Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1217 E. 2020/65 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1217 Esas
KARAR NO : 2020/65 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2018
KARAR TARİHİ : 23/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine müvekkiline olan borcundan dolayı İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı-borçlunun itirazı ile takibin durduğunu, karşı tarafın itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalının müvekkili şirketten mal ve hizmet aldığını, borcun icra takibine konu olan kısmını ödemediğini, takip dayanağının —- seri no’lu irsaliyeli fatura olduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasını vekaleten talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamış, yargılama aşamasında kendisini vekil ile temsil ettirmiştir. Davalı vekili katıldığı ön inceleme duruşmasında davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün ——– Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dava dosyasının içinde bulunan İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı —- tarihli dosyası incelendiğinde … aleyhine … vekili tarafından; —– İşlemiş olmak üzere toplam:2.452,90-TL üzerinden takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 05.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 05.10.2018 tarihli dilekçe ile “…müvekkilimin böyle bir borcu bulunmamaktadır, alacaklı tarafın yapmış olduğu takipteki borç miktarını kabul etmiyor, borca itiraz ediyoruz. Borca faize, tüm fer’ilerine itiraz eder takibin durdurulmasını talep ederiz,” açıklaması ile yapılan itiraz neticesinde duran takibin devamını sağlamak için itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalının ilgili döneme —–kayıtları getirtilmiş, her iki tarafın tacir olması ve ticari defter tutma yükümlülüğünün bulunması sebebiyle tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. 10.09.2019 tarihli Bilirkişi raporunda; davacıya ait —- defterleri incelendiği, defterlerin noter açılış ve kapanış tasdikleri süresi içerisinde yerine getirildiği, sahibi lehine delil niteliğinde olduğu, davalının ticari defterleri sunulmadığı için incelenemediği, davacının sunmuş olduğu ticari defterler, kayıtlar, cari hesap dökümleri ve sunulmuş olan irsaliyeli fatura incelendiğinde, davalıdan —-alacaklı olduğu kanaatine ulaşılmaktadır,Şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkemece alınan bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmakla bilirkişi raporlarında yer alan tespitler Mahkememizce de uygun bulunmuştur. İncelenen davacı ticari defterleri davacı lehine delil vasfına haiz bulunmaktadır. Dosyaya bir sureti sunulu olan ve davacı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olan —- adet askı ve — boncuğu açıklamalı KDV dahil 2.407,20-TL miktarlı İrsaliyeli Faturada davalının isim ve imzası bulunmaktadır. Bu husus fatura konusu malların davalıya teslim edildiğini göstermektedir. Davalı tarafça bunun aksine bir delil getirilmemiş ve fatura konusu tutarın ödendiği de ispat olunmamıştır. Dosya kapsamında toplanan delil durumuna göre davacının davalıdan takip konusu fatura dolayısıyla —- alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Buna karşılık iki taraf arasında yazılı bir sözleşme veya vade farkı uygulamasına ilişkin bir kayda yahutta davacının davalıyı takip öncesinde temerrüte düşürdüğüne ilişkin bir bilgi veya belgeye rastlanmadığından davacının takip öncesi işlemiş faize ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Ayrıca tarafların tacir olması ve ticari ilişkiye dayalı mal alım satımı sözkonusu olması dolayısıyla uygulanması gereken faizin avans faizi olduğu, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle takibin devamına karar verilmesi gerektiği, davacı alacağı, takip öncesi itibariyle belirli (likit) olduğundan İİK 67/2 uyarınca %20 oranında davacı lehine icra inkar tazminatına karar vermek gerektiği değerlendirilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile; davalının İstanbul Anadolu ——.İcra müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin —- asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamına,
2-Kabul edilen tutarın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli 164,44- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 41,89-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 122,55-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90-TL. başvurma harcı, 41,89- TL peşin harcın toplamı olan 77,79- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 693,00-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 680,09-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- —–tarifesine göre davacı için takdir olunan 2.407,20- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- —-tarifesine göre davalı için takdir olunan — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.