Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1264 E. 2021/162 K. 27.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1264 Esas
KARAR NO : 2021/162
DAVA : Kayıt Kabul (İİK 235)
DAVA TARİHİ : 22/10/2018
KARAR TARİHİ : 27/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—— dosyasıyla yürütülmekte olduğunu, müflis —- müvekkil bankaya borçlu bulunmakta olduğunu, müvekkil bankanın, alacağını—- dilekçe ile sunmuş olduğunu, müflis şirket müvekkil bankaya iflas tarihi itibariyle —- borçlu olduğunu, ancak alacağının —-olarak reddedildiğini, müflis —– bankaya borçlu olduğunu belirterek, —– alacak kaydedilmesine yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —- tarihinde —— iflasına karar verilmiş olduğunu, davacı vekili,—— tarihli alacak kayıt talebinde müflisin asaleten ve kefaleten borçtu bulunduğunu belirtmişse de, müflisin borcu kefaletten kaynaklanmakta olduğunu, kredi sözleşmesinin asıl borçlusu dava dışı ——– olduğunu, davacı vekili. müflis şirketin banka lehine ipoteği olduğunu ifade ettiğini fakat müflis tarafın, banka lebine herhangi bir ipoteği olmadığını, dava dışı —— tarihinden sonra söz konusu kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcu —— kabul ettiğini ve ödeme planına göre yazılı vadelerde ödenmeye devam ettiğini, kefaleten sorumlu olan——– sorumluluğu astl borçlunun sorumluluğunu aşamayacağını, davacı ile dava dışı şirket arasındaki sözleşme gereği yapılan ödemeler dikkat alındığında —tarihi itibariyle dava dışı şirketin sorumlu olduğu borcun —— olduğunu, bu nedenle davacının—– masa kayıt ve kabulüne ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, banka tarafından müflis kefilden olan banka alacağı için açılan kayıt kabul davasıdır.
Davacı banka, asıl borçlu olan dava dışı———- dosyamızın davalısı müflis ——- olduğunu, ödenemeyen kredi borcu sebebiyle masaya başvurduğunu ancak masanın talebin reddine karar verdiğini ileri sürmüştür.
Davalı iflas masası cevap dilekçesinde davacının borcunun kefaletten kaynaklandığını, asıl borçul olan — tarihinden sonra borcu ——– kabul edip, ödeme planına bağlandığını, bu protokolün taraflarca imzalandığını,müflisin asıl borçludan fazla borçlu olamayacağının ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Müflisin —– tarihli kararla iflasına karar verildiği, —-sayılı ilamı ile——- temyiz talebinin reddine karar verilerek, iflas kararının—– tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu olan ilk husus iş bu dava için dava şartı olan davanın süresinde açılıp açılmadığı hususudur. 2004 sayılı İİK.nun 235. maddesine göre sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar.—- alacaklı olarak müracaat eden alacaklılar, tebligata elverişli adres göstermek ve ——çıkarılacak tarifede gösterilecek yazı ve tebliğ masrafları için avans vermek suretiyle iflâs idaresince alınacak kararların kendilerine tebliğini isteyebilirler. Bu muameleyi yaptırmış alacaklılar hakkında———kararlarına karşı kanun yolları kendilerine tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar”.
Somut olayda, —— yazılan müzekkereye göre gelen cevaptan, tasfiyenin sasit usulde olduğu, davacının, ——– üzerinden masaya kayıt talebinde bulunduğu, bu sırada tebliğ için de masraf yatırdığı anlaşılmıştır. —–kısmı kabul etmiş, kalan kısmı reddetmiş, masanın bu red kararı davacı vekiline —- tarihinde tebliğ edilmiştir. Böylece, eldeki kayıt kabul davasının ———– tarihlerinde ilan edilmiştir.
Davacının süresinde dava açtığı anlaşıldıktan sonra açıklığa kavuşturulması gereken bir diğer husus davacının gerçekten alacağının olup olmadığı, varsa ne kadar olduğudur.
Bu doğrultuda bir bankacı bir mali müşavir bilirkişi marifetiyle, şubede inceleme yetkisi de verilerek banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmıştır. Bilirkişiler —- tarihli raporunda — tarihinde banka ile asıl borçlu arasında borç tasfiye protokolü yapıldığını, toplam borcun —- olduğunu, kefilin sorumluluğunun asıl borçlunun sorumluluğunu aşamayacağını, asıl borçlunun yaptığı ödemelerin düşülmesi ile davacı bankanın —-alacaklı olduğunu mütalaa etmiştir.
Davacı banka bu rapora karşı, borç tasfiye protokolünün düzenlendiğini, ancak bu ödeme planına uyulmayarak yapılan faiz indiriminin iptal edildiğini, dolayısıyla borcun —— civarında olduğunu ileri sürmüştür. Davalı iflas masası vekili de, masanın —–alacağı zaten masaya kaydettiğini, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Davacının itirazlarının karşılanması ve kök raporda resen görülen eksiklikler sebebiyle borç tasfiye protokolünün de denetime elverişli şekilde tekrar tetkiki için ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler —– yılında birer protokol yapıldığını, bu protokollere uyulmaması üzerine tekrar bir araya gelinerek —- olduğu konusunda banka ile asıl borçlunun mutabık kalındığını, —- tarihinde yapılan protokolle borcun —- tarihine kadar kalanı —- ödenmek suretiyle toplamda —-ödenerek borcun sonlandırılacağına karar verildiğini, asıl borçlunun bu ödeme planına uymadığını, ancak asıl borçlunun bankaya muhtelif tarihlerde toplamda —— ödeyerek borcun bu miktarda azaldığını belirtmiştir.
Sunulan bu ek rapor mahkememizce denetlenerek benimsenmiştir. Ödeme protokolünde, protokole uyulmaması halinde tüm indirim ve kolaylıkların ortadan kalkacağı yazılıdır. Taksitlerin süresinde ödenemediği de tartışmasızdır. Davacı banka ile asıl borçlu arasında yapılan son protokole uyulmayarak toplamda —- borç olduğu, asıl borçlunun bunun —-alacaklı olduğu açıktır. Masa da başvurunun —– sıra cetveline kaydetmiş olmakla, davacı bankanın bakiye ——– masaya kaydını talep edebileceği sonucuna varılmıştır.
Kayıt kabul davalarında, bu davaların kendine özgü niteliği gereği, iflas tarihinden sonra asıl borçlu tarafından yapılan ödemelerin veya alacaklı bankanın iflas tarihinden sonra yaptığı tahsilatların, masaya kaydedilecek borcun miktarını etkileyeceği yargı içtihatlarıyla da benimsendiğinden, iflastan sonra ve hatta dava tarihinden sonra yargılama sırasında yapılan ödeme ve tahsilatlar nazara alınarak, davalının müteselsil kefil olduğu da gözetilerek tahsilde tekerrüre yer vermemek kaydıyla birlikte aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davacı bankanın, davalı müflisin kefalet borcu sebebiyle tahsilde tekerrüre yer vermemek kaydıyla —- alacağın, müflisin——— dosyada işlem gören iflas masasına kayıt ve kabulüne;
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine;
3-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 27,90TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40TL başvurma harcı, 31,40TL peşin harcın toplamı olan 62,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 3.720,50TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (% 78,42 kabul %21,58 ret oranında ) olmak üzere 2.917,76TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen miktar üzerinden davalı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 gün içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 27/01/2021