Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1174 E. 2020/968 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1174 Esas
KARAR NO : 2020/968

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2018
KARAR TARİHİ : 03/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının aralarında yapılan anlaşmaya istinaden bir kısım ——–yapmak üzere müvekkili şirketin ——– taşıdığını, daha sonra bu alet ve makinaların sökülüp, müvekkil davacının işyerinden götürülmesi için anlaşmaya varıldığını, davalının——- tesisten alınması sırasında müvekkilinin üretim tesisine zarar verildiğini, müvekkil firmanın ———-on adet çeşitli büyüklükte boşluklar ve hasar oluştuğu, oluşan bu zararla ilgili olarak İstanbul Anadolu —-. Sulh Hukuk Mahkemesi ———sayılı dosyada tespit yapıldığını, tespite göre———— hasar meydana geldiğini, davalının işbu hasar bedelini ödememesi nedeniyle İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü ——- sayılı icra dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının borca haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ederek takibi durdurduğu iddiasıyla icranın takibine yapılan itirazın iptalini ve davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı taraf davaya cevap vermemiş, duruşmalardaki beyanlarında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü ——. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelenmesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, İstanbul Anadolu —–. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ——— İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu dayanak yapılarak davalı aleyhine 42.350,00-TL’lik ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı borçlunun süresinde itirazı sonucunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller ve ön inceleme aşamasında tespit edilen uyuşmazlık çerçevesinde, davacı tarafından bildirilen tanıklar dinlenmiş, davacı tarafın tesisinde meydana geldiğini iddia edilen hasarlar nedeni ile davacının davalıdan hasar bedeli talep etme hakkının bulunup bulunmadığı konusunda inceleme yaparak rapor tanzim edilmek üzere dosya, inşaat mühendisi ve makine mühendisi bilirkişiden oluşturulan heyete tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 26/06/2020 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi raporunda, taraflar arasında yapılan anlaşmaya istinaden iş ortaklığı kurulduğu, ortaklığın kurulması sırasında ———- davalının makineleri ile ortaklığa dahil olduğu, ortaklığın sonra ermesinden sonra, davalının makinelerini sökme ve nakliye masraflarını üstlendiği, davacıdan bu yönde bir talepte bulunmadığı, söküm sebebiyle oluşan boşlukların kapatılması işinin maliyetinin 16.693,86-TL olduğu, ancak bu maliyetin yeri ve tesisi ile bu ortaklığa iştirak eden davacıya ait olduğu, davalının bu maliyete katılmasının gerekmediği yönünde görüş bildirilmiştir. Davacı tarafından rapora itiraz edilmiş, ileri sürülen itirazların mahkememizce değerlendirilebilecek hususlar olması nedeniyle yeni rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller, dinlenen tanıkların beyanları ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasında, davacı tarafın tesisinde davalı tarafın makineleri kurulmak suretiyle üretim yapılmak üzere ortaklık kurulduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamakta olup, dava konusu uyuşmazlık, ortaklık sona erdikten ve davalının makineleri davacının tesisinden söküldükten sonra, davacının tesisinde oluşan boşlukların eski hale getirilmesinden, davalının sorumlu olup olmadığı, davacının, boşlukların eski hale getirilmesi için harcadığı bedeli davalıdan talep edip edemeyeceği hususundadır.
Tarafların, dava dışı 3. şahıs ——– başlıklı sözleşmeyle, davacının tesisinde kurulu bulunan makinelerin sökülerek nakliye edilmesi hususunda anlaştığı, sözleşmede davacıya ait tesisten makineler söküldükten sonra oluşan boşlukların davalı tarafından eski haline getirileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığı, davalı tarafından bu hususta davacıya taahhütte bulunulduğuna ilişkin bir kaydın da davacı tarafından sunulmadığı görülmüştür. Davacı her ne kadar, 10/04/2018 tarihli sözleşmeye dayanarak davalıdan, makinelerin sökülmesiyle oluşan boşlukların eski hale getirilmesi için ödeyeceği bedeli talep ediyor olsa da, anılan sözleşmede, sözleşme hükümlerinin ifa edilmesi sırasında oluşabilecek zararların hüküm altına alındığı, davacının tazminini talep ettiği giderler hakkında bir hüküm bulunmadığı görülmüştür. Diğer yandan, basiretli tacir gibi hareket etme yükümlülüğü bulunan davacı tarafından, makinelerin sökülmesinden sonra boşluk oluşacağı hususunun öngörülmesi ve bu hususun açık bir şekilde hüküm altına alınmasının sağlaması gereklidir. Davacının tesisindeki makinelerin sökülmesi ve nakliye edilmesine ilişkin 10/04/2018 tarihinde, taraflarla 3. şahıs arasında imzalanan sözleşmede yer alan, sözleşmenin ifası sırasında hasar oluşması ihtimaline binaen düzenlenen hükümlerin, taraflar arasında kurulan ortaklığın sona ermesi sonucu sökülen makineler nedeniyle oluşan boşlukların doldurulması için ödenecek ya da ödenen bedellerden, davalının sorumlu olacağı şeklinde yorumlanması mümkün değildir. Tesisine makine kurulmasını kabul eden ve bu surette ortaklık ilişkisine dahil olan davacının, makineler söküldükten sonra boşluk oluşacağını öngörerek buna göre hareket etmesi gerekmekte olup, boşlukların doldurulması bedelini kimin karşılayacağı hususunda bir anlaşma yapılmadığı göz önünde bulundurulduğunda, haksız fiil sonucu oluştuğu da iddia edilmeyen boşluklar nedeniyle, davacının yapacağı ödemeyi davalıdan talep etme hakkı bulunmadığı sonucuna varılmış, davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gerekli 54,40-TL harcın 511,49-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 457,09-TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden—– Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.