Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/127 E. 2021/733 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/127 Esas
KARAR NO : 2021/733
DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/05/2014
BİRLEŞEN ——ESAS SAYILI DOSYASINDA:
DAVA:Kıymetli Evrakın Zayi Nedeniyle Verilen İptal Kararının İptali
DAVA TARİHİ:12/07/2019
KARAR TARİHİ: 08/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl Davada Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu çekin de içinde bulunduğu ——– çek ve bir miktar senedin müvekkili şirket yetkilisi —- aracından çalınması üzerine —– tarihinde emniyette ifade verdiğini ve çalınan çeklerin listesini emniyet birimlerine teslim ettiğini, müvekkili dava konusu çekin tek meşru yasal hamili olduğunu, müvekkilinin dava konusu çeki ticari alışveriş neticesi keşideci —– aldığını, dava konusu çek üzerinde sağ alt köşede yer alan —— kodu müvekkilinin cari hesabı içerisinde tüm çeklere verdiği portföy numarası olduğunu, müvekkilinin cari hesabı içerisinde tüm çeklere verdiği portföy numarası olduğunu, müvekkili şirket yetkilisi —- teslim ettiği ilgili emniyet biriminin kaşe ve imzasının bulunduğu ———– tarihli çek listesi içerisinde dava konusu çek, portföy numarası ve müvekkilinin çeki kimden aldığının yer aldığını, öte yandan çeklerin çalınmasına ilişkin hırsızlık soruşturmasının ——- hazırlık numarasıyla devam ettiğini, çalıntı çeklerin iptaline ilişkin —– dosyası ile dava açıldığını, çek iptali davasında dava konusu çeke ilişkin ödeme yasağı kararı verildiğini ve bu kararın —- tarihinde çeki düzenleyen —– tebliğ edildiğini, neticede dava konusu çek ile ilgili mahkemeye çeki elinde bulunduranlar tarafından herhangi bir başvuru olmadığı için———– Sayılı ilamın ile dava konusu çekin iptal edildiğini, davalıların dava konusu çekin geçirdiği tüm bu yasal sürecin ve çekin çalıntı olduğunun bilincinde çeki icra takibi yoluyla kötü niyetli ve ağır kusurlu hareket ederek tahsil yoluna gittiklerini, Müvekkilinin ya da keşidecinin çekte bulunan cirantalar ile hiçbir ticari ilişkisi bulunmadığını, öncelikle davalılardan çekin veya bedelinin istirdadını, dava konusu çekin ———- Sayılı dosyası ile davalı —— şirketi tarafından icraya konulduğunu ve keşidecinin tüm mal varlıklarına hacizler konulduğunu, bu doğrultuda İİK 72/3 madde gereğince uygun bir teminat mukabili icra dosyasına yapılan ödemelerin alacaklı tarafa ödenmemesine dair karar verilmesini, icra takibinin durdurulmasına, müvekkilinin rızası dışında elinden çıkan çekin veya bedelinin istirdadına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl Davada Davalı ——— cevap dilekçesinde özetle; İİK. 72 maddesine göre tedbir kararı alabilmesi mümkün olmadığını, İİK. 72 maddesine göre takip açıldıktan sonra takip dosyasında borçlu olarak gözüken tarafın böyle bir dava açmaya yetkisinin olmadığını, takipte borçlu olarak gözükmeyen ve çekte hiçbir cirosu bulunmayan davacının böyle bir davayı açmaya hakkının olmadığını, icra dosyasındaki ödemede borçlu ——– bu ödemede dava açıldıktan sonra yapıldığını, davacının aktif dava ehliyetinin olmadığını, bu nedenle davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddedilmesinin gerektiğini, müvekkili firmanın yaptığı alışveriş neticesinde dava konusu çeki aldığını, kullandığı kredilere teminat olmak üzere ——- şubesine teslim ettiğini, ilgili şube tarafından gerekli istihbarat yapılarak teminata kabul edildiğini ancak çekin günü geldiğinde ödenmediğini, haliyle icra takibine konularak takibin kesinleştiğini, süresi içinde borç ödenmeyince de keşidecinin aracı kayden haczedildiğini, bankalardaki mevduatlarının haczi için yazı yazıldığını, bu aşamadan sonra davacının ortaya çıkıp çekin çalıntı olduğunu iddiası ile iş bu davanın açıldığını, davacının iddialarının afaki olduğunu, mücerretlik ilkesi gereği iddia ettiği çalıntı çek hususunun çekin teslim alındığı tarihte kötüniyetle iktisap edildiğinin davalı tarafça ispat edilmesinin gerektiğini, davacı tarafın ispat külfetinin bizde olduğunu ileri sürmesinin hem TTK hükümlerine hem —– kararlarına uymayan bir iddia olduğunu, davacı kendisinin yetkili hamil olduğunu yazılı ciro ile ve müvekkilinde kötüniyetli olduğunu ayrı ayrı ispatlamak durumunda olduğunu, yapılacak ön incelemede ispat külfeti aidiyetinin davacıda olduğunun tespit edildikten sonra tahkikata geçilmesi hususunu talep ettiklerini dava neticesinde davanın reddi ile birlikte İİK. 72 maddesi gereği %20’den aşağı olmamak üzere tazminat talep ettiklerini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Asıl davada, dava dilekçesinin davalı ——- usulüne uygun tebliğ edildiği ancak cevap vermediği görüldü.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından ——- karar sayılı dava dosyası ile dava konusu — keşide tarihli, —– bedelli çekin zayi nedeniyle iptali davası açıldığını, mahkemece çekin zayi nedeniyle iptaline karar verildiğini, davalı tarafından bilahare———-sayılı dosyası ile çekin istirdatı için aleyhlerine dava açıldığını, mahkemece verilen kararın temyizi sonucu ———– çekin iptali kararının iptali için taraflarına dava açmak üzere süre verilmesi hususunda bozulduğunu, mahkemece süre içerisinde davalı aleyhine çek iptali kararının kaldırılması davasını açtıklarını,——- sayılı dosyası ile —- şubesinden verilme —keşideli ———- bedelli çek hakkında verilen iptal kararının iptaline, %20 tazminatın lehlerine takdirine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete—–çek ve bir miktar senedin araçtan çalınması üzerine, şirket yetkilisi tarafından ——-soruşturma numaralı dosya üzerinden şikayetçi olunduğunu, şikayet beyanı ile birlikte çeklere ilişkin şirket kayıtları savcılık makamına sunulduğunu, konunun ciddiyeti nedeniyle çalınan tüm çekler hakkında el koyma kararı verildiğini, el koyma kararının ——–tebliğ edildiğini, çalınan çekler hakkında iptal davaları ikame edildiğini, yargılama konusu çek olan —– keşide tarihli — bedelli çek hakkında ———– dosyası ile kıymetli evrakın zayi nedeniyle iptal davası açıldığını, mahkemenin yargılama sonunda çekin iptaline karar verdiğini, mahkemenin iptaline karar verdiği çekin müvekkilinin ticari faaliyeti kapsamında ——– teslim alındığını, çek üzerine—— işlendiğini, bu kodun müvekkilinin cari hesap içerisinde tüm çeklere verdiği portföy numarası olduğunu, söz konusu çek hakkında davacı şirket tarafından kötü niyetli olarak ———–dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleşmesi üzerine keşidecisi ————– hakkında icra işlemlere başlanıldığını, müvekkili şirketin ise keşideci hakkında icrai işlemlere engel olunması için icra dosyasına ödeme yaptığını ve ödemenin istirdatı için ———— bedelli çekin istirdatını talep ettiklerini, davacı tarafın çekin yasal meşru hamili olduğunu ve çeki iyiniyetle iktisap ettiğini yasanın kabul ettiği ispat vasıtaları ile ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafın iddiasının aksine ispat yükü davacı tarafın üzerinde olduğunu, ancak davacı taraf ne dava dilekçesinde ne de istirdat davasında çeki ne suretle teslim aldığına ilişkin hiç açıklama yapmadığını, dava konusu olaya ve ispat edilmesi gereken vakıaya ilişkin herhangi bir delili olmayan davacı tarafın haksız davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava; hukuki niteliği itibariyle dava konusu keşidecisi———– bedelli çekin davacının hilafı dışında elinden çıktığından bahisle açılan çekin/çek bedelinin istirdatı davasıdır. Birleşen dava hukuki niteliği itibariyle; kıymetli evrakın zayi nedeniyle verilen iptal kararının iptali davasıdır.
Eldeki dava öncelikle Mahkememizde—— Sayılı dosya numarasını almış, Mahkememizce yapılan yargılamada nitelikli hesap uzmanı bilirkişiden rapor alınmış ve davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı— tarafından temyiz edilmesi üzerine ————- ilamında: “Kural olarak zayi nedeniyle iptal kararı ile iptaline karar verilen kıymetli evrakın teşhis fonksiyonu sona ereceğinden somut olayda davalı ——— nedeniyle iptal kararının iptali konusunda dava açmak üzere uygun bir önel verilmesi ve sonucuna göre bir hüküm tesisi gerekirken mahkemece bu yönün gözetilmemesi doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir” gerekçesi ile Mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bozma sonrası eldeki dava Mahkememizde ——— Sayılı dosya numarasını almış, bozma ilamına uyulmuş ve yargılamaya devam edilmiştir. Bozma ilamı doğrultusunda davalı vekiline çek iptali davasının iptali davası açması için süre verilmiş, davalı tarafça ———— dosyada Mahkemece birleştirme kararı verildiğinden çek iptalinin iptali davası yönünden de yargılamaya Mahkememizce devam edilmiştir.
Mahkememizce çek üzerindeki yasal hamilin tespiti amacıyla davacının çeki aldığını beyan ettiği dava dışı ——— davalılar ve davacının defterlerinin incelenmesi amacıyla mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişinin —- tarihli raporunda özetle: “Davacı, davalılar ——— dava dışı———- inceleme günü gelmediklerini ve yerinde inceleme talebinde bulunmadıklarını, dava dışı ——- incelenen —- kayıtlarında davacıya —– ödemede bulunduğunun görüldüğü,——- verdiği, her iki dönemde de çeklerin içerisinde dava konusu çekin olmadığı, çekte —– bulunmadığı,defterlerde çeki keşide eden — dava dışı———arasında kayıt bulunmadığını, kayıtlarda davaya konu ——— tutarlı çek ve söz konusu çeki davacıya ödeme olarak ciro ettiğine dair bir kayıt ile belgeye rastlanmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır” içeriğinde raporunu mahkememize sunmuştur.
Asıl dava, çekin istirdadı, çek bedelinin tahsili halinde ise bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Davacı taraf, dava konusu çekin de aralarında bulunduğu çeklerin çalındığını iddia etmiştir. Dava konusu çekin incelenmesinde; keşidecisi dava dışı—- olup çekin hamiline düzenlendiği, çek arkasındaki cirantaların ise sırasıyla davalılar———- oldukları görülmüştür. Dava konusu çek üzerinde davacının herhangi bir cirosu ve sıfatı yoktur. Bu tür davalarda davacının öncelikle çekin meşru hamili olduğunu kanıtlaması, daha sonra ise davalı tarafın çeki iktisabında, kötü niyetli, ağır kusurlu olduğunu ispatlaması gerekir. TTK’nın 792.maddesi: “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmünü haizdir. Çeki elinde bulunduran davalı yeni hamil, çeki edinme nedenini kanıtlamakla yükümlü değildir. ———– Öte yandan davacı tarafça çek iptali kararı alındığından bozma ilamında belirtildiği gibi çekin teşhis fonksiyonu sona ereceğinden çek iptali kararının da iptali gerekmektedir.
Mahkememizce asıl dava ve birleşen dava yönünden yapılan incelemede; davacı ve davalının ticari defterlerini sunmadığı, davacının çeki aldığını beyan ettiği dava dışı şirketin defterlerini sunduğu ve incelenen defterlerde dava konusu çekin davacıya verildiğine dair bir kayıt bulunmadığı, yine keşideci—–ile ticari ilişki tespit edilemediği anlaşılmıştır. Somut olayda davacı taraf, dava konusu çekte meşru hamil olduğunu — usulünce kanıtlayamamıştır. Her ne kadar keşideci ————- defterlerinin incelenmesi için ayrıca bir talimat yazılmamış ise de; bu hususun esasa etkili olmayacağı, zira çekin——- verildiği dava dışı——- defter ve kayıtlarında ortaya çıksa dahi; davacının çeki aldığını beyan ettiği ——- kayıtlarında çekin davacıya verildiğine ilişkin bir kayıt bulunmadığı davacı tarafça çekin yasal hamili olduğuna dair başkaca da bir delil sunulmadığı neticeten —— defter ve kayıtlarının incelenmesinin sonuca etkili olmayacağı açıktır. Davacı vekili çekin üzerinde bulunan ——- numaralı kodun kendilerinin cari hesap ilişkisi içerisinde portföy numarası olduğunu bu nedenle de yasal hamil olduklarını beyan etmiş ve buna dair belgeler sunarak ek rapor alınmasını talep etmiş ise de; portföy kayıtları davacı taraf muhasebecisi tarafından tek taraflı olarak her zaman oluşturulabilecek belgeler olup, açılış/kapanış onayı olmayan HMK’da düzenlenen deliller kapsamında davanın kabulünü gerektirebilecek nitelikte bir yazılı delil vasfını haiz olmayan(tek taraflı düzenlendiğinden) bu belgelerin incelenmesi amacıyla ek rapor almaya gerek görülmemiştir.
Açıklanan bu sebepler karşısında asıl davada davacının çekin meşru hamili olduğunu ve davalıların ise çeki kötü niyetle/ağır kusuruyla iktisap ettiklerini ispatlayamamış olması karşısında(benzer nitelikte davacının taraf olduğu bir davada ———— davanın reddi gerekmiştir. Birleşen davayı değerlendirmek gerekirse çekin zayi nedeniyle iptali istemi için açılan davada verilmiş bulunan iptal kararı bir ilam olmayıp tespit niteliğini taşımaktadır. Ayrıca bu karar, hasımsız olarak tesis edilmiş bulunmaktadır. Bu durumda iptal edilen çeklerin gerçek hamili olduğunu ileri süren davacının mahkemeden iptale ilişkin kararın ortadan kaldırılmasını istemesi mümkündür. ——- Davalı——- yasal hamili olduğunu usulünce ispatlayamadığından çeki elinde bulunduran yasal hamil——- birleşen davasının kabulü ile ———–Sayılı dosyasında verilen dava konusu çekin iptali kararının hükümsüzlüğüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
a-Asıl dava olan Mahkememizin ——–Sayılı dosyası yönünden:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan peşin alınan 111,05-TL harcın mahsubu ile artan 51,75-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı——- tarafından sarf edilen 589,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ———– verilmesine,
5-Diğer davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davalı——kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13. maddesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ——–verilmesine,
b-Birleşen ———-sayılı dosyası yönünden:
1-Davanın KABULÜ ile, ———–Sayılı dosyasında verilen kararda çek bilgileri —– Keşidecisi—– Keşide Tarihi:——— olan çekin zayi nedeniyle iptaline ilişkin bölümün hükümden kaldırılmasına,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan peşin alınan 111,01-TL harcın mahsubu ile artan 51,71-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından harcanan 44,40-TL başvurma harcı ve 59,30-TL peşin harç toplamı olan 103,70-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 61,65-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan davacı vekili için takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 08/06/2021