Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1262 E. 2019/287 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1262 Esas
KARAR NO: 2019/287
DAVALI : HASIMSIZ
DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ: 26/10/2018
KARAR TARİHİ: 20/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin iç ve dış ticaret işiyle uğraştığını, yaptığı ticaretle büyüme ivmesi kazandığını, alacakların vadeli olması satışların azalması nedeniyle bankalardan kredi kullandığını, —-yılında yaşanan krizden müvekkilinin etkilendiğini, bu dönemde şirket sahibi ——- tarafından yapılan nakdi girişlerle çeklerin ve kredilerin ödendiğini, faizlerin artması ve döviz kurlarında meydana gelen olağanüstü artışı ile başlayan daha sonra tüm sektörlere yayılan ekonomik kriz sonucu nakit akışında ön görülemeyen sıkıntılar yaşanmaya başlandığını, bundan dolayı müvekkilinin konkordato talebinde bulunduğunu, İİK 285 vd maddeleri gereğince konkordato taleplerinin kabulü ile öncelikle müvekkili şirket lehine 3 ay geçici mühlet kararı ile birlikte İcra ve İflas Kanunu’nun 287 ve 294.maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve ihtiyati tedbir kararlarının aynen devamıyla yargılama sırasında kesin mühlet kararı verilmesi ile yargılama neticesinde de konkordato tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, İİK.nun 285/1 maddesi uyarınca borçlu tarafından yapılan konkordato talebidir.
Davacının dava dilekçesi ve ekleri incelenmiş, İİK’nun 7101 sayılı kanunla değişik 286.maddesine göre istenen belgelerin dava dilekçesi ekinde mevcut olduğu anlaşılmakla davacı şirket lehine 3 aylık geçici mühlet kararı verilmiş, geçici mühlet süresi içerisinde İİK 294-295-296 ve 297.maddelerinin uygulanmasına, şirket aleyhine ihtiyati haciz ve muhafaza işlemlerinin yapılmasının tedbir yoluyla durdurulmasına, şirkete, şirketin mali yapısı göz önüne alınarak bir konkordato komiserinin atanmasına, atanan komiserlere şirketin defterlerini tutarak projenin incelenmesi, şirketin faaliyetlerine nezaret etmeleri ve kanundan kaynaklanan diğer görevleri yapmak suretiyle rapor düzenlemeleri görevi verilmiştir.
Verilen geçici mühlet kararı, tedbirler ve atanan komiserler ile ilgili gerekli ilanlar yapılmış ve ilgili kurumlara gerekli bilgiler verilmiştir.
Davacı tarafından gerekli iflas avansı ve konkordato gider avansı verilen süre içerisinde dosyaya yatırılmıştır.
Mahkememizce atanan konkordato geçici komiseri ———- tarihli sunulan raporunda; kaydi bilançoya göre şirketin öz varlığının (+) ———–TL. olduğunu, rayiç değer bilançosuna göre öz varlığının (+)——– TL. olduğunu, şirketin varlıkları ile borçlarını ödeyecek durumda olduğunu, şirketin ön projesi incelendiğinde son iki ayda ———- TL net kar elde ettiği; aylık ortalaması 27 bin civarında olup, her ay ortalama bu tutarda(%5 oranında) kar elde edebileceği, ancak davacı şirketin toplam borcunun ——– TL olduğu; bu kar analizine göre borçların ödenmesinin 14 yılı bulacağı; iyimser bir yaklaşımla —–TL lik sermaye artışını nakit koyması halinde dahi yaklaşık 8 yıla ihtiyaç olduğu, projenin inandırıcı ve ciddi olmadığını , sunulan mutabakatların pek çoğunun belgesiz, dayanaksız hazırlandığı, mizana ve gerçek alacak miktarına uygun olmadığı mütalaa etmiştir.
Geçici komiser raporunun usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılarak itibar edilmiştir.
Gerçekten de davacı şirketin, konkordato sürecinde borçların tasfiyesi için mali kaynaklarını net ve somut olarak ortaya koyması gerekir. Bu kapsamda sermaye artışı mı yapacak, kredi temini mi sağlayacak veya başka bir yönteme mi başvuracak bu hususlarda somut bir plan ve mahkemece denetlenebilir, izlenebilir bir ödeme takvim ortaya koyması gerekir. Üç aylık süreçte %2,5 civarında olan kar, son iki ayda %5 oranına yaklaşabilmiştir ki, bu oranda kar ile 2,5 milyon civarındaki borcun, öngörülen 24 ay içinde(hem de %10 ilave faizi ile) ödenmesi mümkün ve gerçekçi değildir. Sermaye artışı konusunda da, ——–TL ortaklara borçtan vazgeçilerek sermayenin artırılması gerçek bir sermaye artışı sayılamaz. Mali kaynak yaratmak şirkete sıcak nakit para girişini sağlamak olduğundan ortağın şirketten olan alacağından vazgeçmesi, olsa olsa davacının talebinin samimi olduğuna işaret eder. Yine davacı şirketin 31/12/2017 tarihli kapanış ile 01/01/2018 tarihli açılışların birbirin teyit etmemesi de, şirket muhasebesinin sağlıklı tutulmadığına işaret ederek, kaydi verilerin de güvenilirliğini sorgulanır hale getirmiştir.
İnandırıcı ve gerçekçi olmayan, iyi hazırlanmamış proje ve soyut çözüm önerileri ile kesin mühlete geçilemeyeceği, yapısal düzelme ve net tedbirlerin zorunlu olduğu, aksi takdirde amacın ödemelerin bir süre tatil edilmesi, alacaklıların alacağına geç kavuşması için kurumun kullanılması anlamına gelebileceği görülerek konkordato talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı şirketin gerek kaydi gerekse rayiç bilançolarına göre borca batık durumda olmadığı net biçimde anlaşılmış, iflas verilmesini gerektirir koşullar olmadığından iflas kararı verilmemiş, tedbirler kaldırılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1——— Müdürlüğü’ne —- numara ile kayıtlı ———hakkında geçici mühletin kaldırılarak, davacının kesin mühlet ve konkordato talebinin REDDİNE;
2-İflas koşulları oluşmadığından İflas kararı verilmesine yer olmadığına;
3-Tüm konkordato tedbirlerinin kaldırılmasına, komiserlerin görevlerine son verilmesine,
4————-Gazetesi ve Basın İlan Kurumunda gerekli ilanların yapılmasına,
5-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubuyla bakiye 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile alacaklı olduklarını beyan eden vekillerin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.20/03/2019