Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1309 E. 2020/403 K. 01.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1309 Esas
KARAR NO: 2020/403
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2018
KARAR TARİHİ: 01/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 3 adet —-satın alma konusunda anlaşıldığını,—– bedellerinin davalı borçlu firmaya ödendiğini, ancak araçların müvekkiline teslim edilmediğini, araçların teslim edilmemesinden dolayı ödenen bedelin geri istendiğini, davalının ödenen bedellerden sadece——- ——– ait müşteri çeki olduğunu bunun iade edildiğini, kalan kısmın iade edilmediğini, bunun üzerine ———-İcra Müdürlüğünün ——– Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı tarafından kötüniyetle itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında ——- alım satımına ilişkin ticari ilişki bulunmadığını, davacının satış iddialarının soyut ve hayali olduğunu, davacının müvekkiline gönderdiği, paraların dekontunda —— satışı ile ilgili hiçbir özelliğin yazılmadığını, davacının iddiasının afaki olduğunu, davacının iddiasının kötüniyetli olduğunu, müvekkili ile davacı şirket arasında ————— ilişkin sözleşme imzalandığını, ancak sözleşmenin bir nüshasının davacı tarafından müvekkiline verilmediğini, sözleşme gereği ifa edilirken müvekkilinin yaptığı işlerin bedelinin hesabına yatırıldığını, davacı şirket yetkilileri ile müvekkili arasında ———– tarihinde uzlaşma için görüşmeler yapıldığını, bu tarih itibariyle anafirma ile uyuşmazlıkların sona erdirildiğini, hem de davacı şirket ile söz konusu olan —— satımıyla herhangi bir ilgisi olmayan bu uyuşmazlığın sonra erdirilmesi yönünde uzlaşma sağlandığını, söz konusu bu tutanağın tek başına bu davanın reddi için yeterli olduğunu belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali taleplidir.
Davacı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıya banka yoluyla gönderdiği paranın iadesi talebiyle icra takibi başlatmıştır. Davaya konu ——- İcra müdürlüğünün ——-sayılı icra dosyası celp edilerek dosyamız arasına konmuştur. İcra dosyası incelendiğinde, ——-asıl alacak,—————— işlemiş faiz olmak üzere ——–alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, ödeme merinin ——- tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içinde ——– tarihinde borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir.
Davalının savunması, anılan icra dosyası yönünden takip ve davadan sonra ihtiyari arabuluculuğa gidildiği ve alacaklının alacağından feragat ettiğine dayanmaktadır. Davacı taraf, dekonttan anlaşılacağı üzere ————- satışı için para havale edildiğini, arabuluculuk tutanağının olayla ilgisinin olmadığını ileri sürmüştür.
——— tarihli arabuluculuk tutanağı incelendiğinde davacı şirket adına şirket yetkilisi —- katıldığı ve — nolu maddede ———istenen icraya konu ———- alacaktan feragat ettiğini, ancak icra takibinin kaldırılmasına ilişkin yapılacak masraflardan artan ———— sorumlu olacağı yazılıdır. İş bu arabuluculuk tutanağı hem davacı hem de davalı şirket yetkililerince imzalanmıştır.
Tereddütün giderilmesi için davacı şirket yetkilisi isticvap edilmiş, duruşmada alınan beyanlarında taraflar arasında başka bir icra dosyasının olmadığı, başkaca ——- bir bakiye alacağın mevcut olmadığını, imzanın kendisine ait olduğunu, dava dışı ————– olması sebebiyle arabuluculuk tutanağını imzaladığını ve alacaktan feragat ettiğini beyan etmiştir.
İcra takiben konu alacak yönünden, dava tarihinden sonra ihtiyari arabuluculukta feragat edilmiş olması ile takibin ve dolayısıyla davanın konusu kalmamıştır.
Her ne kadar ihtiyari arabuluculuk tutanağına ilişkin icra edilebilirlik şerhi kararı istinaf edilmiş ise de esasen, beklenmesinin hükme etkisi yoktur. Kaldı ki davanın görülmesi sırasında arabuluculuğa başvurulması halinde icra edilebilirlik şerhi davanın görüldüğü mahkemeden, eldeki davada mahkememizden, istenebilir. Bu nedenle ——- Sulh Hukuk Mahkemesinin ————-sayılı kararının ehemmiyeti yoktur. İcra edilebilirlik şerhinin verilmesini engelleyen yasal bir sebep de görülmemiştir.
Açıklanan sebeplerle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Uyuşmazlığın dava tarihinden sonra ihtiyari arabuluculuk ile çözümlenmiş olması sebebiyle konusuz kalan davada KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-İcra dosyasının kapatılmasına ilişkin masraflar yönünden arabuluculuk tutanağında kararlaştırıldığı gibi masrafların davalı şirket tarafından karşılanacağının icra müdürlüğünce gözetilmesine,
2- Alınması gerekli 54,40TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 8.502,51TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8.448,11TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40TL. başvurma harcı, 54,40 TL mahsup edilen peşin harcın toplamı olan 108,80TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 119,50TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilleri ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 01/07/2020