Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1088 E. 2019/1353 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1088 Esas
KARAR NO : 2019/1353 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2018
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında imzalanmış olan bir satış sözleşmesinin mevcut olduğunu, müvekkilince irsaliyeli 3 adet fatura düzenlendiğini ancak davalı/borçlu yanca faturalara istinaden ödeme yapılmadığını, İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı/borçlunun itirazları neticesinde takibin durduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkili şirkete kesilen ve takip konusu edilen faturalara dair mal ve hizmet alınmadığını, bu sebeple davacının faturanın ve faturada adı geçen ürünlerin müvekkili şirkete teslim edildiği yönündeki iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ayrıca faturası kesilen mal veya hizmetin teslim edildiğine ilişkin herhangi bir belgenin de mevcut olmadığını beyanla, haksız davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE :
Dava; Hukuki niteliği itibariyle İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün —–sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatına ilişkindir.
Dosya kapsamına alınan icra dosyasının incelenmesinde; davacının, davalı aleyhine üç adet faturaya dayalı olarak —- işlemiş faiz olmak üzere toplam —-asıl alacağa işleyecek yasal faiz tahsili talep ettiği, davalı tarafın süresinde, takip konusu borca, faize, masraflara ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Her iki tarafın da tacir olması ve TTK 64. madde uyarınca defter tutma yükümlülüğünün bulunması sebebiyle TTK 83. madde ve HMK 222. madde uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda; Davacıya ait 2018 senesi yevmiye ve kebir defterlerinin noter açılış tasdikleri zamanında yerine getirildiği, Envanter defteri incelemeye sunulmadığı, Davalıya ait 2018 senesi yevmiye ve kebir defterleri e-defter yöntemi ile tutulduğu, Envanter defterinin noter açılış tasdiki süresinde yerine getirildiği, Davacının ticari defterlerindeki alacak tutarı —- olarak fiili durumu yansıttığı, davalının ticari defterlerine göre davacıya —-borçlu olduğu, netice itibariyle davacı talebi —- yerindedir,şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Mahkemece alınan bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmakla bilirkişi raporunda yer alan tespitler Mahkememizce de uygun bulunmuştur. Sonuç olarak, bilirkişi raporuyla, davacının ticari defterlerine göre davalıdan —- alacaklı olduğu, davalı taraf defterlerine göre davacının, davalıdan —- alacaklı olduğu tespit edilmekle davacı talebi ile davalı kayıtları birbirine uyumlu bulunduğundan davacının davalıdan takip tarihi itibariyle ——olduğu belirlenmiştir.
Davalı taraf ticari defterleri de davacı kayıtlarını teyit etmekte, aykırı bir hususu barındırmamaktadır. Davalı taraf fatura konusu malların kendisine teslim edilmediğini savunmuş ise de takip konusu faturaları ticari defterlerine işlemiş bulunmakta olup malların teslim edilmediğine ilişkin bir delil getirmemiştir. Davalı taraf takip konusu faturaları defterlerine işlemekle ve süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunmakla mevcut durumu kabullenmiş bulunmaktadır.
Ayrıca davalı taraf defterlerinde davacıya belirtilen miktarda borçlu olduğu tespit edilmekle, davalı tarafça söz konusu borcun takip öncesinde ve sonrasında ödendiğine ilişkin bir iddiada da bulunulmamış ve delil sunulmamıştır.
Ayrıca tarafların tacir olması ve ticari ilişkiye dayalı mal alım satımı sözkonusu olması dolayısıyla uygulanması gereken faizin avans faizi olduğu, ancak davacı tarafça takip talebinde yasal faiz istenmiş olması sebebiyle taleple bağlı kalınarak belirlenen asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Dava dilekçesinde dava değeri olarak takip konusu asıl alacak gösterilmiş ve bunun üzerinden harç yatırılmış olup takip öncesi işlemiş faiz dava değeri kısmında gösterilmemiş ve harcı da yatırılmamış olup davacının takip öncesi işlemiş faiz yönünden bir talebinin olmadığı değerlendirilmiştir. Esasen davacı taraf her ne kadar taraflar arasında yazılı sözleşme olduğunu beyan etmiş ise de buna ilişkin bir delil sunmamıştır.
Bununla birlikte alacak takip öncesi itibariyle belirli (likit) olduğundan İİK 67/2 uyarınca %20 oranında davacı lehine icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile ; Davalının İstanbul Anadolu —-.İcra müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin —— asıl alacak ve asıl alacağa talepte bağlı kalınarak takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile takibin devamına,
2-Kabul edilen tutarın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli —– harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan—peşin harcın mahsubu ile bakiye —— davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan —-. başvurma harcı,—- peşin harcın toplamı olan —- davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam —– yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- —–tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan— nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.