Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1168 E. 2021/217 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1168 Esas
KARAR NO: 2021/217
DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 30/12/2013
KARAR TARİHİ : 09/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı—– olduğu firmalardan ——– olarak satın aldığı aracı, —- satın aldığını, aracın ——– yaptırıldığını, ancak bu mutad bakımlar sonrasında —–sonra, — yüksek devirde çalışması, yakıt tüketiminin artarak, aracın çekişinin düşmesi,———- değişim uyarı ışığının yanması aracın yolda kalması gibi benzer arızalar yaşanmaya başlandığını, arıza şikayetleri üzerine yetkili —— tarihinde aracın servise girişi ile —– tarihinde servisten çıkışı, araç servise alınarak muayene ve kontrollerinin yapıldığını, ancak yetkili servisçe yapılan her tamir sonrasında arızaların giderilmediğini, davalılarca, garanti kapsamı dahilinde olmasına karşın,—- tarihli aynı arıza ile ilgili şikayetlerin garanti kapsamı dışında kaldığı bildirdiğini ve bu tarihteki tamir ve servis için fatura düzenlenerek, bedellerini müvekkilinden tahsil ettiğini, arızanın süreklik arz etmesi karşısında, araçta üretim hatasından kaynaklı gizli ayıp bulunması nedeniyle, ——- ihtar ve ihtarı ile, aracın satış bedeli ——- faizi ile birlikte ve yine bu ayıp sebebiyle uğranılan her türlü nam ve hesap altındaki alacaklar ile menfi müspet, maddi-manevi tüm zararlarının ödenmesinin davalılara bildirildiğini, yapılan tüm işlemlere, parça değişimine rağmen araç arızasının giderilemediğini, aracın halen yüksek devir, yüksek yakıt tüketimi, çekişten düşme, yolda kalma, motor arıza uyarısı ışığının yanması gibi benzer arızaları yapmaya devam ettiğini, bütün bu nedenlerle, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik; ayıplı aracın iadesi ile, satış sözleşmesinin feshi, satış bedeli —, davalıların temerrüde düştüğü —– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, garanti kapsamında olmasına rağmen müvekkilden tahsil edilen; ———– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, muayene, tamir, parça değişimi sebebiyle aracın kullanılamaz iş yapamaz vaziyette serviste kaldığı sürece uğranılan gelir kaybını karşılamak üzere, dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte —- gelir kaybı zararının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, aşırı yakıt tüketimi sebebiyle, yakıt tüketiminin ——–aşması ve aracın arızasına sebebiyet verdiği için —— gideri zararının, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, ayıplı araç için ödenen——— dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, ——— dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, araç tescili için müşavirlik hizmetleri ve yol belgesi sebebiyle ödenen —— dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, dava masraf ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
SAVUNMA: Davalı—— vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu uyuşmazlığın temelinin ticari bir satım olduğunu, ticari satımlarda ayıba karşı tekeffülden doğan hakların, satıcıya karşı yöneltildiğini, müvekkili şirketin davacı ile herhangi bir satım akdi bulunmadığını, bu itibarla imalatçı olan müvekkil firmanın müteselsil sorumluluğuna gidilemeyeceğinden, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, ilgili kanun maddelerine göre, malın ayıbı nedeniyle sorumlu tutulan sadece satıcı olup, satış sözleşmesinin tarafı olmayan imalatçının müteselsil sorumluluğuna gidilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu aracın satıcısı, müvekkil şirket olmayıp, davanın her halükarda husumet yönünden müvekkil şirket lehine reddi gerektiğini, dava konusu aracın ikinci el olduğunu, ayıp ihbar süresine riayet edilmediğini, somut olayda, davacının, müvekkili firmaya, teslim tarihinden itibaren başlayan —–günlük süreler içinde herhangi bir bildirimde bulunmadığını, somut olayda, hukuken (ayıp) olarak nitelendirilebilecek bir arıza bulunmadığını, davacının iddia ettiği arızaların hemen hemen hepsinin, aracın kullanımından kaynaklanan sorunlar olup üretim hatasıyla ilgisi bulunmadığını, bir an için, üretim hatası olduğu varsalıysa dahi, iddia edilen arızaların, kısa süre içinde giderilerek, aracın sorunsuz şekilde teslim edilebileceğini, davacının arızalar ile ilgili müvekkili aleyhine ileri sürdüğü iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacının, aracı — sorun yaşamadan kullandığını, daha sonra yakıt ve motor kaynaklı olarak iddia edilen arızalar olarak ortaya çıktığını, şayet dava konusu arızalar üretimden kaynaklı arızalar olsa idi, trafikte bu denli yoğun kullanılan bir araçta bu sorunların çok önce ortaya çıkmış olması gerektiğini, diğer yandan, müvekkilininn yetkili uzmanları tarafından yapılan inceleme sonunda, araçta yüksek devirde çalışma, yakıt tüketimi artma, aracın çekişten düşme, yakıtın motor yağına karışması, motor yağ seviyesinin yükselmesi arızaları, ——— sonucu oluşan arızalar olup, bunların aracın gereği gibi kullanılmamasından kaynaklandığını, davacının iddia ettiği motor ile ilgili arızanın ise, yağ pompasının arızalanmasından kaynaklanmış olup, bu arızanın kaynağı tespit edilememiş olmakla birlikte, müşteri memnuniyeti kapsamında garanti kapsamında ücretsiz olarak giderildiğini, aracın fazla yaktığı iddiası konusunda; yakıt tüketimi kullanım şartlarına göre değiştiğini, davacı, seçimlik hakkını onarım yönünde kullanmış olup, bu hakkından dönüp bedel iadesi talep edemeyeceğini, davacı, iddia ettiği sorun nedeniyle seçimlik hakkını, aracın onarımı yönünde kullanmış olup, araç gereği gibi davacıya teslim edildiğini, davacı iyi niyetli olmadığını, davacının araç bedelini aşan talepleri her halükarda haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep ve savunmuştur.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin, ———-dahilinde araç satış, servis ve kiralama ile iştigal eden sektöründü öncü ve güvenilir bir firma olduğunu, davacının aracının ——– dolmuş hattında çalışmak üzere satın alındığını, dolmuş araçları yoğun şekilde —- düşük devirde kısa mesafeli kullanıma maruz kaldığını, ——-standartlara aykırı şekilde kullanım sonucu biriken kurumun, bu kullanım şartlarında periyodik olarak yakılması gerektiğini, motor yönetim sisteminin bunu yapabilmek için ilave bir strateji uygulandığını, bu stratejide, kullanım sırasında püskürtülen yakıt miktarını arttırdığını, aynı zamanda, yağ kalitesi de bozulduğunu, aynı hatalı ve standart dışı kullanım koşullarının devam etmesi ve sıklığı, bu problemin de daha kısa km’lerde görülmesine neden olduğunu, gösterge saatinde yağ değişim uyarı lambası yanacak ve sürücünün yağ değişimi için servise gitmesi gerektiğini, söz konusu hatalı kullanımın mahzurlarının önlenmesi, hatalı kullanım tarzının değiştirilmesiyle mümkün olduğunu, bütün bu nedenlerle, davacı karşı tarafın bahsetmiş olduğu bütün arızaların kullanıcı kaynaklı olduğunu, bahsi geçen——–arası dolmuş hattında sürücülerin, müşteri kapmak, daha çok servis yapmak gibi saiklerle araçları hatalı kullandıkları, artık kamuya mal olduğunu, bütün bu nedenlerle, araçta meydana gelen arızaların kullanıcı hatasından kaynaklanması sebebiyle açılan davanın reddi ile tüm yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı tarafından satın alınan ticari aracın ayıplı olduğu iddiasıyla, ayıplı aracın bedelinin iadesi ve ayıp nedeniyle yapılan harcamaların tazmini talebiyle açılan eda davasıdır.
Mahkememizin ——- Sayılı dosyasından davanın reddine dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, ———– yapılan inceleme sonucu; “Davacı vekili dava dilekçesinde, satış sözleşmesinin feshi ile satış bedelinin, tamir için alınan fatura bedelinin, gelir kaybının, yakıt giderinin, motorlu araçlar vergisinin, ———– bedelinin ve araç tescili için yapılan müşavirlik hizmetleri ve yol belgesi bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece hükümde davanın reddine denilmiş, ancak gerekçede satış sözleşmesinin feshi ile satış bedelinin tahsili yönündeki talep dışında, diğer talepler yönünden ve özellikle faturaya dayalı talep konusunda herhangi bir gerekçe oluşturulmamıştır. Bu husus usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmektedir.” gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiş, mahkememizce bozma ilamına uyulmuştur.
Daha önce alınan raporda, bozma ilamında belirtilen hususlarda ayrıntılı inceleme yapılmadığı anlaşıldığından, bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere, dosyanın daha önce rapor tanzim eden bilirkişi heyetine tevdi edilmesine karar verilmiş, daha önceki heyette yer alan bilirkişilerden iki bilirkişinin ara karar tarihi itibariyle bilirkişi listesinde yer almadığı anlaşıldığından, heyetteki iki bilirkişinin yerine yeni bilirkişiler atanmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen —– tarihli raporda, davacı tarafından satış bedelinin iadesi, gelir kaybı, aşırı yakıt tüketimi nedeniyle ————- reddinin gerektiği, davalı —- üretimden kaynaklı ayıplar nedeniyle ücretsiz onarımdan sorumlu olduğu, bu nedenle davacının davalı—– tarihli fatura bedeli olan ——— edebileceği yönünde görüş bildirilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, rapora taraflarca itiraz edilmiş, taraflarca ileri sürülen itirazların mahkememizce değerlendirilebilecek hususlar olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve —- ilamı bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, davacının dava konusu ticari aracı, dava dışı——- satın aldığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava konusu uyuşmazlık, davacının dava dışı şahıstan satın aldığı ticari aracın ayıplı olduğu iddiasıyla bedelinin iadesini ve ayıp nedeniyle uğradığını iddia ettiği zararları davalılardan talep edip edemeyeceği hususundadır.
Dava konusu aracın ticari araç olması ve davacının davalılar ile arasında sözleşme bulunmaması nedeniyle, 6502 Sayılı Kanun’da olduğu gibi davacının üretici ya da ithalatçıdan aracın bedelinin iadesini talep etme hakkı bulunmamaktadır. Üretici ya da ithalatçı sadece garanti belgesinde taahhüt ettiği hususlardan sorumludur. Bu nedenle davacının davalılardan — aracın bedelinin iadesini ya da aracın ayıplı olması nedeniyle uğramış olduğu zararların tazminini talep etme hakkı bulunmamaktadır. Konu ile ilgili ——kararı da bu yöndedir. Davacının, — düzenlenen garanti belgesinde ücretsiz onarım taahhüdü bulunması nedeniyle, davalı —- sadece ödemiş olduğu tamir bedelini talep edebileceği, diğer talepleri bakımından davalı —- sorumluluğunun bulunmadığı sonucuna varılmış, davanın davalı —- kısmen kabulüne,—– onarım bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalı—- alınarak davacıya verilmesine fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
Davalı——yapılan yargılamada ise, davacının dava konusu aracı, davalı—- için götürdüğü, davacı ile davalı —– bir alım satım ilişkisinin bulunmadığı anlaşılmış olup, davacının, dava dışı şahıstan almış olduğu aracın ayıplı çıktığı iddiasıyla davalı—— aracın bedelinin iadesini, aracın ayıplı olması nedeniyle uğradığı zararların ve diğer giderlerin tazminini talep etmesi mümkün olmadığından, davalı—— davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın davalı—–KISMEN KABULÜNE, —–dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte —– alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine,
2-Davanın davalı——- yönünden REDDİNE,
3-Alınması gerekli 59,30-TL harcın peşin alınan 2.041,90-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.982,60-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından kabul edilen dava değeri miktarı itibariyle alınan 59,30-TL peşin harç, 24,30-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 83,60-TL harç giderinin —— alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 4.034,80-TL yargılama giderinin davanın davalı ——- kabul ve red oranına göre hesaplanan (%00,27 Kabul, %99,73 Red) 10,89-TL’sinin davalı—- alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı —Tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı—- tarafından yapılan 100,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı —— verilmesine,
8-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 324,75-TL vekalet ücretinin davalı– alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 15.308,57-TL vekalet ücretinin 15.277,72-TL’sinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 30,85-TL’sinin davacıdan alınarak davalı—– verilmesine,
10-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/02/2021