Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1269 E. 2020/626 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1269 Esas
KARAR NO : 2020/626 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/10/2018
KARAR TARİHİ : 24/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının babası muris ——–tarihinde vefat ettiğini, hiçbir mal varlığı bulunmadığı gibi pek çok borç bırakmış olduğunu, davalı bankaya borcu olduğunu, murisin borçlarını ödemeyemediğini, borçlarla ilgili olarak davalının icra takibi başlattığını, icra takibinin davacının mirasçı olması nedeniyle davacı ve diğer mirasçılar taraf gösterilerek devam ettirildiğini, bunun üzerine davacının ve diğer mirasçıların mirasın reddi talebiyle dava açtıklarını, davalı tarafından davacının maaşına hukuka aykırı olarak haciz konulduğunu, işten çıkarılmış olması sebebiyle alacağı kıdem ve ihbar tazminatına haciz konulması nedeniyle davacının kıdem ve ihbar tazminatının İskenderun İcra Dairesi —– Esas sayılı dosyasına ——– olarak ödendiğini, müvekkili bakımından hükmen red koşullarının oluştuğunu, bunun mahkeme kararı ile sabit olduğunu, mahkemece verilen kararla birlikte geçmişe etkili olarak mirasçılık sıfatının sona erdiğini, müvekkilinin babasının borçlarından sorumluluğu bulunmadığını, icra dosyasına yapılan ödemenin müvekkili tarafından değil çalıştığı işyeri tarafından yapıldığını, müvekkilinin bu durumdan sonradan haberdar olduğunu, yapılan haksız tahsilatın iadesinin gerektiğini, belirtilen sebeplerle davalının, İstanbul Anadolu ————.icra Müdürlüğünün ———– Esas dosyasından başlatılan takibe yapmış olduğu itirazın iptaline, 20.765,94 TL asıl alacak ve 2.964,69 TL işlemiş faiziyle birlikte 23.730,63 TL yönünden takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının murisi ————-aleyhine müvekkili Banka tarafından İskenderun İcra Müdürlüğünün ———– Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takip devam ederken 29/11/2011 tarihinde borçlu ——————-vefat ettiğini, Borçlunun vefatı nedeniyle, takibin yasal mirasçılarına karşı devam edilmesi kararı alındığı ve tüm mirasçılarına ‘takibin taraflarına karşı devam edilmesine karar verildiği, muhtıra tebliğinden itibaren söz konusu borçları ödemeleri ve İİK 71, 33, 33/a maddeleri gereğince müteveffa borçlunun mirasçısı olmadıkları, mirası reddettikleri, borcu imhal yahut itfa ettikleri ya da borcun zamanaşımına uğradığına dair itirazları var ise bu itirazlar hakkında ayrıca İcra Hukuk Mahkemesine başvurmaları gerektiği hususlarını içeren 14.09.2015 tarihli Muhtıra gönderildiği, Davacı .—– işbu ihtarnamenin 17/09/2015 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamenin tebliğinden itibaren borçlu tarafından İcra Mahkemesi nezdinde hiçbir itiraz yapılmadığı ve herhangi bir dava açılmadığını, Davacı … tarafından takip konusu borcun 16/02/2017 tarihinde ödendiği, Davacı, icra mahkemesine hiçbir itirazda bulunmaksızın kendi iradesi ile takip dosyasına ödeme yapmış olduğundan, ödeme tarihinden çok sonra alınan; İstanbul—— Asliye Hukuk Mahkemesinin ——- sayılı—— mirasının, mirasçılar yönünden borca batık olduğunun tespitine’ ilişkin kararının, karardan önce yapılan bu ödemeyi etkilemeyeceği, Bu sebeple de davacı tarafından, müvekkili banka dosyasına yapılan ödemenin iadesi amacıyla açılan, İstanbul —–.İcra Müdürlüğünün ——-Esas sayılı takip hukuka uygun olmadığından ve müvekkil bankanın davacı tarafa hiçbir borcu bulunmadığından takibe itiraz ettiğini, haksız açılan davanın reddine, %20 tazminata hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle İstanbul Anadolu —-İcra Müdürlüğünün ————-Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
——-İcra Dairesinin ——Esas sayılı dosyasına borçlu sıfatı ile … adına 20.765,94-TL ‘nın alacaklı sıfatıyla —— adına ——- tarihinde ödendiği anlaşılmıştır. Ayrıca işbu davanın davacısı — dava arkadaşları ile birlikte iş bu davanın davalısı ve dava arkadaşları aleyhine Mirasın hükmen reddi davası açtığı ve İstanbul —–.Asliye Hukuk Mahkemesinin —– Esas, —- Karar sayılı kararı ile davacı … —- arkadaşlarının davalarının kabul edildiği, davacı murisi—— mirasının davacılar——— yönünden borca batık olduğunun tespitine karar verildiği, başka bir anlatımla mirasın hükmen reddedildiği anlaşılmıştır.
Dosya konusunda uzman bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda, davacının rücuen asıl alacağı —- ödeme tarihinde —– icra takip tarihine kadar işlemiş faizini 2.964,69-TL olmak üzere toplam alacağının 23.730,63-TL den ibaret olduğu, şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Davacı murisi ——– tarihinde vefat ettiği, üzerine kayıtlı iki tekerlekli ———- plakalı araç bulunduğu, bu araç üzerinde haciz şerhleri bulunduğu murisin üzerine kayıtlı taşınmazının bulunmadığı, murisin ölüm vefat tarihi itibariyle acz halinde bulunduğu, terekesinin borca batık olduğu, mirasın sahiplenildiğine ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı İstanbul Anadolu —-.Asliye Hukuk Mahkemesinin——–Karar sayılı kesinleşmiş kararı ile ortaya konulmuş bulunmaktadır.
Türk Medeni Kanunun 605 ve devamı maddelerinde mirasın reddi müessesesi düzenlenmiştir. Kanun 605/2 maddesinde; ”Ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş saylır” düzenlemesi yer almaktadır. Kanun mirasın reddinde üç aylık süre öngörmekle birlikte mirasın hükmen reddi davaları süreye bağlı bulunmamaktadır. Aynı Kanunun 610/2.maddesinde; Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan, ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine mal eden mirasçı mirası reddedemeyeceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; İskenderun —- İcra Müdürlüğünün —-esasında davacı murisi ———–davalı bankaya olan borcundan dolayı takip yapıldığı, davacı murisinin 29.11.2011 tarihinde vefatı üzerine takibe takip borçlusunun mirasçıları yönünden devam edildiği, bu kapsamda ——— çalışan davacının maaşı üzerine haciz konulduğu, davacı maaşından yapılan kesintilerin davacının çalıştığı bu şirketçe dosyaya yatırıldığı, yine bu şirket tarafından 16.02.2017 tarihinde 20.765,94-TL miktarında kesintinin yapılarak icra dosyasına ödendiği icra dosyasının uyap kaydının incelenmesinden anlaşılmakta olup davacı tarafça icra dosyasına rızaen ödeme yapılmadığı görülmektedir. Bu itibarla davacının mirası ve dolayısıyla murisin borcunu örtülü olarak kabullendiğine ilişkin bir delil ve kayıt bulunmamakta olup yapılan tahsilatlar cebri icra yoluyla tahsil edilmiş ve ayrıca ödemeler davacının çalışmış olduğu şirket tarafından yapılmıştır.
Davacı murisi —— mirasının vefatı tarihi itibariyle borca batık olduğu yönündeki kesinleşmiş mahkeme kararı bulunması ve davacı tarafça davacı murisinin borcunun örtülü olarak kabullenildiğine ilişkin iradi bir eylemi bulunmamasına göre davacının şirketten olan şahsi alacağının davalı tarafça cebri icra yoluyla tahsili dayanaksız bulunmakta olup tahsilat tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya iadesi gerekmektedir.
Belirtilen sebeplerle davalı tarafın İstanbul Anaolu —–İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazı yerinde bulunmayarak davanın kabulüne davalının takibe yönelik itirazının iptalinine, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada dikkate alınarak takibin aynı şartlarla devamına, İskenderun —.İcra Müdürlüğünün ——–Esas sayılı dosyasına ödenen tutar ve takip tarihi itibariyle davacı murisi terekesinin davacı yönünden borca batık olduğunun tespitine yönelik kesinleşmiş mahkeme kararı bulunması dolayısıyla takip tarihi itibariyle takip konusu alacağın belirli olduğu, mahkeme kararı uyarınca iade edilmesi gerektiğinin açık olduğu hususları da göz önüne alınarak takip konusu asıl alacak tutarının %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi gerektiği kanaatine varılmış olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; Davalının İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
Takip konusu asıl alacak tutarının % 20 oranında 4.153,19-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli 1.621,04-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 235,99- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.385,05-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90-TL. başvurma harcı, 235,99- TL peşin harcın toplamı olan 271,89- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 637,15-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- ———- tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.559,59- TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı