Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1120 E. 2021/1334 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1120 Esas
KARAR NO: 2021/1334
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/09/2018
KARAR TARİHİ: 07/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- sigortalısı olan dava dışı alıcı —– sigortalıya teslim edilmek üzere nakliyesini davalı taşıyıcının üstlendiğini, emtiayı taşıyan aracın dava dışı sigortalısının —– ezilmek suretiyle hasarlandığının tespit edildiğini, bu hasar sebebi ile müvekkilinin dava dışı sigortalısına ilgili ekspertiz raporu doğrultusunda —- hasar tazminatı ödediğini, bu ödeme neticesinde —- müvekkilinin sigortalısının haklarına halef olduğunu, ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla davalı borçlu şirket aleyhine —– ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurduğunu beyanla açıklanan nedenlerle itirazın iptaline, takibin devamına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının aktif husumet ehliyetine itiraz ettiklerini, davacı nezdinde geçerli bir sigorta sözleşmesi bulunmamasına rağmen dava dışı sigortalısına ödeme yapmasının lütuf ödemesinin kanıtı olduğunu, davaya—– maddesine göre, açıkça görülebilen hasarlarda teslim anında, açıkça görülemeyen hasarlarda teslimden —- gün içinde taşımacıya yapılması lazım gelen yazılı ihbar yapılmadığından iddia edilen zarardan müvekkilinin sorumlu tutulmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, —– düzenlenen yedi günlük süre içinde yapılması lazım gelen yazılı ihbar şartının yerine getirilmediğini, müvekkilinin iddia edilen hasardan sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olacağını, söz konusu taşımaya ilişkin dava ve taleplerin zamanaşımına uğradığını, dava konusu iddia edilen hasardan müvekkili şirketin sorumluluğunun ve kusurunun bulunmadığını, davacı tarafça tanzim edilmesi sağlanan ekspertiz raporunda sigorta firma yetkilileri tarafından emtianın teslim alınması esnasında yapılan kontrollerde bir kısım emtia ambalajının ezilmek suretiyle hasarlanmış olduğunun tespit edildiğinin öğrenildiğini, —– tarihli ekspertiz raporundaki müvekkili şirket aleyhine olan hususlara itiraz ettiklerini, söz konusu taşıma işleminin komple taşıma olup, herhangi bir aktarmaya maruz kalmadığını, gümrüklü araç içerisinde emtianın kesilmesi ve/veya yırtılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, hasarın boşaltma esnasında da meydana gelebileceğini hatta depo içerisinde forklift (taşıması sırasında dahi olabileceğinin dikkate alınmadığını, davacı tarafından yapılan ödemenin işe el-gratia ödemesi olduğunu, davacı şirketin tazminat talebinin fahiş olup konvansiyona aykırı olduğunu, sovtaj bedelinin hesaplanmadığını, dava konusu taşımalara konu emteaların hasar gördüğü iddia edilmişse de sovtaj bedellerinin hesap edilmediğini açıklanan nedenlerle davacının aktif husumet yokluğundan davanın reddine, iddia edilen hasardan müvekkili şirketin sorumlu olmadığından reddine, değerin % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmitşir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle, davacı sigorta şirketine sigortalı dava dışı —– satın aldığı klima ürünlerinin davalı taşıyıcı sorumluluğunda hasarlandığı iddiasıyla sigortalıya ödenen hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili istemli başlatılan —- takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında davalı yana ödeme emrinin — tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde —– tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Sigorta şirketinden hasar dosyası celp edilmiş ve taşıma/sektör bilirkişisinden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin — tarihli raporunda dosyada bir kısım eksik belgeler olması sebebiyle değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda belirtilen hasara ilişkin renkli fotoğraflar davacı tarafça dosyaya ibraz edildikten sonra bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış olup, bilirkişi heyetinin —– tarihli raporunda özetle: “Dosyada imha tutanaklarının bulunmadığı, dava konusu malların hasarlı teslim alındığına dair herhangi bir belgenin sunulmadığı dolayısıyla malların sağlam teslim alındığının anlaşıldığı, hasarın taşıma sırasında olduğunu, davalının sorumluluğunda olduğunun anlaşıldığı, varsa sovtaj bedelinin düşülmesinin gerekeceği, düzenlenen evraklar — üzerinden —— hesaplandığında, — toplam brüt ağırlığının —- olduğu, tazmin edilebilecek azami hasar tutarının dikkate alındığında, ——yönünde görüş bildirmişlerdir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı tarafın rapora itirazda bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sovtaja ilişkin değerlendirme yapılmaması, —- çarpım hesabının yanlış yapılması, hasarın nasıl meydana geldiği, müterafik kusur olup olmadığı, talep edilen hasar bedelinin uygun olup olmadığı hususlarının değerlendirilmemesi sebebiyle rapor hüküm kurmaya ve denetime elverişsiz bulunmuş, dosya yeni bir cmr uzmanı, makine mühendisi ve sigortacı bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyetince tanzim edilen —- raporda özetle: “Darbeye,çarpmaya bağlı nedenlerle zarar gören dava konusu hasarlı klimanın toplam brüt ağırlığının — olduğu, ——–davalı firma tarafından parsiyel olarak taşındığı, dosya kapsamından dava konusu taşıma işinde de nakliye sürecinde araç hamulesi parsiyel yükün kayması/sürtünmesi/birbirine veya araç kasasına çarpması neticesinde, kırılmaya bağlı olan hasarların meydana geldiği, davalı taşıyıcının yüke ve ambalajına herhangi bir çekince koymadan—– taşıma sorumluluğunu üstlendiği, parsiyel yükü alıcısı emrine teslim aldığı haliyle çekincesiz bir şekilde teslim edemediğinin anlaşıldığı, bu nedenlerle taşıyıcının gereken dikkat ve özeni göstermediği, tam kusurlu olduğunun anlaşıldığı, hasar bedelinin ve giderlerin kadri maruf olduğu, meydana gelen hasarın nitelik ve niceliğinin teknik yönden somut olayla uyumlu olduğu, izlenen hasarların onarımı halinde onarım gören klimaların yeni araçlarda kullanılmasının mümkün olmayacağı, hasar gören klimaların çıkma parça sektöründe sağlam kısımlarının kullanılabileceği bu nedenle %40 sovtaj bedeli değerlendirilebileceği, zararın %60 olarak takdir edildiği, somut olayda riziko anında geçerli ve yürürlükte bulunan nakliyat poliçesine ve bu poliçe kapsamında görevlendirdiği bağımsız eksperin düzenlediği raporla belirlenen hasar bedeline göre ödediği tazminat tutarına dayandığından ve aynı hasar için davacının dava dışı sigortalısı zararının tazminini doğrudan talep edebileceğinden halefiyetin her iki şartının da bir arada gerçekleştiğinin değerlendirildiği, olayda parsiyel yük taşıması mevcut olduğundan sevk arasına yüklenip, istiflenmesi ve güzergaha uygun olarak araca sabitlenmesinin—-altında olduğunu, — hesabında mesuliyet sınırının —-olarak hesaplandığı ve bu miktarın her halükarda tartışılan hasar miktarının üzerinde olduğu, gerçek zarardan sorumluluk ilkesince hasarlı vaziyette teslim edildiği —tarihli döviz satış kuruyla yapılan hesaplamada —- zarar tespit edildiği” yönünde görüş bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalının itirazları soyut nitelikte olduğundan ek rapor alınmamış, davacının itirazları kapsamında sigortalısına müzekkere yazılarak dava konusu emtianın imha edilip edilmediği ve imha bedeli sorulmuş, gelen yazı cevabında sovtaj yapıldığına ilişkin bir kayda rastlanmadığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan raporlar bir arada değerlendirildiğinde aşağıda belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı davacının aktif husumetinin bulunmadığını iddia etmiş ise de; davacının dosyaya sunduğu —-tarihli ödeme dekontlarından ve sigortacı bilirkişinin yapmış olduğu değerlendirmelerden halefiyet şartlarının eldeki davada mevcut olduğu davacının husumetinin bulunduğu anlaşılmıştır. Davalının diğer itirazı hasardan sorumlu olmadığına yöneliktir. Bilirkişi heyetince dava konusu taşımanın parsiyel yük —– olarak gerçekleştirildiği tespit edilmiştir. Bu tespite istinaden istifleme/sabitlemenin davalı taşıyana ait olduğu, davacının müterafik kusurunun bulunmadığı, malın çekincesiz olarak teslim alındığı, —- gereğince taşımacının yükü teslim edeceği ana kadar meydana gelen hasardan sorumlu olduğu, eldeki davada hasardan davalının sorumlu olduğu anlaşılmış ve rapora itirazları yerinde görülmemiştir. Davacı şirket sigortalısı ile araç sürücüsü arasında —tarihinde tutanak tutulmuş olup, davalının — gereği süresinde ihbar yapılmadığı iddiası da yerinde değildir. Zira tutanak ihbar yerine geçmektedir. Davacının itirazı ise sovtaj bedelinin düşürülmesine ilişkin olup, davalı gerçek zarardan sorumludur. Ürünün sovtajı mümkün ise sovtajının yapılıp yapılmadığının davalı açısından önemi bulunmamaktadır. Bilirkişice yapılan tespitte emtiaların çıkma araç parçası olarak kullanılabileceği ve—-olabileceği tespit edilmiş olup, davacının ve sigortalısının hasarlanan emtiaların daha düşük bir bedelle sovtaj edildiği ispat edilemediğinden teknik görüş uygun bulunmuş, neticeten bilirkişi heyetince hesaplanan —- hasar bedelinin üzerinde davacının sigortalısının zararının bulunduğu ispat edilemediğinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davalı son celse sigorta bedelinde —- bedelin değerlendirilmesi için ek rapor alınmasını talep etmiş ise de; bu bedelin davalı lehine muafiyet bedeli olmadığı anlaşıldığından ek rapor alınmasına gerek görülmemiş, dosya kapsamında davacının davalıya gönderdiği —- tarihli rücu yazısı mevcut ise de; bu yazının davalıya hangi tarihte tebliğ edildiği tespit edilemediğinden—- talebi uygun bulunmamış, davalının kötü niyet tazminatı istemi ise davacının takibin reddedilen kısmı yönünden takip başlatmakta kötü niyetli olduğu tespit edilemediğinden kabul edilmemiştir. Davalı tarafın bir diğer itirazı ise yıllık—- oranında faiz işletilmesi olup,—- başlatıldığından bu faiz oranının uygulanması mümkün olmayıp, bu itiraz da yerinde görülmemiştir. —-olarak talep etmiş olup, —- alacağına ticari faiz yürütülmesini istemiştir. Bu durumda, taleple bağlı kalınarak ve tarafların tacir oldukları göz önünde bulundurulmak suretiyle hükmedilen alacağa ticari faiz işletilmesi gerekirken, —- faiz oranının ancak tazminatın yabancı para üzerinden hüküm altına alındığı hallerde uygulanabileceği hususu gözden kaçırılarak yıllık —– oranında faizine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. ” gerekçesi ile bu hususa değinmiştir. Neticeten davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,—– dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin —– asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Reddedilen kısım yönünden davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 152,14-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 82,13-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 70,01-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90-TL başvurma harcı, 82,13-TL peşin harcın toplamı olan 118,03-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 4,142,00-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%46,31 kabul, %53,69 ret) 1.918,16-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 2.227,25-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/3’e göre davalı vekili için takdir olunan 2.227,25-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okundu, usulen anlatıldı.07/12/2021