Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1363 E. 2021/1313 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1363 Esas
KARAR NO : 2021/1313

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2018
YAZILDIĞI TARİH : 02/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından dava konusu çeklerin keşide edilerek satın alınacak mallar için davalıya verildiğini, satın alınan malların davalı tarafından teslim edilmediğini, davalı şirket hakkında borca batıklık nedeniyle iflas davası olduğunu ve faaliyetlerini durdurduğunu, verilen çeklerden bir kısmının ödendiğini bir kısmının ise ödeme zamanı gelmediği için henüz ödenmediğini, bedelsizlik definin her zaman ileri sürülebileceğini, müvekkilinin borçlu olmaması, çeklerin bedelsiz olması ve karşılıksız kalması sebebiyle,—— numaralı çekler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ve istirdatı ile ile öncelikle teminatsız olarak tedbiren ödeme için ibrazının ve icra takibine konulmasının durdurulması ve neticeten ödeme yasağı konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından dava konusu çeklerin keşide edilerek satın alınacak mallar için davalıya verildiğini, satın alınan malların davalı tarafından teslim edilmediğini, davalı şirket hakkında borca batıklık nedeniyle iflas davası olduğunu ve faaliyetlerini durdurduğunu, verilen çeklerden bir kısmının ödendiğini bir kısmının ise ödeme zamanı gelmediği için henüz ödenmediğini, bedelsizlik definin her zaman ileri sürülebileceğini, müvekkilinin borçlu olmaması, çeklerin bedelsiz olması, karşılıksız kalması sebebiyle, davacının davalıya—– numaralı çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile müvekkili tarafından keşide edilen çeklerin tahsili için ibrazı ve devamla hakkında icra takibine geçilmesi ihtimaline karşı, öncelikle teminatsız olarak tedbiren ödeme için ibrazının ve icra takibine konulmasının durdurulması ve neticeten ödeme yasağı konulması, dosyanın —- esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firma hakkında —–talep edildiğini, şirket kayıtlarının incelenmesinde davacı ile aracı —- sözleşmesi imzalandığını ancak sözleşmeye konu malların ithalatının gerçekleştirilemediğini ve davacıya sözleşmeye konu malların tesliminin mümkün olmadığını, şirket kayıtlarının incelenmesinde davacıya, müvekkili şirketten 2018 yılı boyunca hiçbir mal çıkışı ve ürün tesliminin yapılmadığının görüldüğünü, davacı tarafından sözleşme uyarınca ithalat bedeli karşılığı ödeme avansı mahiyetiyle verilen çeklerin karşılığında mal tesliminin yapılmadığını, müvekkili şirketin— durdurması neticesinde ticari imkanlarını kaybettiğini, davacının müvekkili şirkete verdiği çeklerin iadesinin gerekeceğini, şirket kayıtlarının incelenmesinde davacının müvekkili ile ileri sürdüğü iddiasının gerçekleri yansıttığını, davacının hak kayıplarına karşı önlemleri almaya çalışacaklarını belirterek davacının davasını kabul edilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dava, hukuki niteliği itibariyle; davacı ile davalı şirket arasında yapılan alım satım sözleşmesine istinaden davalının satıma konu malları teslim etmemesinden dolayı davacı tarafından avans olarak verildiğini iddia ettiği çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti, ödeme yapılan çek bedellerinin istirdadına ilişkin dava olduğu tespit edilmiştir.
—– —Sayılı kararı ile davalının iflasına karar verilmiş, —- — Sayılı kararı ile verilen— kararı kaldırılmış, kaldırma kararı sonrası davaya——- verilen iflas kararı kaldırılmış olduğu, kaldırma kararı sonrası yargılamaya devam olunan dosyada da karar tarihinde henüz iflas kararı verilmemiş olduğu, davalının taraf sıfatının var olduğu tespit edilmiştir.
Satış sözleşmesinde satıcı malların teslim edildiğini, alıcı ise satışa konu malların bedelini ödediğini ispat etmesi gerekmektedir. Kural olarak satış sözleşmesinde alıcı ve satıcının karşılıklı bu edimlerini aynı anda gerçekleştirmesi kabul edilir. Ancak tarafların anlaşmasına bağlı olarak alıcı ödemeyi belirli bir vade sonunda ödeyebileceği gibi, malları teslim almadan önce avans olarak ta ödeyebilir. Somut olayda davacı alıcı satışa konu malların bedelleri konusunda avans ödemesi niteliğinde çekleri davalıya verdiğini, davalının malları teslim etmediğini, avans olarak verilen çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, ödeme yaptığı çeklerin bedellerinin istirdadını talep etmektedir.
Asıl davada, davalı vekili cevap dilekçesinde; davayı kabul ettiklerini bildirmiştir. Vekaletnamenin kontrolünde davalı vekilinin davayı kabule yetkili olduğu anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK.’nın 309. maddesinde; “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu itibarla mahkememizde açılan asıl dava, davalı tarafından kabul edilmiş olduğundan, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Birleşen dava yönünden ise, davacı tarafından dava konusu çeklerin avans olarak verildiği, davacı tarafından ödemesi yapılan çekler yönünden davanın istirdat davasına dönüştüğü, ödemesi yapılmayan—- menfi tespit talebinin devam ettiği, davalının bu çekler karşılığında satıma konu malları teslim etmediği, davacının bu çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespit edildiği anlaşıldığından birleşen dosya yönünden de davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dava yönünden; davanın KABULÜ ile; —- seri numaralı —– seri numaralı —çeklerin yargılama sırasında tahsil edildiği anlaşıldığından tahsil edilen çek bedelleri toplamı— davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine,
2-Birleşen — Sayılı dosyası yönünden; davanın KABULÜ ile;
a)—- seri numaralı —- keşide tarihli — çeklerin yargılama sırasında tahsil edildiği anlaşıldığından tahsil edilen çek bedelleri toplamı 208.000,00 TL’nin davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine,
b)—- seri numaralı —- bedelli çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
3-Asıl dava yönünden alınması gerekli 13.935,24 TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.483,81 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.451,43 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Asıl dava yönünden davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 3.483,81 TL peşin harç toplamı olan 3.519,71 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Asıl dava yönünden davacı tarafından sarfedilen — yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Asıl dava yönünden tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde ilgili tarafa iadesine,
7-Asıl dava yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden —- göre davacı vekili için takdir olunan —- davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Birleşen dava yönünden alınması gerekli 17.828,91 TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 4.457,23 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.371,68 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
9-Birleşen dava yönünden davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 4.457,23 TL peşin harç toplamı olan 4.493,13 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Birleşen dava yönünden davacı tarafından sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11-Birleşen dava yönünden tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde ilgili tarafa iadesine,
12-Birleşen dava yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden— göre davacı vekili için takdir olunan 26.720,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.