Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1320 E. 2020/595 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1320 Esas
KARAR NO: 2020/595
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/11/2018
KARAR TARİHİ: 22/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirketin karşılıklı ticari ilişkileri sebebiyle kalan bakiye cari hesap alacağının tahsili için — İcra Müdürlüğü’nün ———- dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, haksız olarak durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkili şirkete kesilen takip konusu edilen faturalara dair mal ve hizmet alınmadığını, bu sebeple davacının faturanın ve faturada adı geçen mal veya hizmetin müvekkili şirkete teslim edildiği yönündeki iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, faturası kesilen mal veya hizmetin teslim edildiğine ilişkin herhangi bir belge bulunmadığını, hukuki açıdan fatura kesilmiş olmasına rağmen, gerçekte mal teslimi yapılmadığını veya hizmet tamamlanmamış ise faturanın delil olabilme niteliğinden yararlanabilmenin mümkün olmadığını, sadece faturanın tebliğ edilmesi ve tebliğden itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesi sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtı olmadığı gibi malın teslimi veya hizmetin görüldüğünün de kanıtı olmadığını, bu nedenle sözleşmesel ilişkinin inkarı halinde faturayı düzenleyen kimsenin ilişkinin varlığını ve malın teslimi veya hizmetin tamamlandığını kanıtlaması gerektiğini, bu nedenle açılan davanın reddini, kötü niyetli davacının dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça başlatılan ——- İcra Müdrülüğü’nün ——— Sayılı icra dosyasının davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar isteminden ibarettir.
Başlatılan icra takibinde davalı yana ödeme emrinin — tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça—günlük itiraz süresi içerisinde ——-tarihinde itiraz edildiği, itirazın iptali davası açma şartlarının mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın tacirler arasında olması nedeniyle Mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için gün verilmiş, her iki tarafın defter ve kayıtları incelenmiştir. Bilirkişinin ——- tarihli raporunda özetle: “Her iki tarafın defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, iş bu davaya konu alacağa yönelik olarak, davacı şirket ve davalı şirket arasında gerçekleşen fatura ve ödeme işlemlerinin her iki şirketin ticari defterlerinde aynı tutarlarda kayıtlarının girildiği, davacının — yılının başında mükerrer olarak oluşturduğu açılış kaydının iptaline ve davalının yaptığı bazı ödemelere ilişkin —– tarihinde oluşturduğu virmanın olması gerekenden —- davalı aleyhine fazla oluşturduğu, buna göre davacının davalıdan iş bu dava konusu rakamının —— sonu itibariyle —— olduğunun tespit edildiği, inceleme sonucu davacı — davalı ————- talep edebileceği alacak tutarının ——- olduğu kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu mahkememize sunmuştur. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı taraf fatura konusu hizmetlerin verilmediğini, faturası kesilen mal veya hizmetin teslim edildiğine ilişkin herhangi bir belge olmadığını beyan ederek rapora itiraz etmiştir.
Bilindiği gibi fatura tek başına alacağı ispata elverişli değildir. Fatura konusu hizmetin/malın karşı tarafa teslim edildiğine yönelik başkaca yazılı belgelerle desteklenmesi gerekir.Ancak davacı tarafından düzenlenen faturanın davalı tarafın ticari defterlerine kaydedilmesi faturada belirtilen malın/hizmetin alındığına karine teşkil eder.Mal/Hizmet alınmadığının ispat yükü bu durumda davalıya aittir. Davalı bu hususu ancak yazılı delillerle ispat edebilir. Bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere her iki tarafın defter ve kayıtlarında cari hesaba konu fatura ve ödemelerin uyumlu olduğu ancak davacı tarafça sehven — yılı açılış kaydının iki kez yapılması daha sonra bu açılış kaydının virman yoluyla iptali yapılırken davalı aleyhine ——eksik yapılması sebebiyle davacının defterlerinde alacak miktarının ——- olduğu tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki defter ve kayıtlarında bunun dışında bir uyuşmazlık olmayıp, her iki tarafın defter ve kayıtları birbiri ile örtüşmektedir. Her ne kadar davalı tarafça fatura konusu hizmetin alınmadığı, sevk irsaliyesi bulunmadığı yönünde beyanda bulunulmuş ise de, defterlere kaydedilen faturaların iade edildiğine yönelik davalı defterlerinde kayıt da yer almadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle teslim olgusunun eksiksiz gerçekleştiği kabul edilmiştir. Hal böyle olunca ispat yükü davalı taraf üzerinde kalmış ve davalı taraf borçlu olmadığını, hizmet almadığını ispatlayamamıştır. Bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davalıdan —— alacaklı olduğu anlaşılmış ve davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde: Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafça davalı tarafa bu ticari ilişki kapsamında faturalar düzenlendiği, ancak davalı tarafça ödeme yapılmadığından icra takibine geçildiği anlaşılmış, Mahkememizce alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli ve denetlenebilir bulunmuş, faturaların her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olması nedeniyle malın/hizmetin teslim alındığı kabul edilmiş, bu nedenle davanın kısmen kabulüne itirazın kısmen iptaline karar vermek gerekmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen tutar üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiş, reddedilen kısım yönünden davacının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1—– İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin —— asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca değişen oranlarda işleyecek avans faizi yürütülmek sureti ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Reddedilen kısım yönünden davacının kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 5.247,43-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 929,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.318,03-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 929,40-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı toplam 965,30-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından harç dışında harcanan 830,85-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre hesaplanan (%99,83 kabul %0,17 ret) 829,40-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 10.786,32-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 134,68-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.22/09/2020