Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/135 E. 2018/787 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/135 Esas
KARAR NO : 2018/787
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2018
KARAR TARİHİ : 18/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili bankanın … şubesi müşterilerinden dava dışı ….. kimlik bilgileri kullanılmak suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu gerçekleştiren davalı tarafından müvekkili bankadan kredi kullanıldığını ve söz konusu kredi bedellerini ödemediğinden bankanın zararı olduğunu, davalının dolandırıcılık eylemleri neticesinde mağdur dava dışı…. tarafından İzmir CBS’nin ….Hazırlık numarası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, bunun üzerine müvekkili banka tarafından davalı hakkında devam eden eski Sincan Cumhuriyet Başsavcılığının 2…… Soruşturma Yeni Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının….. İddianame numarasına kayıtlı yargılama sürecine katılma talebinde bulunulduğunu, söz konusu İddianamenin kabul edilmesi üzerine davalı hakkında Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …. Esas …karar sayılı dosyası ile dava açıldığını, anılan davanın 14/07/2016 tarihli celsesinde davalı sanığın hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, davalı sanık hakkında verilen ceza neticesinde müvekkili bankanın zararının tazmini amacıyla İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, başlatılan ilamsız takibe haksız ve kötüniyetli itiraz edildiğini, açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine masraf, işlemiş ve işleyecek faiz, faiz oranı,… ve tüm ferilere karşı yapılan itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı olarak gösterilen …’ın vefat etmiş olması nedeniyle davacı tarafından mirasçılık belgesi alınarak davalının mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
Müteveffa … mirasçılarının mahkememize sunmuş oldukları 13/04/2018 tarihli dilekçelerinde, reddi miras davası açtıklarını bildirmişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre davanın, davacı banka tarafından davalı şahsın sahte kimlik kullanmak sureti ile kendisinden kredi kullandığı iddiası ile uğramış olduğu zararın tazmini istemi ile açtığı tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür ve görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Her ne kadar davalı olarak gösterilen …’ın dava tarihi itibariyle vefat etmiş olduğu alınan nüfus kayıt örneğinden anlaşılmışsa da görev hususu daha önce incelenmesi gereken husus olması nedeniyle öncelikle görev hususu incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu uyuşmazlık nisbi yahut mutlak ticari dava niteliğinde değildir. Somut olayda, davacı bankanın davalı şahsın sahte kimlik kullanmak suretiyle kendisinden kredi çektiği iddiası ile davalıdan uğradığı zararın tazminini talep ettiği, davanın dayanağının bankacılık işlemleri olmadığı, davacı bankanın sahte kimlik kullanılarak yanıltılması sonucu uğradığı zararın tazmini hususunda olduğu anlaşıldığından, davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlıkta görevli mahkemenin genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu değerlendirilmiş, bu sebeple HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca, mahkemenin görevli olmasının dava şartlarından olduğu ve dava şartlarının da davanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğinden, HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile 6100 sayılı HMK. 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usul yönünden REDDİNE
2-6100 Sayılı HMK. 20. maddesi gereğince iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK. 331/2. maddesi gereği yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda tarafların talebi üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin ve Davalılar …, ……. … ‘ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/10/2018