Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1136 E. 2022/848 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1136 Esas
KARAR NO: 2022/848
DAVA: Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 02/10/2018
KARAR TARİHİ: 01/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —— plakalı araç sürücüsü ——– sevk ve idaresinde iken aracanın direksiyon hakimiyetini kaybederek kendi aracının sağ ön kısmıyla sağ şeritte seyir halinde olan sürücü —-sevk ve idaresinde olan —- plakalı aracın sol arka kısmına çarparak davacı—- yolcu olarak bulunduğu ——plaka sayılı araç sürüklenerek köprü korkuluklarına çarptığı, kaza sonucu araçta bulunan yolculardan——- hayatını kaybettiği, davacı ile birlikte diğer yolcuların ise ağır şekilde yaralandığı, kaza tespit tutanağının tutulduğu, kazada kusurun ——plakalı araç sürücüsünde olduğu, davacının uzun süre yatılı olarak tedavi gördüğü, tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %19 olduğu, bundan dolayı maddi tazminat talebinde bulunduğu, davacının kaza sebebiyle uzun süre yatılı olarak tedavi gördüğü, bu süre içerisinde herhangi bir geliri olmadığı, bu nedenle adli yardım talebinde bulunduklarını, açıklanan nedenlerden dolayı, adli yardım taleplerinin kabulünü, davalı sigorta şirketi ile imzalanan ibranamenin iptali ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şuan için ——– maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, davacı lehine —-manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı sürücü —— ile davalı işleten ——- müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; sigortalı araç sürücüsü —– olduğu ve ehliyetsiz olduğu, davalı şirketin açılan dava sebebiyle sorumluluğuna karar verilmesi halinde sigortalı araç sürücüsü —- ehliyetsiz olması nedeniyle sigortalı—– davalı sigorta şirketi tarafından mahkeme ilamına göre rücu edeceğini, dava konusu kaza nedeniyle davacı tarafa ——ödeme yapıldığını, davacı taraf öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusurunu ispat etmesinin gerektiğini, bunun için ise ceza davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasının gerektiğini, açıklanan nedenlerden dolayı, mahkemenin yetkili olmadığını, yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetki yönünden reddini, —– tarafından davacıya bağlanan gelirlerin tespitini, maluliyet oranının tespiti açısından ——–rapor alınmasını, davacının davasının ispatı halinde, davalı sigorta şirketinin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise asıl alacak yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep edildiği görülmüştür.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davaya karşı yetki itirazında bulunduklarını, davaya konu kaza —— meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesindeki kusurun tespitini ve mevcut kaza tutanağındaki kusur incelemesini doğrudan etkileyerek değişmesini sağlayacak önemli ve kazanın meydana gelmesinde asıl neden olduğu düşünülen üçüncü bir araç gibi yeni bulguların söz konusu olacağını, dava dilekçesindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını bu sebeple iddiaları kabul etmediklerini, meydana gelen kaza sonucunda davacının yaralanmasında başka etkenlerin olduğu ve sonucun ağırlaşmasına sebep olduğu, davanın yolcu olarak bulunduğu sürücü ——-sevk ve idaresindeki —–plakalı aracın arka kısmında olmaması gerektiği halde kontrolsüz olarak konulduğu ve serbest halde bırakılarak kolayca araç içerisinde savrularak araç içindeki kişilerin ağır yaralanmasına neden olan yükün söz konusu olduğunu, davacının iş ve kazanç kaybına dair talepleri hayatın olağan koşullarına uygun olmadığı, davacının davalılar aleyhine açtığı işbu davada maddi gerçeklerle talepleri arasında tam bir hukuki nedensellik bulunmadığını, açıklanan nedenlerden dolayı yetki itirazının kabulünü, davacının davasının ve taleplerinin ayrı ayrı reddini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibareyle Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; davacının yolcu olarak seyahat etmekte olduğu——- plaka numaralı araç ile davalı —- şirketi tarafından ———yapılan, davalı —– sevk ve idaresindeki, davalı —–işleteni olduğu —– plaka numaralı araç arasında —— tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu malul kaldığı iddiası ile davacının davalılardan maluliyet nedeni ile sigortadan almış olduğu ödeme düşüldükten sonra maddi ve manevi tazminat talep etme şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Dava konusu kazaya karışan araçların trafik kayıtları, sigorta poliçeleri, hasar dosyaları, davacı ——–tarafından ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin müzekkere cevabı, kaza tespit tutanağı, sosyal ve mali durum araştırma tutanakları, hastane kayıtları, ceza dosyası vs. tüm deliller dosya içerisine alınmıştır.
Dava konusu kazada sürücülerin kusur durumunu belirlemek için dosya —– tarihli rapor dosya içerisine alınmıştır. Raporda özetle davalı sürücünün %100 kusurlu olduğu, diğer sürücü —-kusursuz olduğu şeklinde rapor sunulmuştur.
Davacının —–sevkinin sağlanarak —– tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle geçici-kalıcı maluliyetinin bulunup bulunmadığının varsa oranının ve süresinin tespiti hususunda rapor alınması için———–Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış,——- tarihli raporda özetle; “..ilgili mevzuata göre kalıcı maluliyet durumunun hesaplanmasını gerektirecek derece ve nitelikte bir araz tespit edilmediği, kalıcı maluliyet hesaplanmasına mahal olmadığı, geçici iş göremezlik süresinin 1,5 ay olarak tespit edildiği..” şeklinde rapor edilmiştir.
Dosyanın ——- tarihli ——- nolu ara kararı gereği, ——– gönderilerek davacının geçici ve kalıcı maluliyet durumunun belirlenmesine yönelik rapora aldırılmasına karar verilmiş, ——— raporunda özetle; “…Kişinin tüm vücut engellilik oranının %19 (yüzdeondokuz) olduğu İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 1.5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceği.. ” şeklinde rapor edilmiştir.
Dosyanın —— tarihli ara kararı gereği aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek rapor aldırılmasına karar verilmiş, —– tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede davacıya yapılan ödemenin yetersiz olduğu, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının —— olduğu, ancak ———- tarafından geçici iş göremezlik ödemesi yapılmış ise bu tutarın hesaplanan geçici iş göremezlik maddi zararından tenzilinin gerekeceği, davacının sürekli iş göremezlik maddi zararının —–olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 02/08/2018 kısmi ödeme tarihi, davalı sürücü ve işleten yönünden ise —- kaza tarihi ve faiz nevinin yasal faiz olduğu..” şeklinde rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; 11/12/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralandığı, davalı—- sürücü, davalı—– —- işleten ve davalı —-olarak zarardan müşterek ve müteselsilen sorumlu oldukları, kazanın oluşumunda davalı sürücünün %100 kusurlu olduğu, davacı tarafından zararının karşılanması için davalı sigortaya müracaat ettiği, davalı sigorta tarafından bir kısım ödeme yapıldığı, eldeki davanın davacının daha fazla zararı olduğu iddiasına dayalı bakiye zararın karşılanması talepli tazminat davası olduğu anlaşılmıştır. KTK’nın 111. maddesi gereğince tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir. Dosyaya sunulan belgelerden davacının aldığı tazminat sonucu davalı sigorta şirketini —– tarihinde ibra ettiği anlaşılmaktadır. Eldeki dava da KTK’nın 111. maddesinde düzenlenen iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde —– tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca davacıya yapılan ödemelerin ödeme tarihindeki verilere göre yetersiz veya fahiş olup olmadığı değerlendirilerek, ibranamenin makbuz hükmünde olup olmadığının bilirkişice yapılan hesaplama neticesinde mahkememizce tespiti gerekmektedir. Davacının sürekli maluliyeti hususunda çelişkiyi gideren —–göre %19 sürekli maluliyetin, 1,5 ay geçici iş görtemzliğinin olduğu kabul edilmiş, denetime elverişli bir şekilde düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere davalı tarafından yapılan ödemenin zararın tamamını karşılamadığı, zararın karşılanmasında açık bir nispetsizlik bulunduğu, bu nedenle davacının tazminat talebinin yerinde olduğu anlaşılmış,—– geçici iş göremezlik tazminatı ve ——- sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam —– yönünden maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş, sürücü ve işleten yönünden haksız fiil tarihi olan kaza tarihinden itibaren, sigorta yönünden ise kısmi ödeme yapıldığı tarihten itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
Manevi tazminat, zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünda tutularak, 6098 sayılı B.K’nun 56.maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedileceği öngörülmüştür. Belirtilen hususlar dikkate alındığında davacının kaza nedeniyle yaralandığı, dava konusu kazada araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun belirlendiği, somut olayın özelliği, kusur durumu, davacıların yaşı, davacının %19 kalıcı maluliyetinin oluşu, geçici maluliyet süreleri, tarafların sosyal ve mali durumu dikkate alınarak davacının manevi tazminat talebinin araç işleteni ve sürücü yönünden kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat talebinin KABULÜ ile;—-geçici iş göremezlik tazminatı ve —- sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam —–(davalı ———yönünden sigorta limiti olan 196.315,00 TL’den sorumlu olmak kaydıyla) davalı —- tarihinden itibaren diğer davalılar —— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalının manevi tazminat talebinin KABULÜ ile; ———kaza tarihi olan 11.12.2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ———- müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 28.232,98 TL harçtan davacı tarafından peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan 2.279,23 TL harcın mahsubu ile bakiye 25.953,75 TL’nin ( davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere 11.131,04 TL’lik kısımdan sorumlu olması kaydıyla) davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Maddi tazminat yönünden davacı tarafından dava açılırken yatırılan 871,00 TL peşin ve 1.408,23 TL ıslah harcının toplamı olan 2.279,23 TL’nin davalılar Hüseyin Şahin, ——— müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Maddi tazminat yönünden davacı tarafından sarfedilen toplam 2.080,00 TL yargılama giderinin (davalı ———poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere 987,97 TL’lik kısımdan sorumlu olması kaydıyla), davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat yönünden davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat yönünden takdir olunan 60.862,93 TL nispi vekalet ücretinin ( davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere 30.447,25 TL’lik kısımdan sorumlu olması kaydıyla), davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Maddi tazminat yönünden davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
8-Maddi tazminat yönünden kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
9-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 3.415,50 TL harcın davalılar ——— müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
10-Manevi tazminat yönünden davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat yönünden takdir olunan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar ———- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde——– Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/12/2022