Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1355 E. 2019/1420 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1355 Esas
KARAR NO : 2019/1420

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2018
KARAR TARİHİ : 24/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı borçlu şirket tarafından müvekkili şirketten, takipte adı geçen faturalara konu mal ve hizmetler satın alındığını ancak takipte talep edilen tutarda ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili için borçlu şirket aleyhine İstanbul Anadolu —- İcra Dairesinin —Sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını ancak gönderilen ödeme emrine borçlu tarafından haksız ve dayanaksız olarak itiraz edilip takibin durduğunu, borçlunun itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu açıklanan nedenlerle haksız ve dayanaksız itirazın iptaline, takibin devamına, borçlunun % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekâletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı, usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından faturalara dayalı olarak davalı aleyhine İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde, takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, — tutarındaki ilamsız icra takibine davalı borçlunun itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın takibe yapılan itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Tarafların tacir olması nedeniyle, duruşmada oluşturulan ara kararla tarafların defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmasına karar verilmiş, belirlenen inceleme gününde davacı tarafın defterlerini hazır ettiği ancak davalı tarafın defter ve kayıtlarını hazır etmediği görülmüştür. Bilirkişi tarafından davacının defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmış ve tanzim edilen —-tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi raporunda, davacı tarafın defterlerinin kendisi lehine delil vasfına haiz olduğu belirtilerek, taraflar arasında 14/04/2017 tarihli —- Sözleşmesi imzalandığı, davacı defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan —- alacaklı olduğunun tespit edildiği yönünde görüş bildirmiştir. Davalı şirketin kayıtlı olduğu vergi dairesine müzekkere yazılarak ilgili döneme ait BA formları istenmiş, gelen BA formunda davalı tarafından toplam—–vergi dairesine bildirilmiş olduğu görülmüştür. Taraflar arasında imzalanan —– tarihli sözleşmede, davacı tarafından yapılacak bakımlara istinaden—- aylarında fatura düzenleneceği hususunda anlaşıldığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 3 adet faturadan kaynaklanan alacak nedeni ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptali hususunda olduğu anlaşılmıştır. Belirlenen inceleme gününde defterlerini hazır eden davacının defterleri incelenerek tanzim edilen bilirkişi raporu ve davalının kayıtlı olduğu vergi dairesinden gelen ilgili döneme ait BA formu incelendiğinde, davacı tarafından tanzim edilen faturalardan —- ve —- tutarlı faturaların vergi dairesine KDV hariç toplam tutar olarak bildirildiği —- davacı tarafından tanzim edilen — — tutarlı faturanın KDV hariç tutarının —-altında kalmış olması nedeniyle BA formunda yer almasının mümkün olmadığı, ancak sözleşmeye istinaden —– bakım bedeline mahsuben tanzim edilen faturayı BA formunda bildiren davalının —– bakım bedeline mahsuben tanzim edilen fatura konusu hizmeti de almış olduğunun karine olarak kabul edilmesi gerektiği, diğer yandan dava konusu faturalar tanzim edildikten sonra — tarihinde davalı tarafından yapılan — tutarındaki ödemenin hangi faturaya mahsuben yapıldığının beyan edilmediği, yapılan ödemenin davacı tarafından cari hesaba mahsup edildiği göz önünde bulundurulduğunda ve taraflar arasında imzalanan sözleşmeye istinaden düzenlenen faturaların —üzerinde olan kısmının vergi dairesine bildirilmiş olması ve — formunda görünmesinin yerleşik hale gelmiş Yargıtay İçtihatlarında da belirtildiği üzere (Yargıtay —. Hukuk Dairesi’nin — — tarihli kararı, Yargıtay —–. Hukuk Dairesi’nin —– tarihli kararı) bu faturalara konu mal veya hizmetin davalı tarafa teslimine karine teşkil edeceği, bu karinelerin aksi yönünde davalı tarafından herhangi bir iddia ileri sürülmediği hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan —-alacaklı olduğu sonucuna varılmış, davanın kabulüne, icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile taleple bağlı kalınarak takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca yıllık %9’u geçmemek kaydıyla değişen-azalan oranlarda ticari avans faizi yürütülmek sureti ile devamına, davalının takibe yapmış olduğu itiraz haksız olduğundan ve alacak likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğü’nün — –. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca yıllık %9’u geçmemek kaydıyla değişen-azalan oranlarda ticari avans faizi yürütülmek sureti ile devamına,
2-Kabul edilen — üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli— harcın peşin alınan — harçtan mahsubu ile bakiye 738,05-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan — başvurma harcı, 158,52-TL peşin harcın toplamından oluşan — davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan—yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6—–esaslara göre hesaplanan — avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.