Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/133 E. 2020/723 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/935 Esas
KARAR NO : 2020/679

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/08/2018
KARAR TARİHİ : 06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkil şirketin yirmi yılı aşkın süredir hizmet veren firmalardan olduğunu, yaptığı ticari iş çerçevesinde davalıya çeşitli ürünler sattığını, müvekkilinin bu ticari ilişkiden dolayı davalıdan 10.549,88-TL alacaklı olduğunu, davalının cari ilişki çerçevesinde doğan bu borcunu müvekkiline ödemediğini, davalının itirazında borcun varlığını kabul ettiğini ancak iade faturasının borcu sonlandırdığını iddia ettiğini, müvekkili tarafından alınan iade mal veya buna ilişkin bir fatura olmadığını, yapılan itirazın haksız olduğunu açıklanan nedenlerle davalının haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, itiraz ile duran İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün—-Esas sayılı takibin devamına, kötü niyetli borçlunun % 20 den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili davalı … ile davacı şirket arasında 01.01.2018 tarihinden bu yana ticari ilişki devam ettiğini, müvekkilinin davacı şirketten birden fazla defa ürün aldığını, taraflar arasındaki bu ilişkinin yazılı bir sözleşmeye dayanmadığını, sözlü taahhütler gereğince müvekkilinin telefondan verdiği ürün siparişlerinin ödemelerini her defasında banka-kredi kartı yolu ile yaptığını, davacı şirketin ödemelerin banka yolu ile yapılması hususunda 01.01.2018 tarihinden bu yana herhangi bir itirazda bulunmadığını, huzurdaki davaya esas teşkil eden icra takibi için İstanbul Anadolu İcra Dairelerinin değil, müvekkili tarafından ödemelerin yapıldığı ve ikamet yeri olan Bursa İcra Dairelerinin görevli ve yetkili olduğunu, davacı firmanın müvekkiline satışını yaptığı ürünlerin ayıplı ve kullanılamaz durumda olması, müvekkilin bu ürünleri yasal süresi içerisinde iade etmesi sebebi ile müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin borca itiraz dilekçesinde borcun varlığını kabul etmediğini, aksine itiraz dilekçesinde açık bir şekilde alacaklı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını belirttiğini, müvekkilinin davacı şirketten satın almış olduğu ürünlerin bir kısmının satışını yaptıktan sonra ürünlerin ayıplı olduğu iddiası ile ürünlerin kendisine iade edildiğini, davaya konu ürünlerin ayıplı ürünler olması, müvekkili tarafından ayıplı ürünlerin iadesinin yasal süresi içerisinde gerçekleştirilmiş olması sebebi ile müvekkili davalının davacı şirkete herhangi bir borç ödeme yükümlülüğünün olmadığını açıklanan nedenlerle dosyanın yetkili ve görevli Bursa Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmesini, haksız davanın tüm talepler yönünden reddine, davacı tarafın % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine cari hesaba dayalı olarak İstanbul Anadolu ——–. İcra Müdürlüğü’nün ——–. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, 10.549,88-TL’lik ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Davalı tarafından hem icra dosyasında hem mahkememiz dosyasında yetki itirazı ileri sürülmüş olduğu görülmüş, takibe ve davaya konu faturaların içerikleri incelendiğinde, faturaların parça bedellerine istinaden tanzim edildiği anlaşıldığından, TBK. m. 89 gereği para borcunun götürülecek borç olması, İİK. m. 50 ve HMK. m. 10 gereğince davacının ikametgahı mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olması nedeniyle, davacının ikametgahı, İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğünün yetki alanı sınırları içinde olduğundan icra dairesinin yetkili olduğu, dava şartının bu açıdan mevcut olduğu anlaşılmış, mahkememizin yetkisine yönelik itirazın ise aynı gerekçelerle mahkememiz yetkili olduğundan reddine karar verilmiştir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, davalı tarafın defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılması için ————– Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış, talimat yoluyla alınan 06/08/2019 tarihli raporda, davalı tarafın defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 10.562,00-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği yönünde görüş bildirilmiştir. Mahkememizce davacı tarafın defterlerinin incelenmesi amacıyla inceleme günü tayin edilmiş, mahkememizce oluşturulan ara karar doğrultusunda görevlendirilen bilirkişi tarafından davacı tarafın defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu tanzim edilen bilirkişi raporunda, davacı tarafın defterlerine göre davacının davalıdan 10.549,86-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği yönünde görüş beyan edilmiştir. Raporlar taraflara tebliğ edilmiş, davalı tarafından talimatla alınan rapora itiraz edilmiş, ileri sürülen itirazların mahkememizce değerlendirilebilecek hususlar olması nedeniyle yeni rapora ihtiyaç duyulmamıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasında ticari ilişki olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava konusu uyuşmazlık, davacının cari hesabında yer alan 10.549,86-TL’yi davalıdan talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Tarafların defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemeleri sonucu, davacı tarafından tanzim edilen faturaların davalı tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, tarafların defterlerindeki kayıtlara göre takip tarihi itibariyle davacı tarafın davalıdan 10.549,86-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Faturaları defterlerine kaydettiği anlaşılan davalı taraf, davacıdan almış olduğu ürünlerin ayıplı olduğunu, süresinde ayıp ihbarı yapılarak ürünlerin iade faturasıyla davacıya iade edildiğini iddia etse de, süresinde ayıp ihbarı yaptığına ve ürünleri davacıya iade ettiğine dair bir delil dosyaya sunmamıştır. Bununla birlikte, davalı tarafın defterleri incelenerek tanzim edilen bilirkişi raporundan, davalı tarafın kendi defterlerine göre dahi takip tarihinde davacıya, davacının iddia ettiğinden daha fazla borçlu göründüğü anlaşılmaktadır. Fatura konusu ürünlerin ayıplı olduğu hususunda davalı tarafından davacıya TTK. ve TBK.’da belirtilen süreler içinde ayıp ihbarı yapıldığına dair bir delil sunulmamış olması, her ne kadar ürünlerin davacıya iade edildiği iddia edilse de bu hususun ispatlanmamış olması, davalı tarafın defterlerinde davacıya icra takibine konu edilen tutardan daha fazla borçlu görünmesi birlikte değerlendirildiğinde, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan cari hesaba dayalı olarak 10.549,86-TL alacaklı olduğu sonucuna varılmış, davanın kabulüne, takibin devamına, davalının takibe yapmış olduğu itirazın haksız olduğu anlaşıldığından ve alacak likit olduğundan, kabul edilen 10.549,86-TL üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün ——-. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Kabul edilen 10.549,88-TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 720,66-TL harcın peşin alınan 127,42-TL harçtan mahsubu ile bakiye 593,24-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90-TL başvurma harcı, 127,42-TL peşin harcın toplamından oluşan 163,32-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 2.002,38-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6——– esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.