Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1325 E. 2022/233 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1325 Esas
KARAR NO : 2022/233Karar
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/11/2018
KARAR TARİHİ: 15/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, ——— baskı işi aldığı ve ürünleri —- tarihinde teslim etmek üzere anlaştığıı, davacının, daha önce de birlikte çalıştığı davalı şirket ile ihale konusu ürünlerin temini ile ilgili fiyat ve ürün özellikleri konusunda mail üzerinden anlaştığı, maillerden anlaşılacağı üzere davacının, ürün baskı özelliklerini — olarak harmanlanmış şekilde talep ettiği ve —- bedel üzerinden anlaşıldığı, ilk başta karşı taraftan —gelen teklifin, davacı tarafından —-düzeltildiği ve bu durumun davalı tarafından da kabul edildiği, fiyat ve ürün özellikleri üzerinde anlaşıldıktan sonra davacının, sipariş edilen ürünlerin bedeli olarak — tarihinde davalı tarafa ödediği, faturanın — tarihinde kesildiği, — tarihinde davacının, —–davalıya gönderdiği ve tasarım konusunda da tarafların mutabakata vardığı, — — tarihinde teslim edilmesi gerekirken, ödeme yapılmasına rağmen — tarihinde ürünlerin teslim alındığı, taahhüt edilen —- —gönderildiği: —– birinin yırtık olduğunun tespit edildiği; davalı ile yapılan görüşmede kalan ürünlerin — gönderileceği taahhüt edilmişse de bu taahhüdün yerine getirilmediği; — tarihinde davacıya verilen cevapta teklifin — verildiği, —– verilmediği belirtilerek kalan teslimatın yapılmayacağının bildirildiği: bunun üzerine davacının, ihale gereği — kalan —- başka bir şirkete bastırdığı ve bu sebeple toplam — ödediği; davacının, ticari anlamda itibarının zedelendiği öne sürülerek—- maddi ve ——manevi tazminata karar verilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu olan siparişe ait fiyat teklif talebinin, —günü başkaca —teklif talebi ile birlikte iletildiği; davacının, —- davalı şirket çalışanı —- fiyat teklif talebinin kapsamını açıkça —- talebine cevaben davalı şirketin satış yöneticisi —–fiyat teklifi verdiği: davacıya—— yapılıp gönderilen basılı ——-olduğu; davalı tarafından eksik teslim edilen herhangi bir ürün bulunmadığı: zira davacı tarafın, siparişini ——- üzerinden verdiği: davalı şirketçe de işbu siparişe uygun olarak üretim ve teslimat gerçekleştirildiği; davacının, fiyat teklifi talebini yanlış olarak verdiğini çok sonradan farkettiği: —-ifadesinin ilk defa davacının —– belirtildiği, avacının eksik veya hatalı sipariş vermesinden davalının sorumlu olmadığı, taraflar arasında yazılı olarak herhangi bir teslim tarihi belirlemesi yapılmadığı; tasarımların davacı tarafından geç gönderilmesinden kaynaklanan herhangi bir sorumluluğun davalıya ithaf edilemeyeceği, davacının,— tarihli —- edilen ürünlerin bulunduğu kolilerden birinin yırtık olduğunun bildirildiği, bunun üzerine davalının, lojistik tedarikçisi olan dava dışı —– durumun bildirilmesi için davacıdan hasarlı ürün adedini ve fotoğraflarını talep ettiği, ne var ki davacı ile yapılan görüşmeler de yırtık koli içerisinde bulunan ürünlerde hasar bulunmadığı konusunda mutabık kalındığı, maddi ve manevi tazminat isteminin koşularının bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle ,davacı tarafından davalıya sipariş edilen—- eksik teslim edildiği ve davacının bu —— başkasına yaptırdığı iddiası ile davalıdan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, öncelikle davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için —-Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, —– tarihli Bilirkişi Raporu alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; Davacıya ait ticari defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış onayları ile yevmiye defterlerinin kapanış onayı yaptırıldığı, Davacıya ait incelenen ticari defter kayıtlarında —-davalı adına olan cari hesabın dava takip tarihi itibariyle —- alacak bakiyesi verdiği, dava dosyası içinde davalının davacı adına düzenlediği —- bedelli fatura içeriğindeki malın ne kadarlık kısmının teslim edildiğinine ilişkin belgeye rastlanmadığı, davacı tarafından —– siparişin eksik teslim edilmesinden kaynaklı olarak teslim edilmeyen broşürlerin yaptırdığını beyan ettiği toplamı — fotokopisi yer aldığı, davalı tarafından davacı adına düzenlemiş —– içeriğindeki malın ne kadarlık kısmının teslim edildiğinin tespit edilemediğinden takip tarihi itibari ile davacının davalıdan talep edebileceği alacağı bulunup bulunmadığı hususunda herhangi bir değerlendirme yapılamadığı, taraflar arasındaki siparişe konu olan bröşürlerle ilgili———– uyuşmazlığı konusunda matbaacılık sektöründe uzman bilirkişi tarafından değerlemesi sonrasında teslim edilmeyen broşür tutarı kadar talep edebileceği, şeklinde görüş bildirilmiştir
Mahkemece dosyanın bir mali müşavir ve bir matbaacılık alanında uzman bilirkişiden oluşturulacak heyete verilerek rapor alınmasına karar verilmiştir. Alınan —- Bilirkişi Raporunda özetle; Davalı tarafın usul ve yasaya uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinin sahibi lehine delil kudretine haiz olduğu, davacının siparişi gibi davalının üretim yaptığı, dava konusu hizmetin eksiksiz olarak yerine getirildiği, Dava konusu işten dolayı davacının davalıdan herhangi bir alacağı bulunmadığı, mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Davacı, kendisi tarafından davalıya sipariş edilen ve bedeli ödenen ürünün davalı tarafça siparişe uygun olarak teslim edilmediği, eksik teslim edildiği iddia edilerek davalı taraftan maddi ve manevi tazminat talep edilmektedir. Alınan —– tarihli bilirkişi raporu oluşa ve denetime uygun bulunmakla Mahkemece de benimsenmiştir. Teknik yönden görüş bildiren bilirkişi tarafından davacının davalıya adet olarak sipariş verdiği, set ve adet kelimelerinin farklı şeyleri ifade ettiği belirtilmiştir.
HMK 199.madde hükmü uyarınca belge niteliğinde olan tarafların elektronik iletilerinin incelenmesinde, davacının davalıdan —- ürün talep ettiği, söz konusu mailde — bulunmadığı, davacının —-üzerinden baskı işi talep ettiği, bu —— üzerine davalının davacıya, —-şeklinde teklif verdiği, anlaşma neticesi davalının davacıya —– ürün teslim ettiği, üretimden kaynaklı oluşabilecek sektörel teamül olan—– gözönüne alındığında davalı tarafça anlaşılan ürünün teslim edildiği, davacıya iddia edildiği gibi eksik ürün teslimi yapılmadığı, davacı tarafça davalıdan istenen iş için —- ödeme yapıldığı, davalı taraf, eksik teslim edilen ürünleri ——–tedarik ettiğini belirtilmekle yaklaşık olarak ürünün piyasada bir başka şirkete gördürülmesi bedelinin yarısı oranında bir bedelle davalıya gördürülmesinin de hayat gerçekleri ile çeliştiği değerlendirilmekle sonuç olarak davalı tarafça, iddia olunduğu gibi eksik ürün teslimi yapılmadığı, dolayısıyla davacının maddi tazminat isteminin yerinde bulunmadığı, maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Davacı, davalının eylemiyle ticari itibarının sarsıldığını ispat ederek TBK 58.maddesi uyarınca maddi tazminat isteminde bulunabilecek ise de söz konusu davalı eyleminin TBK 49.maddesindeki unsurları taşıması gerekli bulunmaktadır. Bu bakımdan öncelikle haksız bir eylemin bulunması bu eylem sonucunda davacının ticari itibarının sarsılması ve zarar görmesi, ayrıca eylem ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması ve davalının kusurlu bulunması gerekmektedir. Somut olayda davalının haksız bir eylemi bulunmamakta olup davacı somut olayda bir zararını oluştuğunu da ispat edememektedir. Belirtilen sebeplerle davacının manevi tazminat davasının da reddi gerektiği kanaatine varılmış olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi ve manevi tazminat davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70-TL harçtan peşin alınan 340,79-TL harcın mahsubu ile bakiye 260,09-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen toplam 1.400,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/03/2022