Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1131 E. 2021/899 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1131 Esas
KARAR NO : 2021/899
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2018
KARAR TARİHİ : 13/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket aleyhine —- dosyası üzerinden cari hesap alacağına dayalı olarak — alacağın tahsili amacıyla —– tarihinde genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, söz konusu takiple çıkarılan ödeme emrinin davalı şirkete — tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirketçe —– tarihinde hiçbir neden göstermeksizin herhangi bir borcu olmadığını ileri sürerek borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, davalı borçlunun itirazı, kanuni dayanaktan yoksun olup kötü niyetli ve zaman kazanmaya yönelik bir itiraz olduğunu, davalı borçlunun borca itirazının yerinde olmadığını, ayrıca bir faturayı alan kimse aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını kabul etmiş sayılacağını, davalı tarafın da faturalara herhangi bir itirazda bulunmadığını, bu sebeple davalının fatura ve içeriğini kabul etmiş sayıldığını, bu hususun borcun kabulü anlımına geldiğini, davalının faize ilişkin itirazının da yerinde olmadığını, çünkü ödeme emrinde de görüleceği üzere işlemiş faiz bulunmadığını, sadece takibe konu alacağa, takip tarihinden sonra işleyecek ticari faiz uygulandığını, bunun da tarafların tacir olması ve işi ticari bir iş olmasının yasal gereği olduğunu, davalının faize ilişkin itirazının da dayanaksız ve mesnetsiz olduğunu, tüm bunlardan da anlaşılacağı üzere davalının itirazları zaman kazanmaya yönelik olduğunu gerekçeleri ve yasal dayanakları olmayan kötü niyetli itiraz olduğunu, bu nedenlerle davalının itirazlarının reddine ve takibin devamına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun ya da taahhüdü bulunmadığını, kaldı ki ödeme emri ekinde müvekkili firmaya herhangi bir fatura, irsaliye vs. evrak gönderilmediğini, davacının talep ettiği alacağın vasfı ve kaynağınını müvekkili tarafından şu aşamada bilinmediğini, müvekkili tarafından davalı firmaya ait herhangi bir ürün, emtia veya ham madde teslimi yapılmadığını, aksi iddianın davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, takipte talep edilen ve tamamen fahiş olan faiz oranının da kabul edilmesinin mümkün olmadığını, faiz oranının—— sorularak belirlenmesi gerektiğini, yapılacak yargılama ve alınacak bilirkişi raporları dahilinde haklılığının ortaya çıkacağını, bu nedenlerle aleyhe açılan itirazın iptaline yönelik davanın reddine, davacının alacağın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle cari hesap alacağına dayalı olarak davacı tarafça başlatılan —— icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında davalı yana ödeme emrinin—- tarihinde tebliğ edildiği, davalının araya giren resmi tatil de nazara alınarak süresi içerisinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Dava dışı —– fişleri dosyaya kazandırılmıştır. Mahkememizce davacının ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır. Mali müşavir bilirkişi —— havale tarihli dilekçesinde:”Davacıya ait ticari defterlerin davacı lehine delil vasfını haiz olduğu, davacı defterlerinde —- sonu itibariyle herhangi bir alacağın olmadığını, takip ve dava tarihi itibariyle alacağın — olduğunun tespit edildiği, —- seri numaralı —- çekin karşılıksız çıktığı, söz konusu karşılıksız çıkan çekin defterlere işlenmesi halinde rakamın — olacağı, tarafların vergi bildirimlerinin birbiri ile uyumlu olduğu,—- seri numaralı taşıma belgesinin dosyada bulunduğu, —- faturanın sevk irsaliyelerinin teslim alan kısmında imza bulunduğu, sadece —- fatura yönünden davalı şirkete malların teslim edildiğine ilişkin bir kanıya ulaşmanın mümkün olmadığı, fakat davacının —–defterlerinde bu alacak, icra ve dava tarihinden sonraki tarihte muhasebe kaydıyla hesap mutabakatı açıklamasıyla kapatıldığından, böyle bir alacağın kalmadığının tespit edildiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.” içeriğinde raporunu ibraz etmiştir. Bilirkişi raporu üzerine davacı tarafa çek aslını sunması için kesin süre verilmiş, davacı tarafça çek aslı ibraz edildiğinden her ne kadar karşılıksız çıkan çek defterlere tekrar alacak olarak kaydedilmemiş ise de; ——çek bedelinin davacıya ödenmediği ve davacının bu çekten alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce çekin bulunduğu banka olan —–müzekkere yazılarak çekin ibraz edilip edilmediği, ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, gelen yazı cevabından çekin sorumluluk tutarı olan —- ödendiği tespit edilmiştir. Davalının defterlerinin incelenmesi amacıyla talimat yazılmışsa da davalı defterlerini ibraz etmemiştir.
Bilindiği gibi fatura tek başına alacağı ispata elverişli değildir. Fatura konusu hizmetin/malın karşı tarafa teslim edildiğine yönelik başkaca yazılı belgelerle desteklenmesi gerekir. Belirtilen belgeler imzalı sevk irsaliyesi, mutabakatname, vergi kayıtları gibi her türlü ispata yarar yasal delil olabilir. Celp edilen —davalının davacı lehine toplam değeri — olan —- bildiriminde bulunduğu, incelenen davacı ticari defterlerinde —üstü bildirim yapılması gereken fatura miktarlarının —- olduğu anlaşılmıştır. Görüldüğü üzere davacı bu faturalar yönünden mal/hizmet teslim ettiğini vergi kayıtları ile ispatlamıştır. Davalının —- tarihinde davacıya — tutarında çek vererek önceki dönem borcunu kapattığı anlaşılmakla; dava konusu alacak —-tarihinden itibaren doğmaktadır. Celp edilen ambar teselsüm fişleri ve davacı tarafça sunulan kayıtlar bir arada değerlendirildiğinde BA bildirimi yapılamayan —- tarihli fatura yönünden teselsüm fişi bulunduğundan mal sevkıyatının gerçekleştiği açıktır. Bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere —- fatura yönünden dosya kapsamında imzalı sevk irsaliyesi yahut ambar fişleri bulunmamaktadır. Bununla birlikte davacının da takip tarihinden sonra hesap mutabakatı adı altında —-davalı lehine kayıt yaparak bu faturadan dolayı bir alacağının olmadığını kayıtlarına işlemiştir. Hal böyle olunca davacının kendi aleyhine olan kayıtlara itibar etmek gerekmiş ve—- yönünden alacağın ispatının gerçekleşmediği kanaatine varılmıştır. Davalı tarafça borç sıfırlandıktan sonra toplam —- çek ve nakit ödeme yapılmış olup, çek mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verileceğinden ve davalı tarafça gelinen aşamada davacıya başkaca bir borcun bulunduğu iddia edilmediğinden BA bildiriminde bulunulmayan—-alacak için; sevk irsaliyesinde teslim alan kısmında imza bulunması, davalı tarafça bu fatura hariç ispat edilen toplam — alacağın üzerinde —- bir ödeme yapılmış olması gözetilerek— fatura konusu ürünlerin de teslim edildiğinin ispat edildiği kanaatine varılmıştır. Kaldı ki —— tarihinde HMK’nın 222. Maddesinde meydana gelen değişiklik ile taraflardan birinin ticari defterlerini ibraz etmemesi halinde usulüne uygun olarak tutulan defterlerin sahibi lehine delil olacağı düzenlemesi karşısında da davacının faturaları ispatladığı anlaşılmıştır. Takip konusu miktar — davacı tarafça ispatlanamayan ve aleyhe kayıt girilen —- fatura bedeli ile, çekin ödenen sorumluluk miktarı — mahsubu neticesinde davacının takip tarihi itibariyle davalıdan —– alacağının olduğu kanaatine varılmış, hal böyle olunca davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline karar verilmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1—– icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin —- asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca yıllık %19,50 ve değişen artan oranlarda işleyecek avans faizi yürütülmek sureti ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Reddedilen kısım yönünden davacının takip başlatmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
4-Alınması gerekli 1.398,74-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 283,62-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.115,12-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 283,62-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 319,52-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından harç dışında harcanan 945,25-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%87,20 Kabul %12,80 Ret) 824,26-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı için takdir olunan 3.006,36-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.13/07/2021