Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1228 E. 2019/55 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1228 Esas
KARAR NO : 2019/55
DAVALI : HASIMSIZ
DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 19/10/2018
KARAR TARİHİ : 22/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin boru ve profil işleri ile uğraştığını, müvekkili şahısların, müvekkili şirket ile aralarında bağ olduğunu, şirketinin kontrolsüz olarak hızlı büyüdüğünü, piyasa rekabeti gereği yeni müşterilere maliyetine veya zararına satış yapılması, finansman yapılanmasında yapılan bir takım hatalar ile üst üste gelen bu tür olumsuzlukların domino etkisi yapması ve dünya geneli ve ulusal bazda ekonomik olarak yaşanan olaylar ve dalgalanmalardan dolayı yaşanan darboğaz neticesinde konkordato projesi çerçevesinde faaliyetlerini değişen şartlara göre uyarlama zaruriyetinin hasıl olduğunu belirterek icra iflas kanununun 285 ve devamı maddeleri gereğince konkordato talebinin kabulü ile öncelikle davacılar hakkında tensiben 3 ay geçici mühlet kararı ile birlikte icra iflas kanunun 287 ve 294 maddesi çerçevesinde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama sonunda konkordato nun tasdikine karar verilmesi talep edilmiştir.
Dava, İİK.nun 285/1 maddesi uyarınca borclu tarafından yapılan konkordato talebidir.
Davacının dava dilekçesi ve ekleri incelenmiş, İİK’nun 7101 sayılı kanunla değişik 286.maddesine göre istenen belgelerin dava dilekçesi ekinde mevcut olduğu anlaşılmakla davacı şirket lehine 3 aylık geçici mühlet kararı verilmiş, geçici mühlet süresi içerisinde İİK 294-295-296 ve 297.maddelerinin uygulanmasına, şirket aleyhine ihtiyati haciz ve muhafaza işlemlerinin yapılmasının tedbir yoluyla durdurulmasına, şirkete, şirketin mali yapısı göz önüne alınarak bir konkordato komiserinin atanmasına, atanan komiserlere şirketin defterlerini tutarak projenin incelenmesi, şirketin faaliyetlerine nezaret etmeleri ve kanundan kaynaklanan diğer görevleri yapmak suretiyle rapor düzenlemeleri görevi verilmiştir.
Verilen geçici mühlet kararı, tedbirler ve atanan komiserler ile ilgili gerekli ilanlar yapılmış ve ilgili kurumlara gerekli bilgiler verilmiştir.
Davacı tarafından gerekli iflas avansı ve konkordato gider avansı verilen süre içerisinde dosyaya yatırılmıştır.
Mahkememizce atanan konkordato geçici komiserleri Doç. Dr.—- Doç. Dr. – – ve ———— düzenlediği komiser raporunda özetle, şirketin iflas tehlikesi altında bulunduğunu, kısa vadeli yükümlülüklerini yerine getiremez olduğu, daha önce keşide ettikleri çeklerini bile ödeyemez durumda olduğu, davacı şirketin 11/01/2019 tarihinde sermaye artırımına karar verildiğini, başka bir yerden herhangi bir mali yardım almadığını, alacaklılarla pazarlıklar yapıldığını kanıtlamadığını, herhangi büyük bir sipariş almadığını, şirketin gayrimenkullerini satamadığını, ayrıca taahhüt edilen ortakların şahsi gayrimenkullerinin satışı için de herhangi bir çalışma yapılmadığı, şirketin kaydi öz varlığnının + 3.769.962,00 TL rayiç öz varlığının ise + 87.514,64 TL olduğu mütalaa etmiştir.
Geçici komiser raporunun usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılarak itibar edilmiştir. Şirketin öz varlığının kaydi olarak 3.769.962,00 TL olduğu, rayiçlere göre 87.514,64 TL olduğu, borca batık durumda olmadığı anlaşılmıştır.
Projenin nakit girişi, sermaye artırımı, yeni ortak alınması, şirketin işleyişi sonucu kar ve nakit akışı gibi nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri içermesi beklenir. Şirkete aktiflerini ve duran varlıkları, şirkete ait gayrimenkulleri satmak şirketin aktifini azaltan, alacaklıları zarara uğratan nitelikte olup, gayrimenkullerin satılması kaynak yaratma tedbiri sayılamaz. Sermaye artışının net olması, miktarının ve vadesinin denetime elverişli takvime bağlanması gerekirken davacılar ilk olarak 400.000TL gibi son derece yetersiz bir sermaye artışı vaad edip, süreç içinde 1.000.000 TL nakit sermaye artışına karar verilmiş, ancak yine de toplam borç miktarı nazara alındığında (22.116,519 TL) yirmide bir oranında olan sermaye artışı yetersiz kalmıştır. Şirketin kaydi ve rayiç öz varlık değeri arasındaki yüksek fark bile [şirketin mali tablolarında kaydi olarak öz varlığı(3.769.962,00 TL), gerçek/ rayiç öz varlığının(87.514,64 TL) tam 43 katıdır] şirketin muhasebe kayıtlarının inandırıcı ve sağlıklı tutulmadığını ortaya koymaktadır.
İnandırıcı ve gerçekçi olmayan, iyi hazırlanmamış proje ve soyut çözüm önerileri ile kesin mühlete geçilemeyeceği, yapısal düzelme ve net tedbirlerin zorunlu olduğu, aksi takdirde amacın ödemelerin bir süre tatil edilmesi, alacaklıların alacağına geç kavuşması için kurumun kullanılması anlamına gelebileceği görülerek konkordato talebinin reddine karar verilmiştir.
Gerçek kişiler de konkordato talebinde bulunmuşlarsa da, kendilerien ait/ özgü bir proje sunamamışlardır. 22/01/2019 tarihli celsedeki davacı beyanları ile dosyaya sunulan evraklara göre davacı gerçek kişilerin (şirketin borçları nedeniyle kefaletten doğan borçları dışında) kendi borçluları dahi yoktur.
Davacı şirketin gerek kaydi gerekse rayiç bilançolarına göre borca batık durumda olmadığı net biçimde anlaşılmış, iflas verilmesini gerektirir koşullar olmadığından iflas kararı verilmemiş, tedbirler kaldırılmıştır. Yine davacılar —– ve—- davacı şirketin ortakları olduğu, gerçek kişi tacir kayıtlarının olmadığı, borca batıklık bildirimi olmadığı gibi İİK.nun 292. maddesindeki belirtilen iflas koşullarının oluşmadığı anlaşılarak davanın gerçek kişiler yönünden de reddine karar vermekle yetinilmiş, iflas kararı verilmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davacılar ————— ve——– konkordato talepli davasında;
1-Geçici mühletin kaldırılarak, kesin mühlet ve konkordato taleplerinin REDDİNE,
2-İflas şartları oluşmadığından iflas kararı verilmesine yer olmadığına,
3-Tüm tedbirlerin kaldırılmasına, komiserin görevine son verilmesine,
4-Tedbirlerin kaldırıldığına dair bu ara kararın Ticaret Sicili Gazetesinde ve Basın İlan Kurumunda ilanına,
5- Alınması gerekli 44,40 TL karar harcının davacı tarafça yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8,50 harcın davacıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
6- Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı ve bir kısım müdahillik talep eden vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 22/01/2019