Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1330 E. 2020/902 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1330 Esas
KARAR NO : 2020/902

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2018
KARAR TARİHİ : 11/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;——– kredi tahsis edildiğini ve kullandırıldığını, borcun ödenmediğini, asıl borçlu ve kefillere İhtarname keşide edildiğini, ödeme yapılmadığını, takibe geçildiğini ancak itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, itirazın takibi geciktirme ve kötü amaçlı olduğunu iddia ederek, toplam 962.776,63 TL nakit alacak için yapılan itirazın iptalini ve 958.651,54 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar cevap dilekçesinde özetle; kredi karşılığında 3 katı değerinde teminat verildiğini, borcun öncelikle teminattan karşılanması gerektiğini, talep edildiği kadar borç bulunmadığını, hesaplarının bloke edildiğini, araçlarına haciz konduğunu, geçim kaynaklarının kesildiğini, zor durumda bırakıldığını belirterek, hacizlerin kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, davacı banka tarafından ödenmemiş kredi borcu nedeniyle kefiller aleyhine başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraf teşkili sağlandıktan ve deliller toplandıktan sonra işin esasına girilip gerekli inceleme yapılmıştır.
Davaya konu olan İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı icra takibi dosyası celp edilerek dosyamız arasına konmuştur.
Davaya konu Anadolu —– İcra Müdürlüğünün —– sayılı takip dosyası incelendiğinde, davalı kefiller hakkında toplamda 1.113.824,83 TL talepte bulunarak takip başlatıldığı, davalıların icra dosyasında borçlu olarak, 09/11/2017 tarihinde, süresi içinde borca, faize, ferilerine itiraz ettikleri, itiraz üzerine takibin durduğu, davacının da süresi içinde 09/11/2018 tarihinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Takibe ve davaya dayanak yapılan kredi sözleşme örneği ve hesabın katına dair ihtarname örnekleri dosyamıza sunulmuştur.
Banka ile dava ——— arasında kredi sözleşmesinin kurulduğu, davalıların da müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladıkları anlaşılmaktadır.
Davacı bankanın icra takip tarihi itibari ile kullandırılan kredilerden dolayı davalı borçlulardan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti için bankacı bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmıştır.
Bankacı bilirkişi —— tarihli raporunda özetle, davalıların davacı bankaya —— borcunun bulunduğunu, bankanın takip tarihinden sonra da tahsilatlar yaptığı, yapılan tahsilat toplamının 174.061,80 TL olduğu, bu tahsilatların icra dosyasında yapılacak kapak hesabında dikkate alınması gerektiği, takip tarihinden sonra tahsil edileceği tarihe kadar asıl alacak tutarına yıllık % 62,40 oranından temerrüt faizi hesaplanması gerektiğini mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, olayın oluşuna uygun olduğu anlaşılarak itibar edilmiştir.
Banka, rapora beyan dilekçesi ekinde masraflara ilişkin dekontunu sunduğunu beyan etmiş, ancak görülememiş ise de, tekrar süre verilmiş, noter masrafına ait dekont sunulmuştur.
Her ne kadar davalılar borcun üç katı kadar ipotek olduğundan söz etmişlerse de, ipotek resmi senedine—–borcu için verilmiştir. İİK.nun 43. maddesine göre, bir borç için borçlu lehine ipotek verilmiş olması halinde, ipotek borçlularına ipotek miktarı kadar başvurulamaz. Kefillerin kefalet borcunu kapsamayan ipotek halinde alacaklının kefillere gitmesine engel bir durum bulunmamaktadır. Eldeki davada davalıların kefalet sorumluluğunu kapsayan bir ipotek de söz konusu olmadığından davalıların savunmasına itibar etmek mümkün olmamıştır. Dava açıldıktan sonra bir miktar tahsilat yapılmışsa da bunlar yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınacağından, yapılan ödemelerin tarih ve miktarları belirtilmekle yetinilmiş, tam kabul kararı verilmiştir. Alacağın likit olması sebebiyle de icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-İstanbul Anadolu —-. İcra müdürlüğünün —- sayılı takibe itirazın iptali ile takibin aynen devamına;
2-Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine;
3-Takip tarihinden sonra yapılan tahsilatların——infaz aşamasında icra müdürlüğünce nazara alınmasına;
2- Alınması gerekli 65.767,27TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 10.872,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 54.894,57 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90TL başvurma harcı, 10.872,70TL peşin harcın toplamı olan 10.908,60TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.255,90TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- ——-tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 65.188,83TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı ….——- yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.