Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1232 E. 2021/879 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1232 Esas
KARAR NO : 2021/879

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 19/10/2018
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklının İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün ——– dosyasından, borçlular —– karşı açmış olduğu takibin kesinleştiğini, söz konusu borç nedeniyle müvekkili şirkete, ilgili icra dosyasından haciz ihbarnameleri gönderildiğini, müvekkili şirkete yapılan haciz ihbarnalerinin tebligatlarının usulsüz olması nedeniyle İstanbul Anadolu —–. İcra Hukuk Mahkemesi’nin —- Sayılı dosyası ile haciz ihbarnameleri tebligatlarının iptali için şikayet yoluna başvurulduğunu, haciz ihbarnamesi tebligatlarından ve bu tebligatların usulsüz olmasından müvekkili şirketin 04/10/2018 tarihinden haberdar olduğunu, icra hukuk mahkemesinde ikame edilen davanın kabul edilmesi halinde usulsüz — olunan tarihten menfi tespit davası açma süresinin başlayacağı nazara alındığında iş bu davanın açılmasında hukuki yararlarının olduğunu, müvekkili şirketin takip borçlularına herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu hususun müvekkili şirketin defter ve kayıtlarından anlaşılacağını, davalı alacaklı tarafın icra dosyasından müvekkilinin bankada bulunan hesaplarına haciz koydurduğunu, bu durumun müvekkilinin banka ve 3. kişiler nezdinde ki itibarını zedelediğini, yapılan işlemin usulsüz haciz ihbarnamesi taleplerine dayandığından hukuki olmadığını, müvekkilinin hesaplarına konulan haczin öncelikle teminatsız olarak aksi halde mahkemece uygun görülen bir teminat karşılığında kaldırılmasını talep ettiklerini, bu nedenlerle İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğü’nün ————- Sayılı dosyasındaki takip borçlularına müvekkili şirketin herhangi bir borcunun bulunmadığının tespit edilmesine, davalının kötü niyetli olması sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğü’nün —Sayılı takip dosyasından müvekkilinin malvarlığına ve hesaplarına konulan bütün haciz ve blokelerin kaldırılmasına, takibin tedbiren durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, usulüne uygun olarak tebliğ edilen 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin —- olduğunu ve bu tarihten itibaren 15 günlük içinde menfi tespit davasının açılması gerektiğini, bu nedenle davanın öncelikle hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, İstanbul Anadolu –. İcra Hukuk Mahkemesi’nin —. Sayılı dosyası ile açılan şikayet davası süresinde olmadığını, 7 günlük hak düşürücü sürenin geçtiğini, yapılan tebligatların usulüne uygun olduğunu, davacı tarafın — —- usulsüz saydırabilmek amacıyla — çarpıtmaya çalıştığını, tarafları ve konusu aynı olan başka bir davada şikayetin reddine karar verildiğini, davanın süresinde açılmadığından tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davalı tarafça başlatılan İstanbul Anadolu –. İcra Müdrülüğü’nün —-. sayılı icra dosyasında davacı — gönderilen 89 ihbarnamelerinin usulsüz olduğundan ve takip borçlularına borcu bulunmadığından bahisle İİK 89/3 maddesi gereğince açılan menfi tespit davasıdır.
Davacı taraf eldeki davanın yanında İstanbul Anadolu —–. İcra Hukuk Mahkemesi’nde ——- Sayılı dava dosyasını açmış olup, ilgili dosya incelendiğinde aynı icra takibi nedeniyle yapılan tebligatların usulsüz olduğu iddiasıyla şikayet davası açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce bu dava bekletici mesele yapılmış olup, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karar —- Adliye Mahkemesi —— Sayılı ilamında hüküm “1-Şikayetin KISMEN KABULÜNE, İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyasından davacıya gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin — olarak düzeltilmesine, davacıya gönderilen 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin İPTALİNE, fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE, ” şeklinde düzeltilerek, 89/1 haciz ihbarnamesinin iptal edilmediği ancak diğer ihbarnamelerin iptal edildiği, öğrenme tarihinin ise 04/10/2018 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. İş bu karar Yargıtay — HD’nin —– —Sayılı ilamı ile kesin olarak onanmıştır. Hal böyle olunca davacının tebligatı öğrenme tarihi —düşürücü süre içerisinde davanın açıldığı anlaşılmış, davalının hak düşürücü süre itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacının icra hukuk mahkemesine açtığı davada ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verileceğini önceden kesin olarak bilemeyeceğinden işbu menfi tespit davasını süresi içinde açması ihtiyatlı bir davranış olup, İcra Hukuk Mahkemesince talep reddedilirse menfi tespit davası devam edeceğinden davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının olduğu anlaşılmıştır. Eldeki davada davacının talebi kesin kararla hükme bağlandığından 89/2 ve 89/3 ihbarnameleri iptal edildiğinden dava konusuz kalmış olup, İcra Hukuk Mahkemesi kararı gözetildiğinde; davalı taraf birinci haciz ihbarnamesinin tebligatının usulsüz olmasına rağmen ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerini tebliğe çıkartıp takibe devam ettiğinden davanın açılmasına davalı taraf sebebiyet vermiştir. Dava konusuz kaldığından davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gereklidir. Benzer nitelikte İstanbul Bölge Adliye Mah. ——-Sayılı ilamında:”Dosya kapsamında bulunan Kocaeli —. İcra Hukuk Mahkemesi’nin (bozmadan sonra) —-. Sayılı ilamının incelenmesinden, Kocaeli –. İcra Müdürlüğü’nün — takip sayılı icra dosyasında yürütülen takipte—– çıkarılan 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin —- tespiti ile düzeltilmesine, Kocaeli —. İcra Müdürlüğü’nün —- takip sayılı icra dosyasında davacı—- çıkarılan 89/2, 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verildiği, verilen kararın Yargıtay ——- ilamı ile onanarak —- kesinleştiğinin anlaşılmasına, bu durumda ortada geçerli bir haciz ihbarnamesi bulunmaması nedeniyle davacı tarafından açılan davanın konusuz kaldığının anlaşılmasına göre, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne, davacının takip borçlusuna borçlu olmadığının tespitine, karar verilmesi hatalı olmuştur. Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan —- 6. maddesi gereğince davanın ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra konusuz kaldığı anlaşıldığından davacı lehine tam vekâlet ücretine hükmedilmesinde ve dava açılmasına davalı tarafın sebebiyet verdiğinin anlaşılmasına göre, yargılama giderinden davalı tarafın sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.” gerekçesi ile bu hususlara değinilmiştir. Açıklanan sebepler gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, davanın konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90-TL başvurma harcı ile 35,90-TL peşin harç toplamı olan 71,80-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 58,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden ——göre hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.