Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1122 E. 2019/1 K. 02.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/1122
KARAR NO : 2019/1

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2018
KARAR TARİHİ : 02/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan davanın dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucu verilen karar gereğince;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili 28.09.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirket hakkında İstanbul Anadolu ———-.İcra Müdürlüğünün ——-esas sayılı dosyası ile davacı müvekkil ile davalı şirket arasında imzalanan 15.06.2013 tarihli ———– Vaadi Sözleşmesinin 04.10. Maddesine dayanarak taşınmazın geç tesliminden doğan tazminat alacağına ilişkin olarak ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığını, davalının takibe 24.09.2018 tarihinde itiraz ettiğini, davacı ile davalı tarafından imzalanan sözleşmeye göre davalı şirketin konut projesinde 112.000 TL satış bedelli————– nolu bağımsız bölümün 30.06.2015 tarihinde tam ve eksiksiz olarak teslim edilmesi konusunda sözleşmenin 4.10.maddesi gereği fiili teslim tarihine kadar aylık 500 TL tazminat ödenmesi konusunda kabul ve taahhüt edilerek anlaştıklarını, ancak davalının belirlenen teslim tarihinde konutu teslim etmediğini, tazminatı da ödemediğini, davalının da yazışmalarda borcu kabul ettiğini, bu nedenlerle davalı şirket hakkında yürütülen borçlunun İstanbul Anadolu ———-.İcra Müdürlüğünün 2018/24969Easas sayılı icra takibine yaptığı ve diğer tüm itirazlarının iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 23.10.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın tüketici sıfatında olduğunu, söz konusu dairenin tesliminde yaşanan gecikmenin müvekkilin kusuruna dayanmadığını, taşeron şirketin ve belediyeden kaynaklı sebepler sonucu gecikmelerin yaşandığını, davacının sözleşmedeki 4.10.maddesinde ifaye eklenen cezai şarta ilişkin olup, daire teslimi yapılırken davacının bu maddeye istinaden kira mahrumiyeti ile ilgili herhangi ihtiyazı kayıt öne sürmediğini,ayrıca ödemesi gereken iskan bedelini de ödemediğini, bu nedenlerle müvekkilin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafın hakksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını belirtmiş, öncelikle görevsizlik kararı verilmesine, davanın reddine, müvekkil aleyhine başlatılan icra takibinin İİK.m.67 gereği asıl alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 05.11.2018 tarihli cevaba cevap dilekçesinde ; dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Anadolu ———-.İcra Müdürlüğünün 2018/24969 Esas sayılı dosyası dosya içerisine getirtilmiş, yapılan inceleme sonucunda ; alacaklının ———————— , borçlunun ————— takibin ilamsız icra takibi olduğu , takiben itirazın 21.09.2018 tarihinde yapıldığı, icra takibinin de 01.10.2018 tarihinde durdurulmasına karar verildği anlaşılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dosya kapsamı, iddialar ve sunulan deliller incelendiğinde, davalı tarafından icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek davalının itirazının iptali talep edildiği anlaşılmış, dava konusu İstanbul Anadolu ——– İcra Müdürlüğü’nün 2018/24969 E. sayılı dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, toplam 8.521,62 TL ye ilişkin ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüş, bu nedenle HMK nun 138.maddesine göre “Mahkeme , öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir” hükmüne göre karar vermek gerekmiştir.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. Görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.Bilindiği üzere 6502 Sayılı yasanın 73.made hükmü uyarınca “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.”
HMK 138. maddesinde; “Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir.” hükmü yer almaktadır ve konu ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/4-1895 E., 2013/1668 K. Sayılı kararında; “6100 sayılı HMK.nun 114/c maddesi gereğince dava şartı olan “mahkemenin görevli olması” şartı hakkında taraf teşkili sağlanmadan karar verilip verilemeyeceği ön sorun olarak tartışılmış şu sonuca varılmıştır; Görüşmeler sırasında bazı üyeler; taraf teşkili sağlanmadan görevsizlik kararı verilmesinin 6100 sayılı HMK 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına aykırı olduğunu, bazı üyeler de, HMK’ nun 137. maddesindeki “dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır, mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler” düzenlemesi ve HMK’ nun 141. maddesindeki; iddianın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağının ikinci cevap dilekçesi ile başlaması hükümleri gözetildiğinde, dilekçeler aşaması tamamlanmadan görevsizlik kararı verilmemesi gerektiği hükmün bu gerekçeyle bozulması gerektiğini savunmuş iseler de, bu görüşler kurul çoğunluğu tarafından yerinde görülmemiş, davanın tensip ile birlikte dava şartı noksanlığından usulden reddedilmesinde HMK 30. maddesi de gözetildiğinde bir isabetsizlik olmadığı kabul edilmiştir.” yönünde karar vermiştir.Ayrıca taraflar arasında dilekçeler teatisin tamamlandığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı tarafların iddiaları, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu uyuşmazlığın taşınmazın satış vaadi sözleşmesindeki şartlara uyulmamasına ilişkin olduğu, buna ilişkin alacağın tahsili ile yapılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali hususunda olduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK nun davacı tarafın tüketici olduğu , taşınmazın satış vaadi sözleşmesine ilişkin taşınmazın geç tesliminden kaynaklı tazminat alacağına ilişkin icra takibine itirazın olduğu dikkate alınarak 6502 Sayılı yasanın 73.made hükmü uyarınca “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” Dava konusu uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanması nedeni ile görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu değerlendirilmiş, bu sebeple HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca, mahkemenin görevli olmasının dava şartlarından olduğu ve dava şartlarının da davanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğinden, HMK’nun 4/1-a, 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile 6100 sayılı HMK.’nın 4/1-a, 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince, dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan usul yönünden REDDİNE,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2. maddesi gereği yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, tarafların talebi üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.