Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1095 E. 2020/1112 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/879 Esas
KARAR NO : 2020/1007 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/09/2017
KARAR TARİHİ : 04/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– tarihinde —-sevk ve idaresindeki —— plakalı —–seyir halinde iken kırmızı ışıkta bekleyen —-sevk ve idaresindeki —— plaka çekicinin ——— plaka sayılı —– arka tarafına —– olması ve yakın takip yapması sonucu çarpıp —– kopan metal parçanın ——— plaka sayılı taksiye gelmesi sonucu çok taraflı, yaralanmalı, ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili —- söz konusu kazada —– plakalı araçta yolcu konumunda olduğunu, kaza nedeniyle gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı —– karşılanması amacıyla doğrudan doğruya davalı——- tarihinde yazılı başvuruda bulunulduğunu, ödeme yapılabilmesi için tüm evraklar davalı şirkete teslim edildiğini, davalı ———içerisinde cevap verilmediği takdirde dava yoluna başvurulacağı başvuru dilekçesinde ihtar olunduğunu, davacı müvekkili —– doğumlu olup kaza tarihi itibariyle—– olduğunu, müvekkilinin gelirinin asgari gelir düzeyinde olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan —-daimi maluliyet ——– tazminatının davalı—- şirketine başvuru tarihi olan ——– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki itirazları olduğunu, davacının müvekkili şirkete başvurusu üzerine maluliyet tazminatı hesaplanabilmesi için maluliyet raporu talep edildiğini, ancak davacı tarafın iş bu belgeleri ibraz etmeden dava açıldığını, ———– getirilmediğinden iş bu başvurunun usulden reddini talep ettiklerini, davacı tarafın istiap haddi aşılmış şekilde seyahate elverişli olmayan kamyonet kasasında yolculuk yaparak müterafik kusuru ile zarara uğradığını, bu nedenle davanın kabülü anlamına gelmemek kaydıyla yapılacak hesaplamada müterafik kusur indirimi yapılmasını talep ettiklerini, davacı taraf iş bu dava ile geçici iş göremezlik tazminatını talep etmekte olduğunu, davacının iş bu talebi trafik sigorta genel şartları gereği teminat dışı olduğunu, maluliyet hesabında genel şartlarda da açıkça belirtildiği üzere sakatlık oranı nazara alınması gerektiğini, davacı tarafın sigortalının kusurunu ve zararını usulden ispat etmesi gerektiğini, zira müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava;Dava, trafik kazası nedeniyle geçici ve daimi iş görmezliğe dayalı maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davalı vekilinin —— tarihinde verdiği dilekçe ile karşı tarafla sulh olduklarını beyan ettiği, dilekçe ekinde davacı vekilinin imzasını taşıyan ibranamenin örneğini sunduğu, ibranamenin ödeme şartına bağlandığı görüldü.
Davalı vekilinin, —— tarihli —– verdiği dilekçe ile, davacının teminatına giren maddi tazminata ilişkin talebi ile ilgili olarak davacı taraf ile sulh olunmuş ve sulh çerçevesinde — ibraname mukabilinde —– tarihinde ödendiğini, bu sebeple karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin herhangi bir taleplerinin bulunmadığını bildirdiği görüldü.
Mahkememiz —– tarihli duruşmasında davalı vekilinin tarafların sulh oldukları bildirildiği, bu hususla ilgili olarak davacı vekilince iki haftalık kesin süre içersinde beyanda bulunulmasının istenmesi üzerine, davacı vekilinin —– tarihinde verilen Dilekçesi ile; tarafların sulh olduğu, davanın konusuz kaldığı, dava konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirdiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve tarafların vekillerinin dilekçeleri ve eklerinde sunulan kayıtlardan tarafların sulh olduğu ve davacı vekilinin vekaletnamesinde karşı tarafla sulhe yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır. Tarafların sulh olması sebebiyle davanın konusuz kaldığı görüldüğünden konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, taraflar karşılıklı olarak birbirlerinden yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ettiğinden tarafların leh ve aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraflarca sulh olunması sebebiyle konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harcın dava açılırken peşin olarak alındığından, tekrar alınmasına yer olmadığına,
3-Tarafların sulhe göre karar verilmesi talebi bulunmadığından ve taraf vekillerinin beyanları dikkate alınarak tarafların leh ve aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin tarafların kendi üzerilerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının talep halinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.04/12/2020