Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1182 E. 2019/299 K. 26.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1182 Esas
KARAR NO : 2019/299
DAVA: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/10/2018
KARAR TARİHİ: 26/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin gazsız ürünlerin dağıtım ve pazarlamasını yaptığını davalının ise ————- adresinde faaliyet gösterdiğini, taraflar arasında direkt satış noktası sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmenin gereğinin müvekkilince yerine getirilmesine rağmen davalının üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmeyerek sözleşme hükümlerine aykırı davrandığını, basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini, müvekkili şirketin davalı ile düzenlenen sözleşme gereğince ——-TL tutarındaki pazarlama faaliyetlerine katılım payı bedelini davalılara ödediğini ancak davalı şirketin sözleşme hükümleri gereğince düzenli ve sürekli ürün alımı taahhüdüne aykırı olarak müvekkili şirketten ürün alımı yapmadığını, sözleşmenin 3.maddesinde yer alan haksız bir nedenle şirkete iade etmemek koşuluyla gazlı ve gazsız ürünler için toplam —— koli miktarında ürün alımı taahhüdüne aykırı davrandığını, sözleşme hükümlerince müvekkilinin satış ve dağıtımını yaptığı ürünlerin etkin olarak satışının sağlanmadığını, ürünlerin tanıtımına ilişkin reklam ve malzemeyi bulundurmadığını, düzenli ve sürekli ürün alım taahhüdüne aykırı davranarak müvekkilinden ürün alımı yapmadığını, sözleşmeye aykırı tutumların sözleşmenin ilgili maddelerine açıkça aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenle sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih ve katkı payı bedeli ile cezai şart tutarını talep edebilme haklarının doğduğunu, sözleşmenin 10.maddesi ile davalıya ödenen yatırımların iade edilmesi için uyarıda bulunması önel tanıması vb merasimin uygulanmadan tek taraflı olarak feshedilebileceğini, davalıya sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle ——-. Noterliği tarafından ———– tarihinde ihtarname gönderilerek sözleşmenin feshedilerek davalı tarafından açıkça taahhüt altına alındığı üzere pazarlama faaliyetlerine katılım bedeli ile cezai şart alacaklarının ödenmesinin talep edildiğini, ihtarnamenin davalılara——— tarihinde tebliğ edildiğini ancak davalıların mütemerrit duruma düştükleri halde ihtarname ile talep edilen hususların yerine getirmediklerini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları maddi zararları saklı kalmak kaydıyla şimdilik sözleşme özel hükümleri gereği ödenen ——– TL’nin ———— TL’lik kısmının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, yine fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik sözleşmenin 10.maddesinde kararlaştırılan cezai şart alacakları olan —– TL’nin ——– TL’lik kısmının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacı yanın dava dilekçesinin içeriğinde buluna aleyhe hususları kabul etmediğini, davacı yanın ilgili davasını yetkili mahkeme olan Edirne Mahkemelerinde ikame etmek durumunda olduğunu, müvekkili ile yapılan sözleşmenin ifa yerinin —— olduğunu,———– kayıtlı olduğunu, ilgili davanın —— ilinde ikame edilmesinin zorunlu olduğunu, ikame edilen dava açısından müvekkiline dava açılmasının kabul edilemeyeceğini, müvekkilinin sözleşmeyi imzalamış olduğu ——— olduğunu, davacı yanın dosyaya sunmuş olduğu sözleşmenin imzalanmadığını, bu nedenle davayı ikame etmesinin de beklenemeyeceğini, ilgili sözleşmede imzası dahi bulunmayan ——– karşı dava yöneltilmesinin kabul edilemeyeceğini, husumet itirazlarının olduğunu,—— bu davanın ihbarının zaruri olduğunu, müvekkili ile ————- arasında imzalanan bir sözleşmenin mevcut olduğunu, davaya konu sözleşmenin taraflarca matbu nitelik taşıdığı ve sözleşmenin diğer tarafı ile tartışılmadan akdedildiğinin açık olduğunu, ilgili sözleşmelerin değerlendirilmesinde bu hususla birlikte rekabet hukuku ve rekabet kurulu kararlarının da dikkate alınmak zorunda olduğunu, dava dosyasında delil olarak sunulan Edirne 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin ———- D.İŞ sayılı dosyadaki bilirkişi raporunu davaya tek dayanak yapan davacının bu dayanağının aleyhe olan kısımlarını kabul etmelerinin mümkün olmadığını, raporun sözleşme ile birlikte değerlendirilmediğini, dolapların konumlarının ve ürün miktarlarının net bir şekilde tespit edilmediğini, tespit isteyen tarafın son dönemde müvekkil şirketin kendisinden ürün almadığı yönündeki iddialarını belgeye dayalı olarak ortaya koymadan rapor aldırdığını, bu durumun raporu yansıtılmadığını bu nedenle raporu kabul etmediklerini, davacının müvekkili …’a iş bu davayı açmasının kabul edilemez olduğunu, davacının sırf müvekkiline matbu olarak hazırlanmış müteselsil borçlu ve müteselsil kefalet sözleşmesinin imzalatmış olması nedeniyle müvekkilini de bu davanın yöneltilmesinin kabul edilemez olduğunu, her ne kadar … imzası sözleşmede açık olarak bulunsa da sözleşmenin tarih kısmının boş bırakıldığını, müteselsil borçlu ve müteselsil kefalet sözleşmesinin oluşabilmesi için davacı yanında sözleşmede imzasının bulunması gerektiğini, bu nedenle sözleşmeden hiçbir şekilde bahsedilemeyeceğini, sözleşmenin boş bir kısmının da müvekkili tarafından değil de sonradan doldurulmuş olduğunun açık olduğunu, iş bu nedenlerle müvekkili …’a sorumluluk yükletilmesinin Medeni Kanunun 2.maddesine aykırı hareket edildiğinin göstergesi olduğunu, davacı yanın son dönemlerde müvekkili şirkete karşı ödemeler ve mal getirme hususunda zorluklar çıkardığının tanıklarla açıkça ortaya konabileceğini, davacı yanın ödeme tarihlerinde köklü değişiklikler yaparak basiretli bir tacir gibi davranmadığını, müvekkilinin istemiş olduğu malların zamanında getirilmemesi ve ödeme şekillerinin sıkça değiştirilmesi, müvekkilini ürünlerin satımı hususunda zora soktuğunu, davacı yanın matbu sözleşme ile belirlediği cezai şartın fahiş bir miktarda olduğunu, kabul edilmez olduğunu, davacı yanın müvekkil şirkete ödediğini iddia ettiği bedelin müvekkil …’la hiçbir alakası olmadığını, müvekkil …’ın şahsi sorumluluğunu kapsayacak bir imzası ana sözleşmede olmadığından …’ın davada talep edilen bedellerden de sorumlu tutulmasının söz konusu olmayacağını, davacı yanın müvekkil şirketiçin yatırmış olduğu bedelin basiretli bir tacir olması gerekliliği de göz önüne alınarak müvekkil şirkete ilgili ———–isimli çay bahçesinde yapılacak şemsiyeler için gönderildiğini, ilgili bedelin alınması mukabilinde şemsiyelerin yaptırıldığını, Unesco ve Selimi Camii Kültür Mirası sözleşmeleri gereğince burada bulunan yapılan görünümü bozmaması amacıyla davacının da haber olmak kaydıyla yazısız ve reklamsız yapıldığını, buna ilişkin faturanın düzenlenerek davacı tarafa gönderildiğini ve gider yazıldığını, tüm bu nedenlerle davacının haksız davasının reddine, davanın ———- ihbarına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yargıtay Bozma öncesi yapılan yargılama safahatında taraf delilleri toplanmış, Edirne 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin ———–D.İŞ sayılı dosyası incelenmiş, taraflar arasındaki sözleşme ibraz edilmiş, taraflar arasında gazlı ve gazsız ürün-miktar bayilik bölgesi direk satış noktası sözleşmesi düzenlendiği ihtilafsız olup uyuşmazlık; Sözleşmede imzası bulunmayan …’a karşı davanın yöneltilip yöneltilmeyeceği, davalıların cezai şarttan sorumlu olup olmadıkları, sorumlu iseler miktarı, pazarlama faaliyetlerine katılım bedeli olup olmayacağı varsa miktarı, faiz ve başlangıcı noktalarında olduğu anlaşılmıştır. Toplanan deliller ile birlikte tarafların iddia ve savunmalarının araştırılması ve uyuşmazlık noktaları hakkında rapor alınması bakımından dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek ——— tarihli rapor alınmıştır. Mahkememizce denetlenip benimsenen ve teknik ayrıntıları gösterilen bilirkişi raporu gereğince taraflar arasında ———- tarihli bayilik bölgesi direkt satış noktası sözleşmesi hükümleri uyarınca davalı tarafın düzenli ve sürekli ürün alımı taahhüdünde bulunduğu ancak davalının Edirne 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin ——— D.İş sayılı dosyasında sunulan bilirkişi raporun gereğince tespit isteyen şirketin satış ve dağıtımını yapmakta olduğu gazlı ve gazsız ürünler haricinde ve gazlı içecekler dışında ————— markalarını bulundurduğu ayrıca soğutucularında yine bahsi geçen markalara ait gazsız içecekler ile peynir, zeytin, dilimlenmiş sucuk, yoğurt, küçük kahvaltılık paketler gibi yiyecekler sakladığı bu nedenle davalının sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiği anlaşılmış, böylece davacının taraflar arasındaki sözleşmeyi feshinin haklı olduğu sonucuna varılmıştır. Davacının sözleşme gereği davalıya pazarlama faaliyetlerini katılım bedeli olarak ———- TL ödeme yaptığı da incelenen ticari defterler ile sabittir. Bu nedenle davacının katılım bedeli olarak ödemiş olduğu tutardan taleple bağlı olarak ——- TL’yi davalıdan talep edebileceği sonucuna varılmıştır. Davacının cezai şart alacağına gelince; Taraflar arasındaki sözleşmenin 10.maddesinde cezai şart alacağı düzenlenmiş olup davalının sözleşme konusu yükümlülüklerini yerine getirmemesi veya sözleşme hükümlerinden herhangi birine uymaması halinde ——-TL cezai şart ödemeyi kabul ettiği anlaşılmaktadır. Toplanan deliller gereğince ve Edirne 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin ———– D.İş sayılı dosyası kapsamında verilen bilirkişi raporu gereğince davalının sözleşme hükümlerine aykırı davrandığı ispatlanmıştır. Bu nedenle davacının cezai şart talebi haklı olup taleple bağlı kalınarak ———-TL cezai şart talebinin davalılardan tahsili gerekmiştir. Her ne kadar davacı temerrüt tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesini talep etmiş ise de —– Noterliğinin ——— tarihli ihtarnamesinin dosya kapsamında tebliğ şerhi yer almadığından temerrüt tarihi belirlenememiş, bu nedenle dava tarihinden itibaren ticari faize karar verilmiştir.
Mahkememizin —– tarihli —- Esas ——- karar sayılı kararı ile dava kısmen kabul edilmiş olup, taleple bağlı kalınarak ——– TL. Katılım payı alacağı ile ——— TL cezai şart alacağı olmak üzere toplam —– TL. Nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ihtarnamede tebliğ şerhi bulunmadığından davacı vekilinin temerrüt tarihinden itibaren faiz talebinin reddine ilişkin karar verildiği görülmüştür.
Davalıları mahkememizin —- tarihli ———– karar sayılı kararını temyiz etmiş olup, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 11/04/2018 2016/17185 Esas 2018/2015 karar sayılı kararı ile davalılardan ———-kefil sıfatı ile sorumlu olduğundan kefalet limiti gözetilerek karar verilmesi gerekirken limiti aşacak şekilde kabul kararı doğru olmadığı gibi gibi her iki davalı yönünden reddedilen miktar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususta ilgili olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup hüküm bu yönden bozulmasına dair karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, davanın kısmen kabulü ile taleple bağlı kalınarak ———-TL. Katılım payı alacağı ile ——– TL cezai şart alacağı olmak üzere toplam —– TL’nin, Davalı … —- bakımından kefalet limiti olan ——TL’den sorumlu olmak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ihtarnamede tebliğ şerhi bulunmadığından davacı vekilinin temerrüt tarihinden itibaren faiz talebinin reddine dair karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Taleple bağlı kalınarak —- TL. Katılım payı alacağı ile —- TL cezai şart alacağı olmak üzere toplam—– TL’nin, davalı ..—- bakımından kefalet limiti olan —–TL’den sorumlu olmak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3- İhtarnamede tebliğ şerhi bulunmadığından davacı vekilinin temerrüt tarihinden itibaren faiz talebinin reddine,
4- Alınması gerekli 1.038,59 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 259,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 778,94 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 24,30 TL. başvurma harcı, 259,65 TL peşin harcın toplamı olan 283,95 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b)Davacı tarafından sarfedilen 176,85 TL tebligat gideri ve 500,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 676,85 TL yargılama giderlerinin davalılardan … bakımından 525,24-TL’sinden (%77,6 Kabul-%22,4 Ret), diğer davalı açısından ise tamamından sorumlu olmak kaydıyla müştereken ve müteselsilen davacıya verilmesine,
6-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … tarafından yapılan yargılama gideri olan 71,7 TL’nin kabul ret oranına göre (%77,6 Kabul-%22,4 Ret) 16,10-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin … bakımından yalnızca 2.114,60-TL’den (%77,6 Kabul-%22,4 Ret), diğer davalı açısından ise tamamından sorumlu olmak kaydıyla müştereken ve müteselsilen davacıya verilmesine,
9- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde temyizi kabil olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 04/04/2019