Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1111 E. 2020/95 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1111 Esas
KARAR NO : 2020/95

DAVA : Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ : 26/09/2018
KARAR TARİHİ : 29/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– kurulmuş ve —–ticareti yapan müvekkilleri —–ile davalı şirket ….—- arasında ———konusunda ——-tarihli bir sözleşme imzalandığını, müvekkilin —– sözleşme uyarınca bedelin %60’ına karşılık gelen ——– satıcı davalı şirkete peşinen ödediğini, ancak davalı şirketin sözleşmeye konu emtiayı davıcıya teslim etmediğini ve yapılan peşin ödemenin de iade edilmediğini; zarara uğrayan davıcının sözleşme md. 19 uyarınca ——- kurulu nezdinde—– uyarınca —–tarihinde tahkim yargılaması başlattığını, bu süreçte İstanbul Anadolu —–. Asliye Ticaret Mahkemesi —–İş sayılı dosyası tahtında fazlıya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla davalı aleyhine ihtiyati haciz başvurusunda bulunulduğunu, —–kurulu tarafından davacı lehine– tarihinde hakem kararı verildiğini ve bu süreçte davalının temyiz yoluna başvurmadığını, kararın kesinleştiğini ve nihai hale geldiğini belirterek,—- tarihli kesin ve nihai ——-Hakem Kararının aynen tenfizine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle karar ve ilam harcının eksik olduğunu, tamamlattırılması gerektiğini, MTK md.6/5, İİK 264/3 ve 4 İİK md. 257 uyarınca ihtiyati haczin kaldırılması, yabancı tüzel kişinin teminat göstermesi, tahkim sözleşmesi veya şartının aslına veyahut usulüne göre onanmış örneği ibraz edilmeden açılmış tenfiz davasının reddinin gerektiğini, müvekkil adına alım satım sözleşmesi yapan ———————— müvekkili bağlayacak tahkim sözleşmesi yapma ehliyeti bulunmaması ve alım satım sözleşmesinde hem tahkimden hem de yetkili mahkemeden bahsedilmesi nedeniyle geçerli bir tahkim sözleşmesi bulunmadığından tenfiz davasının reddinin gerektiğini, tenfizin reddi kabul olmadığı takdirde … ana para ve faizinin takas ve mahsubu ile fazlaya ilişkin kısmın tenfizinin reddine karar verilmesi gerektiği”ifade edildiğini, ayrıca, dava dilekçesinde dava değerinin TL cinsiniden karşılığının gösterilmemesinden doğan eksikliğin kamu düzeninden olması sebebiyle davanın reddinin gerektiğini, söz konusu hakem kararının ——- uygulanabilir ve—— aleyhine icra edilebilir olduğu ve bu halde ihtiyati haciz kararının hakem veya hakem kurulu kararının icra edilebilir hale gelmesiyle kendiliğinden ortada kalkacağı yönü ide Türk mevzuatında düzenlemeler bulunduğunu; ihtiyati haciz şartlan oluşmadığını, zira vadesi gelmiş bir para borcunun bulunmadığını, ikinci analiz sonuçlarının her halükarda nihai ve taraflar için bağlayıcı kabul edileceğini, —– karşı davaya dair karar vermediğini belirterek, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, MÖHUK’un 50 vd. Maddeleri ve —– tarihli ——- uyarınca yabancı hakem kararının ve itiraz üzerine —-verilen red kararının ayrı ayrı tenfizi istemine ilişkindir.
Davacı, Tahkim sözleşmesinini aslının onaylanmış sureti ile tercümesini, yabancı hakem kararının aslını ve ek kararın aslını apostil şerhli olarak ve tercümesi yapılmış onaylı belge örneklerini ibraz etmiştir.
Yabancı Hakemlerce Hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların — de icra olunabilmesi, yetkili —- tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. ——–kararlarının tenfizine ilişkin üç ayrı düzenleme bulunmaktadır. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku hakkındaki kanunun 60-63 maddeleri arasında — hakem kararlarının tenfizi düzenlenmiştir. Ayrıca —- Hakem Kararlarının tanınması ve tenfizi hakkındaki —- sözleşmesinde de bu konuda düzenleme bulunmaktadır. Ayrıca yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi konusunda Türkiyenin bazı devletlerle yaptığı iki taraflı anlaşmaların bir kısmında da buna ilişkin hükümler yer almaktadır.
5718 Sayılı MÖHUK 60-63. maddelerinde, — kararlarını tenfizi düzenlenmiştir. Buna göre, ” kesinleşmiş” ve ” icra kabiliyeti kazanmış ” veya ” taraflar için bağlayıcı olan” yabancı hakem kararlarının tenfiz şartları, yabancı mahkeme kararlarının tenfizi şartlarından ayrı olarak düzenlenmiştir.
MÖHUK 60/1.maddesinde, ”Kesinleşmiş ve icra kabiliyetini kazanmış veya taraflar için bağlayıcı olan yabancı hakem kararları tenfiz edilebilir ”aynı Yasa’nın, 61.maddesine göre ise, yabancı bir hakem kararının tenfizini isteyen taraf dilekçesine, tahkim sözleşmesi veya şartının aslı yahut usulüne göre onaylanmış örneğini, hakem kararının usulen kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcılık kazanmış aslı veya usulüne göre onaylanmış örneğini, sayılan belgelerin tercüme edilmiş ve usulen onanmış örneklerini eklemek zorundadır.
—– kararlarının tenfizi konusundaki diğer mevzuat ise —– göre, —–şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesine gelince; yabancı hakem kararlarının tenfizini engelleyen haller —- maddesinde düzenlenmiştir. Sözleşmenin V. maddesindeki şartlardan bir kısmını tenfiz mahkemesi resen dikkate almak zorundadır. Diğer şartları ise tarafların iddia ve ispat etmesi gerekir. Mahkeme tarafından resen dikkate alınacak şartlar; 1-Hakem kararının konusunu teşkil eden uyuşmazlığın tanıma veya tenfiz istenilen ülkenin hukukuna göre tahkim yoluyla çözümünün mümkün olmaması, 2- Hakem kararının kamu düzenine aykırı olmasıdır. Taraflarca iddia ve ispat edilecek tenfiz engelleri ise; 1- Tahkim anlaşmasının taraflarının ehliyetsiz olması veya tahkim anlaşmasının geçersiz olması, 2- Hakkında hakem kararının tenfizi istenilen tarafın hakem seçiminden veya tahkim yargılamasında usulen haberdar edilmemiş olması veya delillerini sunma imkanından mahrum edilmesi, 3- Hakem karanının, tahkim anlaşmasında yer almayan bir hususa ilişkin olması veya tahkim anlaşmasının sınırlarını aşması, 4-Hakemlerin seçiminin veya hakemlerin uyguladıkları usulün tarafların anlaşmasına, böyle bir anlaşma yok ise hakem hükmünün verildiği yer hukukuna aykırı olması, 5- Hakem kararının tabi olduğu veya verildiği yer hukuku hükümlerine göre kesinleşmemiş veya icra kabiliyeti kazanmamış veya verildiği yer mahkemesi tarafından iptal edilmiş olmasıdır. (————- Tahkimine İlişkin ——- Seminer’de sunulan tebliğ, ———–
Dosyaya sunulan evraklar ile tarafların iddiaları yönünden bilirkişi incelemesi yaptırlmasına karar verilmiştir. Bilirkişi, 11/11/2019 tarihli raporunda sunulması icap eden belgelerin asıllarıyla birlikte sunulmuş olduğnu, karşılıklılık şartının yerine gelmiş olması nedeniyle teminat gösterme mecburiyetinin olmadığı, tarafların —— uygulanmasını kabul ettikleri, buna göre temsilcinin özel yetkili olmasının gerekmediği, tahkim anlaşmazının geçerli olarak kurulduğunu, davalının takasa ilişkin beyanlarının işin esasına girme yasağının ihlali anlamına geleceği, tenfiz için kanunun aradığı yasal şartların mevcut olduğu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, olayın oluşuna uygun olduğu anlaşılarak itibar edilmiştir.
Davaya konu hakem kararı kesinleşmiş ve infaz kabiliyeti kazanmış bir karar olup tenfiz için aranan koşul gerçekleşmiştir. ——. maddesine göre tenfize engel hallerden birinin mevcut olmadığı,—- ile hakem kararının verildiği Devlet arasında (——- aramızda) —— mümkün kılınan karşılıklı uygulamalar bulunduğu, ilamın ——Mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması, hükmü kamu düzenine aykırı bulunmaması karşı tarafın usulüne uygun şekilde çağrılarak temsil edildiği, davacı şirketin İtalyan tabiiyetinde olup arada teminattan muafiyet öngören —- mevcut olduğu, tahkim anlaşmasının geçerli olduğu, özetle yasal koşulların mevcut olduğu sonucuna varılarak yabancı hakem kararının aşağıdaki şekilde —– karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce, ara kararla (esas ve karar sayıları belirtilen Yargıtay ve —- kararları ) nisbi harcın tamamlanması için süre verilmiş ve davacı tarafça nisbi harç tamamlanmıştır. Ne var ki, yargılama sırasında—- sayılı kararı ile uygulamadaki ikicikli uygulama netlik kazanmış; yabancı hakem kararlarının tenfizi istemli davaların, eda değil tespit davaları olmaları nedeniyle maktu harca tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Bu nedenle maktu karar ve ilam harcına hükmedilmiş; fazla harcın davacıya iadesine hükmedilmiştir. Aynı doğrultuda davacı vekili yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüne;
2—– tarihli kesin ve nihai ———-AYNEN TENFİZİNE,
2- Alınması gerekli —— harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 102.905,39TL peşin ve tamamlama harcın mahsubu ile kalan 102.850,99 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan —- başvurma harcı, —- peşin harcın toplamı olan —- davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam —yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılmasına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- —- tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan — maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilleri ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.