Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1210 E. 2020/80 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1210 Esas
KARAR NO : 2020/80
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/10/2018
KARAR TARİHİ: 23/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, ——— tarihinde davalıya çeşitli adetlerde ————— olmak üzere toplamda ———- değerinde sipariş verdiğini, siparişi verdiği tarihte de ———— elden ödeme yaptığını, bu hususun dava dilekçesi ekindeki proforma faturadan da anlaşılacağını, davalı tarafın da bu proforma fatura üzerine yazılan yazıda l.konteynerin ——- tarihinde, 2.konteynerin —— tarihinde yükleneceğinin yazıldığını, yapılan peşin ödeme de bu fatura üzerinde göründüğünü, yazılan bu yazıya daval tarafından kaşe vurulup imzalandıktan sonra ———– tarafından şahit sıfatı ile imzalandığını, müvekkilinin bu siparişleri vermesi üzerine davalının samimiyetine inanan müvekkilinin ————– tarihinde ——– bir para makbuzuyla, ———- bir para makbuzu ile ödediğini, yaşanan gecikme nedeniyle tarafların yeniden bir araya geldiğini, ofis sandalye gruplarının ——— tarihinde, diğer siparişlerin——– tarihinde yüklenilmesine mutabık kalındığını, yüklemenin yapılmaması halinde paranın iade edileceğinin proforma fatura üzerine yazıldığını, aynı proforma fatura incelendiğinde davalının kalan bakiye alacağının ——–olduğu belirlendiği ve imzalandığını, müvekkilinin esnek tavrına rağmen davalı tarafından gerekli yüklemelerin yapılmadığını, davalıya ——— Noterliğinin ——tarih ve ——— yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiğini ve davalıya ——– tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarnameye rağmen malların teslimi yapılmaması ve para iadesi de olmaması üzerine ———- İcra Müdürlüğünün ——– Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, borçlunun itirazı ile takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak cevap vermediği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından başlatılan ——— İcra Müdürlüğünün ———- E. sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Başlatılan icra takibinde davalı tarafa ödeme emri ———- tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalı tarafça—- günlük itiraz süresi içerisinde —— tarihinde itiraz edildiği, davacı tarafından mahkememize —- yıllık hak düşürücü süre içerisinde davanın açıldığı anlaşılmıştır. Takibe konu alacak avans olarak ödenen paranın tahsili amaçlı olup, davacı tarafça dosyaya davalının kaşe ve imzasının bulunduğu iki adet proforma fatura sunulmuştur. Davalı tarafın tacir kaydının bulunduğu ———- kayıtlarından anlaşılmış, öte yandan davacının yabancı uyruklu olması sebebiyle tacir olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılamasa da bir takım ofis mobilyaları satın aldığı sabit olmakla davanın ticari iş niteliğinde bulunduğu ve Mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
Uyuşmazlığın tacirler arasında olması nedeniyle Mahkememizce ticari defterlerin incelenmesi için taraflara gün verilmiş, davacı taraf ve davalı defterlerini sunmamıştır. Mahkememizce re’sen seçilen mali müşavir bilirkişinin —— tarihli bilirkişi raporunda özetle: “Davacı taraf inceleme günü defter sunmadığından, bu hususta inceleme yapılamadığını, davalı tarafın da incelemeye katılmadığını, dosyadaki mevcut belgelerden, davacının davalıya ödediği ——– tarihli — adet para makbuzundan belli olan ————-tarihli ——- Faturadan belli olan——- olmak üzere Toplam: ———- ödeme yapmış olduğunun sunulan evraktan tespit edildiğini, takdirin mahkemeye ait olmak üzere sonuç ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu mahkememize sunmuştur.
Bilindiği gibi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 207/2. maddesi uyarınca sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine adet bulunmadıkça satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Satıma konu mala ilişkin paranın ödendiği tarihte malların teslim edildiğinin kabulü gerekir. Bunun aksini yani malın teslim edilmediğini ispat yükü davacı alıcıdadır. (Emsal nitelikte Yargıtay —— HD’nin ——- E.—— K. Sayılı ilamı, ——- E. —— K. Sayılı ilamı, Yargıtay —-. HD’nin ——– E. —— K. Sayılı ilamı). Öte yandan taraflar ticari defterlerini sunmasalar bile başkaca delil sunulduğu takdirde dosya kapsamına göre karar vermek gerekmekte olup, ticari defterler uyuşmazlıkların çözümünde münhasır delil niteliğinde değildir.
Davacı vekilince sunulan ——– faturalarda ve para makbuzlarında davalının kaşe ve imzası bulunmakta olup, ilk proforma fatura incelendiğinde kalan bakiyenin ———- olduğu ve malların sevk tarihinin avans ödemelerden sonra ———- tarihlerinde olduğu açıkça belirlidir. Yine ikinci faturada toplam ———- ödeme görülmekle kalan bakiyenin ———olduğu sevkiyatların —- tarihi ve ——— tarihi olduğu yani davacı tarafça avans olarak dava konusu mal alımına ilişkin toplam ———ödeme yapıldığı sabittir. Dava dilekçesinde ve bilirkişi raporunda açıkça davalı yanca verilmiş kaşeli ve imzalı ———– faturaların bulunduğu belirtilmesine rağmen davalı taraf bu faturalara herhangi bir imza inkarında bulunmamıştır. Bu durumda ödemeler avans olarak yapılmış olup, dava konusu malların teslim edildiğini ispat yükü davalı tarafa geçmiş ancak davalı taraf malların teslim edildiğine ilişkin bir savunmada da bulunmamış, defterlerini de sunmamıştır. TBK’nın 125. Maddesinde borçlunun temerrüdünü halinde alacaklının seçimlik hakları düzenlenmiş olup, sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Davacı taraf da sözleşmeden dönme iradesini kullandığından herkes aldıklarını geri vermek durumundadır. Hal böyle olunca asıl alacak üzerinden davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş, işlemiş faiz talebinden feragat edildiğinden bu kısım yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde: Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafça davalı tarafa bu ticari ilişki kapsamında avans ödeme yapıldığı, ancak davalı tarafça mal teslimi gerçekleşmediğinden ödenen bedelin iadesi amacıyla icra takibine geçildiği anlaşılmış, Mahkememizce alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli ve denetlenebilir bulunmuş, taraflar ticari defterlerini sunmamış olsalar da; davacı tarafından ibraz edilen ve davalının imzasının bulunduğu ——- faturaları nedeniyle yapılan ödemelerin avans olarak gerçekleştiği anlaşılmış, dava konusu ürünlerin teslimine ilişkin ispat yükü kendisine ait olan davalının aksini ispata yarayan yazılı belge sunmaması nedeniyle davacı tarafa borçlu olduğu kabul edilmiş, sunulan deliller kapsamında davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen tutar üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiş, itirazın kısmen iptaline karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davacının, ——– İcra Müdürlüğü’nün ——— E. Sayılı dosyası ile başlattığı icra takibine davalı tarafça yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin ——— asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 Sayılı Kanun m. 4/a uyarınca USD cinsi dövize devlet bankalarının uyguladığı faiz oranı üzerinden işleyecek faizi yürütülmek sureti ile takibin aynen devamına, 56,22-USD’lik bakiye kısmın feragat nedeniyle reddine,
2-Kabul edilen ——– asıl alacağın icra takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı üzerinden hesaplanacak % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 8.528,95-TL harçtan peşin alınan 1.512,42-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.016,53-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.512,42-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.548,32-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 753,70-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan(%99,70 Kabul %0,30 Ret) 751,44-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
8-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden 2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 15.811,38-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın davacı vekilline ve davalı asile tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davalının yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 23/01/2020