Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1225 E. 2020/1077 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1225 Esas
KARAR NO : 2020/1077
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2018
KARAR TARİHİ : 15/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında———– hacizli icra takibi başlatılmış olduğunu, iş bu takibe süresi içerisinde ——Sayılı dosyası ile itiraz edildiğini, ————-sayılı dosyası ile İhtiyati hacze itiraz edildiğini aynı zamanda —– şikayet dosyası açıldığını davalının, müvekkile ait————senetlerin düzenlendiği —— çalışmakta olduğunu daha sonra davalının müvekkil firmadan bir şekilde ayrıldığını ve müvekkili ile aynı alanda kendi işini yapmaya başladığını davalının müvekkile ait firmanın bayisi olduğunu müvekkile ait firma ile aralarında bir dönem ticari alışverişin olduğunu müvekkili ile ilişkisini devam ettiren davalının müvekkile ait firma ile ilgili bir kısım cihazların alımında ortak iş yapmaya kalkıştıklarını bu cihazların alımı için davalıya —— imzalanıp kendisine teslim edildiğini davalının, müvekkiline başka firmadan cihaz alım işini yapacağını ve senetleri de firmaya teminat amaçlı vereceğini bu senetlerin de cihaz alması için davalıya verilen senetler olduğunu cihaz alım işi olmayınca/iş yapmaktan vazgeçmeleri sebebi ile davalıdan — adet senetin iade alındığını/iade edildiğini davalının, — nolu senedi kaybettiğini beyan ederek — nolu senedi müvekkiline iade etmediğini ancak — nolu senet doldurulmuş bir şekilde —– aradan sonra icra takibine hem de ihtiyati hacze konu edildiğini davalının, boş senette tahrifat yaparak, boş kısımları doldurarak haksız ve hukuka aykırı bir şekilde senedi icra takibine konu ettiğini, müvekkilinin davalıya borcunun olmadığının tespit edilmesine ve senedin iptaline, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile senette yazılı miktar olan —— üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, haksız ve hukuka aykırı takibin teminatsız olarak durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ettiği görüldü.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça sunulan çeklerin, davanın konusu olmadığını, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını söz konusu çeklerin her halükarda zamanaşımına uğradığını dava dışı ———- dava ile bir ilgisi bulunmadığını senedin doğrudan müvekkili adına keşide edildiğinin açık olduğunu davacının dava dilekçesinde, takip konusu senedin sadece şirket adına imzalandığını ileri sürdüğünü ancak senet metni incelendiğinde, keşideci bölümünde———- ayrıca ve açıkça yazılı olduğunu ve davacı tarafından inkar edilmeyen 2 adet imzanın bulunduğunun görüldüğü dolayısı —— takip konusu senetten şahsi olarak sorumlu olduğunu, senet üzerinde, senedin teminat senedi olduğuna ilişkin tek bir ibarenin bulunmadığını davacı yanın hangi sözleşmeye yahut hangi hukuki ilişkiye istinaden senedin teminat senedi olarak verildiğini ispatlayamadığını davacı yanın takip konusu senedin hukuka aykırı olarak sonradan doldurulduğunu ileri sürdüğünü ancak bu iddiasını da yazılı delille ispatlamak zorunda olduğunu, imza atılmak suretiyle düzenlenen senetlerin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu kanıtlanmadıkça geçerli olduğunu davacı yanın haksız davasının reddine, davacı borçlu aleyhinde İİK 72/4 hükmü gereğince alacağın yüzde yirmisi oranında tazminata hükmedilmesine yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ettiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava takibe konulan bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Davacı tarafından dava konusu senetin altındaki imzanın kendisine ait olduğunu ve davalıya kendisi tarafından verildiği tarafların kabulündedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise dava konusu senedin teminat senedi olup olmadığı, senet üzerindeki vade ve miktarın sonradan ve aradaki hukuki ilişkinin aksine doldurulup doldurulmadığı, senet altındaki imzadan dolaya davacının sorumlu olup olmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı tarafından ———– dosyasında kavuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmış olup, karardan bir suret dosya içerisine alınmıştır.
TTK.nun 690. maddesi göndermesi ile bonolarda da uygulanması gereken TTK.nun 592. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Tamamen doldurulmamış bono tedavüle çıkarken anlaşmalara aykırı olarak doldurulduğu yazılı belge ile kanıtlanmadığı sürece, bono üzerinde yazılı vade, tanzim gibi tarihler gerçekliğini ve varlığını korur.
Öte yandan, TTK.nun 688/7. maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için ——- ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak kabul edilmemiştir. TTK.nun 690. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken 589.maddesi gereğince şirketin münferiden temsile yetkili temsilcinin şirket adına atmış olduğu imza dışında senet üzerine atmış olduğu imza bizatihi kendisini sorumlu kılar. Yine TTK.nun 690.maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 613 ve 614/1.maddeleri gereğince, keşideci imzası dışında bononun ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır.——- için sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadının yazılması gerekli değildir.
Senedin keşideci bölümünde şirket ve şirket temsilcisinin (aynı kişinin) elinden çıkmış iki imzasının bulunması halinde ve imzalayanın şirket temsilcisi olması durumunda imzalardan bir tanesinin şirketi, açığa atılan diğer imzanın da imza sahibinin şahsı adına atılmış olduğunun kabulü zorunludur. Zira, senetteki borçtan sorumlu olmak için keşidecinin tek imzası yeterli olup birden fazla imza atılmasına gerek bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar ışığında sorumluluk doğması için keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından açığa atılan imza aval olarak değerlendirilir ————–
Somut olayda, takip dayanağı bonoda her iki imzanın da açığa atıldığı görülmektedir. Bu durumda, yukarıda açıklanan kural gereğince davacı borçlunun şahsen sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Ayrıca dava konusu senedin teminat senedi olduğu ve senedin üstünün hukuki ilişkiye aykırı doldurulduğu yazılı delil ile ispat edilememiştir. Bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 853,88-TL harcın mahsubu ile artan 794,58-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Davalı kendini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT gereğince 7.300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——– Adliye Mahkemesi’ne İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/12/2020