Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/125 E. 2021/347 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/125 Esas
KARAR NO : 2021/347
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2014
KARAR TARİHİ : 02/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı —– müvekkili şirket nezdinde nakliyat emtia abonman sigorta sözleşmesi ile sigortalı olduğunu, dava dışı—– ve ebatta emtia’nın —– plakalı araç ile davalılardan sürücü—– sevk ve idaresinde, sigortalı —- alt taşıyıcısı olan diğer davalı—- sorumluluğu altında taşındığını, seyir esnasında sürücü —- direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ve aracın yolun sağ tarafındaki—— tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini ve emtiaların hasarlandığını, emtialarda meydana gelen hasara istinaden—- tarihli ekspertiz raporu tanzim edildiğini, rapora göre davalıların sorumluluğu altında yapılan taşıma esnasında hasarlanan emtialarda—- zarar tespit edildiğini, hasar ile ilgili gerekli incelemeler yapıldığını poliçe kapsamında dava dışı sigortalı —- bedeli ödemesi yapıldığını, dava konusu taşımaya ilişkin taşıma bedeli davalıya tam olarak ödendiğini, ancak taşımanın davalılar tarafından tam ve gereği gibi yerine getirilmediğini, taşımaya konu, dava dışı sigortalıya ait emtialarda oluşan hasar oranında, davalılara yapılan taşıma bedelinden mahsup yapılarak müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, emtialarda meydana gelen hasara ve uğranılan zarara istinaden sigortalıya ödenen bu bedelin rücuen tahsil edilmesi amacıyla davalılara rücu ihtarnamesi gönderildiğini, davalıların rücu ihtarnamesine cevap vermemeleri üzerine davalılar aleyhine —–dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların borca, ferilerine ve yetkiye itiraz etmeleri üzerine dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderildiğini, yetkili——- dosyasından gönderilen ödeme emrine davalılar tarafından yeniden itiraz edildiğini, yapılan itirazların haksız ve kötü niyetli olduğunu, itiraz üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı—- cevap dilekçesinde özetle; Maliki bulunduğu ve sürücü olarak oğlu —- kullandığı —- yukarı seyir halinde iken araçta rot kayması olması sonucu aracın banketten düştüğünü, yan yattığını ve kazanın meydana geldiğini, aracın yaptığı kaza sonucu bir zarar meydana gelmişse bundan sürücünün sorumlu olduğunu, davacı tarafça aleyhinde yapılan takibe de kusurun kendisinde olmadığından dolayı itiraz ettiğini, alacaklı tarafça istenen icra inkar tazminat talebinin de reddini talep ettiğini, takibe itiraz ederken kötü niyetli olmadığını, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı— cevap dilekçesinde özetle; Sürücüsü olduğu —- plakalı araçla rampa yukarı seyir halinde iken—- olduğunu, aracın banketten düştüğünü ve yana yattığını, kazanın nasıl olduğunu anlayamadığını,—– tarihli kaza tespit tutanağında şerit izleme ve değiştirme kuralına uymadığından bahisle şahsına kusur izafe edildiğini, bu durumu kabul etmediğini, davacı tarafça aleyhinde yapılan takibe de kusur kendisinde olmadığından dolayı itiraz ettiğini, alacaklı tarafça istenen icra inkar tazminatı talebinin de reddini talep ettiğini, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacıya —dava dışı —- taşımasını üstlendiği emtiaların, alt taşıyıcı olarak davalı— bırakılması sonrasında — tarihinde—- idaresinde aracın tek taraflı karıştığı kazada hasara uğraması nedeniyle sigortalıya ödenen zararın rücuen tahsili istemli başlatılan —– icra takibine davalı taraflarca yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Eldeki dava öncelikle Mahkememizde —- dosya numarasını almış, Mahkememizce yapılan yargılama sırasında bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti —– tarihli raporunda özetle: “Davacı sigorta şirketi ile sigortalısı arasında bu taşıma bakımından geçerli bir sözleşmenin varlığından söz edebilmenin mümkün olmadığı, bu bağlamda davacının aktif husumet ehliyetinin mevcut olmadığı, dava dosyasında sigortalı tarafından taşıma sırasında malı zarar gören firmaya yapılmış bir ödemeye ilişkin delile rastlanılmadığından hukuki yararın bulunmadığı, davalı sürücü —- kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu,—- olduğu yönünde dosyada hiçbir delil olmadığı, sigortalısına ödemesi gereken miktarın —-olduğu, dosyada yer alan bilgilerden trafik kazasının hatalı yükleme sebebiyle meydana geldiğini gösteren bir delile rastlanılmadığı, kaldı ki cevap dilekçesinde rot kayması sebebiyle kazanın meydana geldiğinin belirtildiği, böyle bir durumun aracın bakım ve onarımlarının zamanında yapılmadığını göstereceği, tazminatın taşıyıcının sorumluluğunda olan bir konu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.” içeriğiyle raporlarını tanzim etmişlerdir. Mahkememizce davacının rapora itirazları kapsamında ek rapor alınmış, ek bilirkişi raporu doğrultusunda davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Mahkememizce verilen kararın davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine —— ilamında: “Davacı tarafından dosyaya sunulmuş—- tarihli—– belge ile dava dışı sigortalı, hasar bedelini nakden aldığını, mesul olanlara karşı rücu haklarını davacıya devrettiğini belirttiğinden davacının sigortalıdan temlik alan sıfatıyla zarar sorumlularına başvuruda bulunmasına yasal bir engel bulunmadığını, mahkemece sigortalının hasar nedeniyle taşıtana ödeme yapıp yapmadığının belli olmadığını, halefiyetin gerçekleşmediği ve davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir” gerekçesi ile Mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bozma sonrası eldeki dava Mahkememizde —– dosya numarasını almış, bozma ilamına uyulmuş ve yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamındaki hususları değerlendirmek üzere taşıma uzmanı ve makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin — tarihli raporunda özetle:—- kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, davalı—- aracın işleteni ve sahibi olması sebebiyle oluşan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davaya konu olayda davalı taşıyıcıların zarar bedeli olarak tespit edilen —- tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, bu nedenle icra takibine bu tutar için yapılan itirazın uygun olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.” içeriğindedir. Bozma öncesi ve sonrası alınan tüm bilirkişi raporları taşımacılık ve makine mühendisi heyetince hazırlanmış olup, talep edilen bedelin uygun olup olmadığı hususu ancak hasara uğrayan emtiaların cinsine göre sektör bilirkişisi tarafından değerlendirilebilir. Bunun yanında TTK’nın 886. Maddesinin de tartışılması gerekmektedir. Mahkememizce emtiaların ağırlık bilgileri ilgili yerlerden sorulmuş, taşımacılık ve sektör bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin—– tarihli raporda özetle: “Taşıma işine konu emtianın sahibi firmaya teslime kadarki sürede; malın taşındığı aracın sürücüsü—- emtianın hasarlanmasına sebebiyet veren aracın sahibi davalının meydana geldiği hasardan sorumlu olduğu,—– hasarlı olduğuna ilişkin dosyada tek bir tespit, beyan ve delil olmadığı, bu nedenle hasarsız kabul edildiği, —– irsaliyeli fatura içeriğinden anlaşıldığı üzere—- bulunduğu, kaza sonrası hazırlanan jandarma raporu ve ekspertiz raporu dikkate alındığında, boya ambalajlarında ezilmeler olduğu yalnız—- olduğunun anlaşıldığı, bu ezilmelerin hafif ezikler olduğu, jandarma raporunda bir dökülmeden bahsedilmediği, yüksek kalitede ve yüksek fiyatlı bir ürünün olması sebebiyle ambalajlarının açılmamış, mühürlerinin bozulmamış ve orijinallığını korunmuş olması şartıyla satış unsurlarını etkileyecek unsurlardan olmadığı, boya sevkıyatında elleçleme işlemlerinde ezilmeler olmasının karşılaşılan bir olay olduğu, bu çerçevede sovtaj değerinin—- olduğu, taşınan eşyanın— kısmının hasarlı olduğu, hasarlı camların toplam — satılmasının normal olduğu, sovtaj düşüldükten sonra davacının sigortalısına ödemesi gereken— olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.” görüşleriyle raporlarını ibraz etmişlerdir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı taraf rapora itiraz etmiş ise de; aşağıda belirtilen sebeplerle itirazlar yerinde görülmemiş ve davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Eldeki davada sigortalı ile davalı —- arasında taşıma faturası mevcut olup, diğer davalı araç sürücüsü de fiili taşıyıcıdır. Davalıların pasif husumetinin bulunduğu açıktır. Bilindiği gibi; TTK’nın 875. Maddesi uyarınca taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Bu sorumluluğun istisnası olarak bir takım kurtuluş beyinneleri getirilmiştir. Zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur. Dava konusu hasar, tek taraflı trafik kazasından kaynaklı doğmuş olup, davalılar kurtuluş beyinnesi getirememişlerdir. Bu nedenle hasardan davalı taşıyıcıların sorumlu olduğu açıktır. Mahkememizce bozma öncesi alınan ve bozma sonrası —- tarihinde alınan raporlarda sektör bilirkişisi bulunmadığından tazminat miktarı yönünden raporlar hükme esas alınamamışlardır. Dosyada mübrez görgü tespit tutanağında —- sağlam durumda olduğu açıkça yazılmıştır. Bunun yanında boyanın da sağlam olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar davacı tarafça sigortalısına—– bedeli ödenmiş ise de; emtianın hasar gördüğüne ilişkin somut hiçbir delil sunulamadığından bu emtianın davalılardan tazmini imkanı bulunmamaktadır. Bunun yanında hükme esas alınan son raporda dosyada mevcut boyalara ilişkin fotoğraflar da gözetilerek, boyaların ezilmeleri sebebiyle — uygun bulunmuş ve tazminat bedelinden mahsup edilerek davacının sigortalısının bakiye— zararı hesaplanmıştır. Alınan rapor olaya uygun, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuş ve hükme esas alınmıştır. Tazminat hesabında, ekspertiz raporunda indirim yapıldığı anlaşılan—– bedelinin düşülmediği anlaşıldığından davacının bakiye zararı olan — üzerinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar bilirkişilerce sınırlı sorumluluk ilkesi gereği hesaplama yapılmamış ise de; Mahkememizce dosyada bulunan ağırlık bilgileri gözetilerek yapılan hesaplamada bilirkişinin piyasa değerlerine uygun bulduğu gerçek hasar tutarının bu limitin çok altında olduğundan, davalıların sorumlu olduğu miktarı değiştirmeyeceği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca TTK’nın 886. Maddesini tartışmaya gerek görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davanın sigortalıya ödenen tazminatın rücuen tahsili istemli başlatılan—— takibine davalı taraflarca yapılan itirazın iptali davası olduğu, davalı —— tek taraflı trafik kazasının meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu anlaşılmış, davalılar cevap dilekçesinde kazanın rot kayması sebebiyle meydana geldiğini açıkça beyan ettiğinden, yine hatalı istifleme yapıldığına ilişkin somut bir delil bulunmadığından taşıma sırasında meydana gelen zararın tamamından sorumlu oldukları anlaşılmış, bilirkişi heyetince yapılan hesaplamada hasar miktarı —– olarak tespit edildiğinden ve muafiyet indirimi mahsup edildiğinde takibin —— üzerinden devamına karar vermek gerekmiş, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davacı tarafça başlatılan —- sayılı icra takibine davalı taraflarca yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin — alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 1.666,40-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 385,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.280,90-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 385,50-TL peşin harç, 25,20-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 410,70-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 5.508,50-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%76,44 Kabul %23,56 Ret) 4.210,70-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı—- tarafından sarf edilen toplam 20,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan (%76,44 Kabul %23,56 Ret) 4,71-TL’nin davacıdan alınarak davalı—— verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde kalmasına,
7-Davalı — tarafından sarf edilen toplam 29,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan (%76,44 Kabul %23,56 Ret) 6,83-TL’nin davacıdan alınarak davalı—- verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde kalmasına,
8-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden 2021 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.02/03/2021