Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1214 E. 2023/571 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1214 Esas
KARAR NO:2023/571
DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/10/2018
KARAR TARİHİ: 06/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——dosyası ile icra takibine girişildiğini, borçlunun itirazı üzerine dosyanın yetkili icra dairesi olan —- sayılı dosyasına gönderildiği; borçlunun borca itiraz ederken makinenin gereği gibi teslim edilmediğini iddia
ettiği, davalı firmanın makineyi alıp kullanmasına rağmen, makinede denetim yaptırmaktan söz edip sürekli ödemeyi geciktirdiği ve gönderilen ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığı, davalının ihtarname tarafına tebliğ edilene kadar herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığı; icra takibine yapılan itiraz üzerine— ——– dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, yapılan incelemeler sonucunda iddialarının bilirkişi raporları ile teyit edildiğini, ancak mahkemenin husumet itirazını değerlendirerek, takibe konu
yapılan faturaya ilişkin ticari anlaşmanın ——— arasında imzalandığı, anlaşmanın son sayfasında imza altındaki kaşede —- ait olduğu gerekçesi ile usulüne uygun takip yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdiği, davalı ile 14.02.2014 tarihli sözleşme ile karşılıklı olarak anlaşarak müvekkilin bir —–yıkama ünitesinin üretim ve teslimi, davalınında da makine bedeli 38.500-Euro’yu ödemeyi kabul ettiğini, davalının siparişte nakit avans olarak 15.000Euro, fatura tarihinden itibaren 60 günlük çekler ile de bakiye bedeli ödemeyi taahhüt etmesine rağmen, bakiye 68.280,36 TL’yi tüm şifahi uyarılara ve maillere rağmen ödenmediğini, ———yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtarnamenin davalı şirket tarafından 05.11.2014 tarihinde tebliğ alındığını, davalı şirket tarafından da 24.11.2014 tarihinde cevabi ihtarname gönderildiğini, ödeme yapılamaması üzerine icra takibi başlatıldığını, itirazın iptali davasında 14.02.2014 tarihli sözleşmede taraf olan —- taraf olarak gösterildiğini,—– kayıtlarında ——- firma ortağı olarak gözüktüğünü, davalının teslimden bu yana en az 4 yıldır makineyi başarıyla kullandığını açıklanan nedenlerle makine bedelinden bakiye kalan 68.280,36 TL. nın fatura tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tazmin ve tahsilini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Sözleşme konusu ürünün ayıplı olduğunu, tünel konveyör yıkama ünitesinin taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerine ve eki olan temizlik kriterleri teknik özelliklere ve kaliteli ürün üretmek için gerekli şartlara uygun olmadığını, müvekkilinin mağduriyetine neden olduğunu, ——— sayılı dosyası ile tanzim edilen 07.07.2017 tarihli raporda, ünitenin gizli ayıplı olabileceği sonucuna varıldığı, davacının söz konusu rapor itiraz etmediği, bu nedenle söz konusu raporun müvekkili için usuli kazanılmış hak olduğunu, söz konusu makinenin yurt dışında bulunan firmalarca test edildiği ve test sonucunda gerekli teknik özelliklere sahip olmadığının belirlendiğini, davacının da ürünün ayıplı olduğunu ikrar ettiğini, buna ilişkin e-postaları sunduklarını, ayrıca tarafların 13.08.2014 tarihinde birlikte yaptığı toplantıda makinedeki ayıplar ve çözüm yollarının belirlendiğini,bu şekilde davacının da makinenin ayıplı olduğunu kabul ettiğini, makinedeki ayıpların davacıya derhal ve defalarca e-posta ile bildirildiğini, ayrıca —– yevmiye nolu cevabi ihtarname keşide edilerek ürünün ayıplı olduğunun e-mail yoluyla ve taraflar arasında tanzim edilen 13.08.2014 tarihli tutanak ile bildirildiğini, makinenin kullanıldığının ve sorunsuz olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, TBK m. 227 gereği ürünün gizli ayıplı olması nedeniyle ayıp oranında indirim yapılması gerektiğini, ayıp oranında indirim ve müvekkilin uğradığı zararlar değerledirildiğinde müvekkilinin borcu bulunmadığını, bütün bu nedenle, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından davalıya satılan —– nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla açılan alacak davasıdır.
———Karar sayılı dosyası, —- sayılı dosyası celbedilmiştir.—— Karar sayılı dosyasının gerekçeli kararında; bilirkişi raporları alındığı, söz konusu raporlarda mali yönden davacının 67.689,25-TL alacaklı gözüktüğü, ancak teknik yönden makinenin ayıplı olup olmadığı konusunda raporlar arasında çelişki bulunduğu hususlarına yer verilmiş olup, dava dosyasının davalısı şirket ile dava dışı —– hukuken farklı kişiler olduğu, bu haliyle borçlu hakkında usulüne uygun takip yapılmaması nedeniyle itirazın iptali davasının reddine karar verildiği görülmüştür.
Her ne kadar davalı vekili,—– Mahkemesi’nde alınan raporun kendileri için usuli kazanılmış hak olduğunu iddia etmiş ise de, söz konusu yargılamada icra takibinin usulüne uygun yapılmaması nedeniyle davanın reddine karar verildiği, bu nedenle davanın esasına ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı, kaldı ki—– gerekçeli kararında teknik yönden bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğunun beyan edildiği ve işbu dosya ile söz konusu—— dosyasının taraflarının farklı olduğu, bu nedenle taraflara yüklenecek hak, sorumluluk ve kusurların da farklı olabileceği dikkate alınarak davalı vekilinin bu savunmasına itibar edilmemiş ve yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce; dosyanın bir makina mühendisi —- ve bir nitelikli hesaplamalar uzmanı ——bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 20/08/2020 tarihli 1. kök raporda özetle; “5.1. Dosya içeriğinde yer alan taraf beyanları, numune test raporları, taraflar arasındaki yazışmalar, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı——-tarafından tünel konveyör yıkama makinesinin imalatı, bakım, onarım ve servis işlerinin üstlenildiği, taraflar arasında akdedilen sözleşme şartlarında yer alan temizlik kriterlerinin imal edilen makinedesağlanamadığı, makinenin devreye alınmasından sonra temizlik kriterlerinin yapılan
revizyonlar ile de sağlanamadığı, söz konusu eksikliklerin makine kullanılmaya başladıktan sonra zaman içerisinde ortaya çıktığı, mevcut durumda dava konusu makinenin gizli ayıplı olabileceği,
5.2. Taraflar arasındaki satış sözleşmenin konusu olan tünel konveyör yıkama ünitesinin Sayın Mahkemece gizli ayıplı olduğunun kabulü halinde ayıp ihbarının——gecikmeksizin yapıldığının e-posta kayıtları ile anlaşıldığı; dolayısıyla Borçlar Kanunu uyarınca ayıplı mal nedeniyle seçimlik haklarını kullanabileceği; davalı — seçimlik haklardan ayıp oranında indirim talep ettiği; bedelde indirim oranının hesabı için nisbi metodun uygulanmasının Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu; teknik bilirkişi tarafından malın satış tarihi itibari ile ayıplı değerinin 28.000 Euro olarak belirlendiği; taraflar arasındaki kararlaştırılan satış fiyatının rayiç değer olarak kabul edilebileceği, nisbi metodun uygulanması halinde makinenin ayıplı değerinin 28.000 Euro olarak tespit edilebileceği, bakiye kalan alacağın 67.689 TL
30.04.2014 tarihli kurdan yaklaşık değeri 22.638 Euro olduğu, davacının 5.262 Euro =21.394,38 TL alacaklı olduğu” yönünde görüş bildirmiştir.Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunmuştur. Tarafların itirazları kapsamında iki makine mühendisi —- ve bir nitelikli hesaplama uzmanından—– oluşan yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 09/06/2021 tarihli 2. Kök raporda özetle; tünel konveyör yıkama ünitesinin gizli ayıplı olduğu, ayrıca—– tarihli kök ve ek rapora ve işbu dosyaya sunulan 20/08/2020 tarihli bilirkişi raporlarındaki görüşlere katıldıklarını, ayıplı makinenin piyasa rayiç bedelinin 28.000-Euro olarak uygun olduğu, davacının bakiye alacağı 67.689-TL nin (30/04/2014 tarihli kurdan) yaklaşık değerinin 22.638-Euro yerine ayıp oranında indirim yapılarak 5.262-Euro=21.394,38-TL davacının alacağı olabileceği, davalının 06/11/2014 tarihinde temerrüde düştüğü yönümde görüş bildirilmiştir.Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunmuştur. Tarafların itirazları kapsamında aynı heyetten ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 06/07/2022 tarihli 1. ek raporda özetle; makinenin ayıplı değerinin 28.000-Euro olduğu kanaatine varıldığı, davalının, davacı firmaya 15.000,00-EUR avans bedeli dışında bir bedel ödemediğinin anlaşıldığı, 30.04.2014 tarihi itibariyle; 28.000,00-EUR – 15.000,00-EUR = 13.000,00-EUR bakiye alacak olduğu ve bu tarihte 1-EUR = 2.9055-TL olduğu dikkate alındığında; 13.000,00-EUR x 2,9055-TL = 37.771,50-TL davacı davalıdan alacaklı olduğu sonucuna varıldığı, sonuç olarak davacı ile davalı arasında akdedilen eser sözleşmesine istinaden davacı tarafından imal edilip davalıya teslim edilmiş olan makinenin ayıplı olup, bu ayıp nedeniyle makine bedelinden indirim yapıldığında, davacının davalıdan bakiye 37.771,50 TL makine bedeli alacağı kaldığı, dolayısıyla, kök raporun 7’nci sayfasında, UYUŞMAZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ başlıklı kısımda, 5 nolu paragrafta 21.394.38 TL olarak tespit edilmiş olan davacının bakiye alacağı tutarının 37.771,50 TL olarak değiştirilmesi gerektiği ve kök raporun 8’inci sayfasında, SONUÇ başlıklı kısımda, 21.394.38 TL olarak tespit edilmiş olan davacının bakiye alacağı tutarının da 37.771,50 TL olarak değiştirilmesi gerektiği kanaatine varıldığı yönünde görüş bildirilmiştir.Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunmuştur. Tarafların itirazları kapsamında dava konusu makinenin yerinde incelenmesi suretiyle aynı heyetten ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 19/03/2023 tarihli 2. ek raporda özetle; dava konusu ———marka —— makine üzerinde incelemeler yaptıkları, şu anda davalı iş yerinde kullanılan makinede kullanımdan kaynaklanan parçalar ve bazı parçalarda değişiklik ve ilaveler yapıldığının belirtildiği, daha önceki bilirkişi raporlarında makinenin istenen partikül boyutu elde edilemediği için ayıplı kabul edilmesine rağmen, makinenin sürekli çalıştırıldığı görüldüğü ve dosya kapsamından da anlaşıldığı, makineyi ayıplı kabul edilip ve ayıplı piyasa rayiç bedelinin 28.000,00-EUR olduğunun daha önceki raporlarda tespit edildiği, bu tespite rağmen davacının alacağının eksik hesaplandığının görüldüğü, davalı tarafın davacıya daha önce 15.000,00-TL avans ödemesi yaptığından, davacının bakiye alacağının 28.000,00-EUR – 15.000,00-EUR = 13.000,00-EUR olduğu, (06.11.2014 tarihli kurdan) 1 EUR = 2,9305-TL olduğundan, davacının davalıdan 13.000,00-EUR * 2,9305-TL = 38.096,50-TL alacaklı olabileceği sonucuna varıldığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporları ve taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki bila tarihli “Ticari Anlaşma” başlıklı sözleşmeye göre söz konusu sözleşmenin 14/02/2014 tarihinden itibaren geçerli olduğu, davacının davalıya tünel konveyör yıkama ünitesi teslim edeceği, söz konusu ürün ve hizmet bedelinin 38.500-Euro olduğu, ödemenin 15.000-Euro nakit avans ödeme ve geri kalan bakiyenin teslimde 60 gün vadeli çekler ile tahsil edileceği, garanti süresinin 2 yıl olduğu, söz konusu ürünün davalıya teslim edildiği, dosyaya sunulan e-posta yazışmalarından 30/05/2014 tarihinde davalı çalışanının başka bir firmadan temizlik kriterinin sağlanıp sağlanmadığı hakkında rapor istediği, 04/06/2014 tarihinde bir rapor iletildiğinin beyan edildiği, 05/06/2014 tarihinde davalının çalışanının davacıya yıkamanın sorunlu olduğunu bildirdiği ve devamı tarihlerde taraflar arasındaki e-posta yazışmalarının devam ettiği, davacının bakiye ödeme için 27/10/2014 tarihli ihtarname gönderdiği, davalının da 24/11/2014 tarihli cevabi ihtarname göndererek söz konusu makinenin ayıplı oluğunu ve makinenin hatasız çalışması için gereğinin yapılmasını talep ettikleri, 05/08/2015 tarihli e-postada davalının davacıya bakiye bedelin 3.000-Euro eksik ödeneceğini bildirdiği, davalının 19/11/2018 tarihli cevap dilekçesinde de ayıp oranında indirim talep ettikleri anlaşılmıştır.Her iki kök bilirkişi raporunda dava konusu ünitenin gizli ayıplı olduğu kanaati bildirilmiştir. Bu nedenle, söz konusu makinenin gizli ayıplı olduğu ve ayıbın da davacıya bildirildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar 19/03/2023 tarihli yerinde inceleme sureti ile düzenlenen bilirkişi raporunda, makinenin yıkama yaptığı ve davalının işyerinde kullanıldığı belirtilmiş ise de, makinenin kullanılmaya başlandığı 2014 yılından incelemenin yapıldığı tarihe kadar geçen süre zarfında tamir görmüş olabileceği ve davalının beyanının bu yönde olduğu, daha önceki tarihli raporlarda tutarlı şekilde söz konusu makinenin gizli ayıplı olduğu belirtildiğinden gizli ayıbın var olduğu kabul edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu kabul edilmiştir. TBK’nın 475. Maddesine göre işsahibinin yani davalının eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme seçimlik hakkı bulunmaktadır (TBK’nın 227. Maddesine göre söz konusu seçimlik hak, taşınır satış sözleşmesinde de mevcuttur.). Davalı taraf da gerek e-posta yazışmalarında gerekse de cevap dilekçesinde ayıp oranında indirim talep etmiştir. Bilirkişi raporlarında dava konusu makinenin ayıplı halinin bedelinin 28.000-Euro olduğu, davalının 15.000-Euro ödeme yaptığı, bu durumda davacının bakiye alacağının 13.000-Euro olduğu belirlenmiştir. Denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna itibar edilmiştir. —- nolu dosyasında davacının sunduğu belgelerde——nolu davalıyı temerrüde düşüren ihtarnamesinin davalıya 05/11/2014 tarihinde tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ mazbatası olduğundan (davalının kendi sunduğu belgelerde tebliğ tarihi olarak 03/11/2014 tarihinin not edildiği anlaşılmış ise de bu tarihi davalının kendi not ettiği anlaşıldığından resmi tebliğ mazbatasındaki tarih esas alınmıştır.), temerrüt tarihinin buna göre 10/11/2014 olduğu kabul edilmiştir. Bu nedenle davacının, davalıdan olan 13.000-Euro alacağının 10/11/2014 tarihindeki efektif satış kuru üzerinden (1 Euro=2,8142-TL) hesabı yapılarak davacının alacağı hesaplanmış, buna göre sonuç alacağın 36.584,60-TL olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 36.584,60-TL’nin (13.000-Euro*2.8142-TL karşılığı ——— temerrüt tarihi olan 10/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 2.499,09-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.166,06-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.333,03-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 1.166,06-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.201,96-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından harç dışında harcanan 5.689,50-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%53,58 Kabul %46,42 Ret) 3.048,43-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından harcanan 1.500,00-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%53,58 Kabul %46,42 Ret) 696,30-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre davalı vekili için takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların artan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.06/07/2023