilen süre içerisinde dosyaya yatırıldığı anlaşılmakla; 30/11/2018 tarihli ara kararla, davacı şirket lehine 3 aylık geçici mühlet kararı verilmiş, geçici mühlet süresi içerisinde İİK 294-295-296 ve 297.maddelerinin uygulanmasına, şirket aleyhine ihtiyati haciz ve muhafaza işlemlerinin yapılmasının tedbir yoluyla durdurulmasına, şirkete, şirketin mali yapısı göz önüne alınarak bir konkordato komiserinin atanmasına, atanan komiserlere şirketin defterlerini tutarak projenin incelenmesi, şirketin faaliyetlerine nezaret etmeleri ve kanundan kaynaklanan diğer görevleri yapmak suretiyle rapor düzenlemeleri görevi verilmiştir.
Verilen geçici mühlet kararı, tedbirler ve atanan komiserler ile ilgili gerekli ilanlar yapılmış ve ilgili kurumlara gerekli bilgiler verilmiştir.
Davacı şirketin, tek ortaklı olduğu, tek ortağı olan———— şirket yetkilisi olduğu, 520.000 TL sermayeli olduğu, sermayesinin tamamının ödenmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce atanan konkordato geçici komiseri 20/02/2019 tarihli, geçici üç aylık sürenin sonunda hazırladıkları raporda, iki aylık ek sürede izlenmesinde fayda olacağı, Tuzla inşaatlarının büyük ölçüde bittiğini, Pendik inşaatlarının ise 2020 yılı itibariyle tamamlanmasının beklendiğini, bu durumda hedeflerin tutacağını belirttikleri görülmüştür. Geçici mühletin iki ay süreyle uzatılmasına karar verilmiştir.
Komiser heyeti 5 aylık sürenin sonunda 18/04/2019 tarihinde raporlarını sunmuş, ayrıca 24/04/2019 tarihinde ek raporlarını sunmuşlardır. Özetle, rayiçlere göre şirketin özvarlığının +18.527.129,60 TL olduğunu, borca batık olmadığını, revize proje sunulduğunu, 2020’de 500.000TL, 2021 yılında 500.000TL olmak üzere iki taksitte sermaye artışı yapılmasının öngörüldüğünü, yine ön projede 2019 yılında 0 TL satış, 2020,2021 ve 2022 yıllarında, her bir yıl için 25.000.000 TL lik net satış öngörüldüğünü, projenin ——- bulunan taşınmazların satışından elde edilecek gelirlere bağlı olduğunu, asıl kaynak yaratımının 2020 yılında olacağını , konkordato talep ettiği borçlarını ödeme ihtimalinin bulunduğunu, başarıya ulaşması ihtimalinin olduğunu mütalaa edilmiştir. Mahkememizde inşaatların geldiği seviye, sermaye artışına ilişkin güncel durum, şirketin KDV alacağı ile ilgili ayrıntılı bilgi istenmiş; komiser heyeti ———- projesinde , inşaatın %30 unun tamamlandığını, Tuzla projesinin %95 oranında tamamlandığını ve Tuzla projesinde satışların yapıldığını, sermaye artışı ile ilgili bir tarihin belirlenmediğini belirtmiştir.
Geçici komiser raporunun gelir tablosu, bilanço gibi mali verilere ilişkin tespitlerinin usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılarak itibar edilmiş ancak komiser heyetinin “———– projesinin tamamlanarak satılması halinde”, “hedeflenen karlılığın sağlanması halinde” gibi ihtimale dayanan olumlu görüşü, davacının özel durumuna, projesine ilişkin ayrıntılı bir inceleme ve tespit içermeyen, her konkordato talebi için genel geçer ifadeler olup, kesin mühlet için gereken somut yapısal iyileşme ihtimalinin tespiti olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Konkordatonun başarıya ulaşma ihtimali bakımından dikkate alınacak iyileşmeden kasıt, yapısal, sürdürülebilir bir iyileşmedir. Bilançosal bir iyileşme değildir. Konkordato zaman kazanmaya yönelik bir talep olmamalı, borçluya geçici bir koruma sağlamalıdır.
Davacının talebi vade konkordatosudur. Davacı şirket borcun %100’ünü, konkordatonunu tasdikinden sonra 48 aya yayılmış şekilde ödemeyi vaad etmiştir. Kaynak olarak da devam eden projelerin sonucunda, projelerin tamamlanıp satılması ve gelir elde edilmesi gösterilmiştir.
Davacı şirketin bildirdiği toplam borcu 54.498.392,76 TL dir. Davacının nakit krizini nasıl aşacağına ilişkin projede somut bir adımı yoktur. Konkordato projesi için zorunlu olmamakla birlikte nakit krizinin aşılmasını sağlayan en yaygın plan “sermaye artışı taahhüdü” dür ki davacının revize projesinde sermaye artışı olarak 2020 ‘de 500.000TL, 2021 ‘de 500.000 TL sermaye artışı planı vardır ki, ortada tescil edilmiş bir karar yoktur. Yine 1/4’ ünün peşin yatırılmadığı, sermaye artışına ilişkin alınmış bir ortaklar kararı, net bir tarih olmadan sermaye artışı vaadinin gerçekçi, inandırıcı olduğundan söz etmek mümkün değildir. Borçların ödenmesi, ————— projesindeki 4 bloktaki taşınmazların satışına bağlanmıştır. Ne var ki bu projenin %30 oranında tamamlanmış olması, sadece A blok’ta kaba inşaatın bittiği göz önüne alındığında, satışa hazır veya satışa hazır olmaya yakın bir durumu yoktur. Pendik projesinde alacaklılar, dilekçelerinde ve duruşmalardaki sözlü beyanlarında, ödemelerin %90 oranında tamamlandığını iddia etmiştir. Davacı şirketin projenin kalan %70 ini hangi kaynakla tamamlayacağı da belli değildir. Yine geçici mühlet dönemi içinde ödenmemiş elektrik borcunun olması da rutin işletme giderlerinin ödenmediği izlenimini oluşturan bir olumsuzluk olarak mahkememizde kesin mühlete geçilmesi için yeterli kanaatin oluşmamasına sebebiyet vermiştir.
Gerçekten de davacı şirketin, konkordato sürecinde borçların tasfiyesi için mali kaynaklarını net ve somut olarak ortaya koyması gerekir. Bu kapsamda sermaye artışı mı yapacak, kredi temini mi sağlayacak veya başka bir yönteme mi başvuracak bu hususlarda somut bir plan ve mahkemece denetlenebilir, izlenebilir bir ödeme takvim ortaya koyması gerekir. Mahkememizce izlenebilir bir takvim net olarak ortaya konamamıştır. Fazlaca ihtimale dayandırılmış, soyut ön projeye göre olumlu kanaat bildiren komiser görüşü de yeterli görülmemiştir.
İnandırıcı ve gerçekçi olmayan, iyi hazırlanmamış proje ve soyut çözüm önerileri ile kesin mühlete geçilemeyeceği, yapısal düzelme ve net tedbirlerin zorunlu olduğu, vadelerin öngörülebilir ve takip edilebilir olması, aksi takdirde amacın ödemelerin bir süre tatil edilmesi, alacaklıların alacağına geç kavuşması için kurumun kullanılması anlamına gelebileceği görülerek konkordato talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı şirketin gerek kaydi gerekse rayiç bilançolarına göre borca batık durumda olmadığı (+18.527.129,60 TL) net biçimde anlaşılmış, iflas verilmesini gerektirir koşullar olmadığından iflas kararı verilmemiş, tedbirler kaldırılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne ———— sicil numarası ile kayıtlı —————————————- ŞİRKETİ hakkında geçici mühletin kaldırılarak, davacının kesin mühlet ve konkordato talebinin REDDİNE;
2-İflas şartları oluşmadığından iflas kararı verilmesine yer olmadığına;
3-Tüm tedbirlerin kaldırılmasına, komiserin görevine son verilmesine;
4-Tedbirlerin kaldırıldığına dair bu arar kararın ————– ve ———— Kurumunda ilanına;
2- Alınması gerekli 44,40TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile alacaklı olduklarını beyan eden vekiller ile asillerin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.