Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1102 E. 2019/1187 K. 11.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1102 Esas
KARAR NO: 2019/1187 DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/09/2018
KARAR TARİHİ: 11/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——- günü —- sevk ve idaresindeki — plakalı yolcu otobüsü ile —-nolu ——- karayolundan — İlçesi istikametine seyir halinde iken km —— geldiğinde sürücünün dalgınlığı neticesinde aracının direksiyon hakimiyetini kayb-ederek aracının sağ ön kısımlarıyla, aynı istikamette sağ şeritte seyreden sürücü —- sevk ve idaresindeki ——–plakalı kazıcı yükleyici iş makinesinin sol arka kısımlarına çarparak iş makinasının gidiş istikametine göre yolun sağında bulunan çelik bariyeri yırtarak şarampole doğru yoldan çıkmasına neden olduğunu, otobüsün ise gidiş istikametine göre yolun sol kısmında bulunan orta refüje girmesi ve karşı yöne ait çelik bariyerin üzerine çıkarak neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre kazanın oluşumunda —– plakalı aracın sürücüsü ——- 2918 sayılı K.T.K’nın 56/1-C maddesini ihlal ettiği,— plakalı iş makinesi sürücüsü ——–ise bu kazanın oluşumunda kural ihlalinin bulunmadığı yapılan kaza yeri incelemeleri, yolcu ve sürücü beyanlarından anlaşıldığını, Kulu C. Başsavcılığı’nca ——– Sr. Nolu dosya kapsamında aldırılan kusura ilişkin bilirkişi raporuna göre davalı şirketçe sigortalanmış olan —- plakalı otobüs sürücüsü———-asli kusurlu —-plakalı iş makinası sürücüsü ——- ise herhangi bir kusurunun olmadığı kanaatine varılmıştır şeklinde rapor sunulduğunu, müvekkilinin kaza nedeniyle ——- tedavi gördüğünü, kazaya karışan —- plakalı aracın ——— poliçe numaralı karayolları motorlu araçlar ——– poliçe numaralı karayolları yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası ile sigortalandığını, bu trafik kazası nedeni ile müvekkili için belirlenecek maddi tazminat tutarlarının hüküm altına alınması talebinde bulunduğunu, müvekkilinin kaza nedeniyle çok zor günler geçirdiğini, bedeli arttırılmak üzere ——–maddi tazminatının(iş gücü kaybı) kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, kazanın şehirlerarası yolcu taşıması sırasında meydana geldiğinden cihetle davacının zararı öncelikle, zorunlu karayolu taşımacılık sigortasından karşılanmasının gerektiğini, zorunlu mali mesuliyet sigortası meblağ sigortası olmayıp zarar sigortası olduğundan, davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zararları aynı zamanda ispat etmesinin gerektiğini, ayrıca temerrüt süresinin dava tarihinden itibaren değil delillerin tümünün müvekkili olan şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başlayacağını ve davaya konu olayın haksız fiilden kaynaklandığını ve ticari iş niteliğinde olmadığını, bu nedenle davacı vekilinin avans faizine yönelik taleplerinin reddinin gerektiğini, davanın zamanaşımı sebebiyle reddine, zorunlu karayolu taşımacılık sigortası sorumlu olduğundan reddine, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığından davanın reddine, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili uyaptan gönderdiği —– tarihli dilekçesi ile tarafların sulh olduğunu, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiş, davalı vekili de ———–tarihli dilekçesi ile tarafların sulh olduğunu, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.
Taraf vekillerin beyanları ile tarafların sulh oldukları, vekaletnamelerinde de sulh yetkisinin bulunduğu ve davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığında karar verilmiş, tarafların yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraflar sulh olmakla dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 29,60-TL harçtan, peşin yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye bakiye 6,30-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde gider avansının yatıran tarafa iadesine,
6-Tarafların Avukatlık ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/11/2019