Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1085 E. 2021/391 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1085 Esas
KARAR NO : 2021/391
DAVA : Alacak (Sebepsiz Zenginleşme Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 07/04/2017
KARAR TARİHİ : 11/03/2021
BİRLEŞEN DAVA———–
DAVA : Alacak (Davalı Adına Ödenen Kira Bedeli Alacağı ve Kar Kaybı Alacağı) – Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/07/2020
KARAR TARİHİ : 11/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Sebepsiz Zenginleşme Nedeniyle) davasının ve birleşen Alacak (Davalı Adına Ödenen Kira Bedeli Alacağı ve Kar Kaybı Alacağı) – Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında, davalının——menkullerin, ön şartın gerçekleşmesi halinde devri hususunda anlaştıklarını ve —– tarihli prensip anlaşmasının akdedildiğini; taraflar arasında akdedilen prensip anlaşmasının şartları gerçekleşmeden önce, davalının ihtiyacı nedeniyle müvekkili tarafından davalıya ———– ödeme yapıldığını; prensip anlaşmasının ilgili hükmüne göre, prensip anlaşmasının hüküm doğurması için müvekkili ile devredilmesi öngörülen İşyerinin/işletmenin bulunduğu taşınmazın mal sahibi arasında kira sözleşmesinin akdedilmiş olması gerektiğini, yani bu şartın gerçekleşmiş olması gerektiğini; fakat müvekkili ile mal sahibi arasında mutabakata varılamadığı için kira sözleşmesinin akdedilemediğini; kira sözleşmesinin akdedilmesi önşartı gerçekleşmediği için stok sayımları, fiyatlandırma çalışması ve ortak çalışma sürecinin başlatılmadığını; davalının bu anlaşmayla üstlenmiş olduğunu yükümlülüklerini yerine getirmediğini; bu nedenlerle, müvekkili tarafından ödenmiş olan —— ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte davacıya geri ödenmesine karar verilmesini talep etmektedir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında, —–, müvekkiline ait işletmenin davacıya devrini konu edinen prensip anlaşmasının —- akdedildiğini; bu sözleşmenin akdedilmesinden sonra müvekkilinin, bünyesinde çalışan işçilerin akitlerini feshettiğini; davacı şirket çalışanlarının müvekkili şirket adresine gelerek incelemelerde bulunduklarını; davacı ile işyeri sahibi şirket arasında ——- başlangıç tarihli kira sözleşmesinin akdedildiğini; kiraya veren tarafından davacı/kiracıya, ——– bedelli faturanın kesildiğini; işbu kira bedelinin davacı tarafından ödenmemesi üzerine, sözleşme gereği —– tarihine kadar devir konusu işyerinin —- müvekkili tarafından ortak kullanılması kararlaştırılmış olduğundan —-bedelinin müvekkili tarafından ödendiğini; davacı tarafından—– devir bedeli olarak, devir bedeline mahsuben, —- tarihinde—— olmak üzere toplam — ödeme yapıldığını; sözleşmenin akdedilmesinden sonra, davacı şirkete ait motorlu araçların,———– tutanaklarla, davacıya devredilen işyerine gönderildiğini ve işyerinde satışa sunulduğunu; müvekkilinin işletmeyi davacıya devretmeye hazır olduğunu ihtarnameler ile davacıya bildirdiğini, fakat davacının işletmeyi devralmaktan kaçındığını; davacının sözleşmeden döndüğünü ve bu yüzden müvekkilinin zarara uğradığını; bu nedenlerle müvekkilinin, davacı tarafından ödenmiş olan —- tutarın iade etmekle yükümlü olmadığını, iddia etmekte ve davanın reddine karar verilmesini talep etmektedir.
BİRLEŞEN ——— ESAS DOSYASINDA;
Davalı/birleşen dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı arasında işletmenin devri hususunda—– maddelik prensip anlaşması yapıldığı, davalı taraf bu sözleşmede belirtilen ödemelerden mahsup edilmek üzere——- olmak üzere toplam —– ödeme yaptığı, bu anlaşmanın geçerli hale gelmesi için davalı ile müvekkilin işyerinin bulunduğu gayrimenkulün sahibi olan —- arasında geçerli bir kira sözleşmesinin kurulması önkoşulu arandığını, davalı ile mal sahibi —- tarihinde sona ermek üzere aylık —– yıllık bir kira sözleşmesi imzalandığını, devir sözleşmesinin geçerli olması için gerekli olan ön koşul böylelikle yerine getirilmiş olduğundan —— tarihli devir sözleşmesi tarafları bağlar nitelikte geçerli hale geldiği, davacının sözleşmede belirtilen bedeli ödeme, müvekkilin de devir borcu muaccel hale geldiğini, ancak davacı ile yapılan görüşmeler, geçen süre zarfındaki ticari gelenek ve teamüllere aykırı tavır ve davranışlar ile müvekkile gönderilen ihtarname kötü niyetli olarak sözleşmeden dönme olduğun, müvekkilinin bu anlaşma sonrası ——– feshettiklerini, müvekkilinin bünyesindeki işçilerin akitlerini feshederek tazminatlarını ödemiş ve işçilerin çıkışlarını yaptığını, Müvekkilinin sözleşmeye güvenerek tüm edimlerini yerine getirmiş olması ve karşı tarafın ortada hiçbir sebep yokken sözleşmeden dönmüş olması nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan bedeli tam anlamıyla hak etmiş olmasına karşın, davalının sözleşmeden dönmesi üzerine aynı işyerinde yeniden işçi alımı yaparak,—— sözleşmeler imzalayarak, mal sahibi ile yeniden kira sözleşmesi yaparak işletmesinin devamlılığını sağlamış olması, ifanın imkansızlaşmış olması nedeniyle bu bedeli talep etmedikleri ancak yaşanan süreç müvekkil şirketi ve yetkililerini yeterince yıpratmış olduğundan uygun bir manevi tazminat istediklerini, hukuki ve fiili irtibat nedeni ile bu davanın—— dosyası ile birleştirilmesini, davalının ödemesi gereken kira bedelleri tutarının tespit edilerek, müvekkil tarafından davalı yerine ödenen kira bedelleri için fazlaya dair haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik —— sözleşmenin haksız feshinden itibaren uygulanacak en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının ortada hiçbir sebep yokken tek taraflı olarak sözleşmeden dönmesi üzerine müvekkilin sözleşmeye bağlı kalarak uğramış olduğu ciro kaybının tespit edilerek, ciro kaybı nedeniyle oluşan zararın fazlaya dair haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik——– sözleşmenin feshi tarihinden itibaren uygulanacak en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Müvekkil sözleşme ile üzerine düşen edimleri layıkıyla yerine getirerek, ticari hayatını bitme noktasına getirmiş olması, bu süreçte ciddi bir çaba sarf etmesi, sözleşmeye bağlı kalmasına rağmen tarafından kaynaklanmayan sebeplerle alacağına kavuşamamış olması nedeniyle uğradığı yıpratıcı sürece bağlı olarak——- manevi tazminatın sözleşmenin feshinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınacak davacıya verilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava olan Mahkeme’mizin —- sayılı dosyası yönünden; dava hukuki niteliği itibariyle; taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle davacının ödemiş olduğu tutarın sebepsiz zenginleşme hükümlerince iadesinin istemine ilişkindir.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış dosya bilirkişiye tevdi edilerek—— tarihli bilirkişi raporu dosya içerisine alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; geciktirici şartın gerçekleşmesinden sonra davacının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçındığı ve devir sözleşmesinden örtülü olarak döndüğü, sözleşmeden haklı nedenle döndüğünün ispat edilemediği, davacının sözleşemeden haksız olarak dönmesinden dolayı davalıya kapora— olarak ödemiş olduğu —— iadesinin davalıdan talep edemeyeceği şeklinde rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, deliler ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arsında “prensip anlaşması” başlıklı sözleşmenin akdedildiği, bu sözleşmenin işletme devri sözleşmesi niteliğinde olduğu ve geciktirici şarta bağlandığı, geciktirici şartın gerçekleşmesi halinde sözleşmenin geçerli olacağı, gerçekleşmemesi halinde ise sözleşmenin baştan itibaren geçersiz hale geleceği, bu sözleşmeye istinaden davacı tarafından henüz geciktirici şart gerçekleşmeden —– ödeme yapıldığı, ödeme dekontlarında da ———-niteliğinde olduğu, davacı geciktirici şart niteliğinde olan dava dışı taşınmaz sahibi ile kira sözleşmesinin gerçekleşmediğini, davalı ise kira sözleşmesinin yapıldığını, yapılan incelemede —— sözleşmesinin imzalanmış olduğunu, kira bedelinin davacı tarafından ödenmiş olmasının kira sözleşmesi yapılmadığı anlamına gelmeyeceği, geciktirici şartın gerçekleşmiş olduğu anlaşıldığından taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli hale geldiği ve tarafların borç yükümlülüklerinin doğduğu, davalı delilleri ve dosyada bulunan ihtarnamelerin incelenmesinde; geciktirici şartın gerçekleşmesinden sonra davacının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçındığı ve devir sözleşmesinden örtülü olarak döndüğü, sözleşmeden haklı nedenle döndüğünün ispat edilemediği, davacının sözleşemeden haksız olarak dönmesinden dolayı davalıya kapora —— iadesinin davalıdan talep edemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Birleşen—– sayılı dosyası yönünden; dava, hukuki niteliği itibariyle; davalı adına ödenen kira bedeli alacağı ve kar kaybı alacağı ile manevi tazminat istemine ilişikindir.
———- maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A hükmü ile; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklinde yapılan düzenleme ile konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114/1’de dava şartları ayrı ayrı sayılmış, 114/2’de de diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu düzenlenmiştir. HMK. m. 115/1 gereğince dava şartları mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir.
Tüm dosyanın incelenmesinde davanın, 6102 Sayılı TTK.’nın 5/A maddesinin 1. fıkrasına göre, arabulucuya başvurunun dava şartı olarak düzenlendiği davalardan olduğu ve davanın arabuluculuya başvuru yapılmadan açılmış olduğu anlaşıldığından, davanın HMK. m. 114/2 ve 115/2 gereği dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harcın peşin alınan 1.707,75-TL harçtan mahsubu ile artan 1.648,45-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
BİRLEŞEN ——– SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
1-Davanın TTK. md. 5/A, 6325 Sayılı Kanun md. 18/A ve HMK. md. 114/2, 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harcın peşin alınan 1.741,91-TL harçtan mahsubu ile artan 1.682,61-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —– Adliye Mahkemesi’ne İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.11/03/2021