Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1064 E. 2020/654 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1064 Esas
KARAR NO: 2020/654
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/09/2018
KARAR TARİHİ: 30/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı ile ticari ilişki içerisinde olduğunu, davalıdan inşaat malzemeleri satın aldığını, davacının davalı hesabına avans ödemesi yaptığını, akabinde davalının inşaat malzemelerini adi ortaklığa teslim edilmesi ve teslim edilen mal tutarının önceden yapılan avans ödemesinden mahsup edilmesi şeklinde olduğunu, işin iptal olması nedeniyle adi ortaklığın önceden yaptığı avans ödemesi karşılığında inşaat malzemesi teslimi yapılmamış ve avans bakiye tutarın bir kısmı davalının verdiği çeklerle kapatılmaya çalışıldığını, verilen çeklerin borcu kapatmaya yetmediği bakiye tutar için ödeme istenildiğini, davalı tarafından ödenmediğini, alacağın tahsili amaçlı olarak davacı tarafından davalı aleyhinde ——– Sayılı dosyası ile ———– tahsili talepli icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek, davalının yetkiye, takibe ve borca yönelik haksız ve kötü niyetli itirazlarının iptali ile takibin devamını, ———- üzerinden devamını, alacağın takip tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ve % 100 icra inkar tazminatı ile davalıdan tahsilini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davalı tahmiline karar verilmesini arz ve talep ettikleri görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının davacılar herhangi bir borcunun bulunmadığını, ————-ile de borcun bulunmadığına yönelik mutabakat sağlanıp saplanmadığının sorulduğunu, mail ile verilen cevap ile de mutabık onaylıyorum şeklinde cevap verildiğini, tarafların borcun bulunmadığını mail ortamında yaptıkları mutabakat ile kabul ettiklerini, davacıların buna rağmen icra takibine giriştiklerini belirterek, davacıların davasının reddini, davacılar icra takibine girişmekte haksız ve kötü niyetli olduklarından davalı lehine % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davacı tahmiline karar verilmesini arz ve talep ettikleri görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava adi ortaklığı oluşturan şirketler tarafından açılan, avans ödemesine rağmen mal teslim alamadığını ileri süren davacıların ödedikleri avansın tahsili için başlattıkları icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu ——–sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır. Bu icra dosyası incelendiğinde,davacıların —— tarihli takip talebi ile —- cari hesap ve — işlemiş faiz olmak üzere ——— alacak üzerinden icra takibi başlattığı, takip tarihinden itibaren ticari faiz talep edildiği; ödeme emrinin davalıya/borçluya——- tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ——– tarihinde, süresinde borca,faize ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacının da süresi içinde, ———- tarihinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Dava tarihi itibariyle davanın zorunlu arabulucuğa tabi olmadığı, dava şartlarının mevcut olduğu görülerek işin esasına girilmiştir.
Davacılar, davalıya avans ödemesi yaptıklarını ancak davalının mal teslimi yapmadığını, bu nedenle cari hesaptan kaynaklanan alacaklarının tahsili için icra takibi başlattıklarını ileri sürmüştür.
Davalı ise, hiç bir borcunun olmadığını, ———- tarihlerinde mali ortamında borçları kalmadığına dair mutabakatın davacılar çalışanı tarafından onaylandığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
İddia ve savunmaya göre uyuşmazlık icraya konu edilen paranın avans ödemesi olup olmadığıdır. TBK.nun 207. maddesine göre alıcı ve satıcı sözleşme ile aksini kararlaştırmadıkça veya aksine bir adet yoksa edimlerini aynı anda ifa ederler. Davacı avans ödemesi yaptığını ileri sürdüğüne göre bunu ispat ekmek zorundadır.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir. Resen seçilen mali müşavir bilirkişinin —- tarihli raporunda özetle, davacının defterkelerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan —- alacaklı göründüğünü; davalının defterlerine göre davalının davacıdan —— alacaklı göründüğü,davacının defterlerinde davalıya keşide edilen ve karşılıklız çıkan çekler için davalı hesabına alacak kaydı yapılmadığını,bu durumda davalının icra takibine itirazın kabul edilmesi gerektiğini mütalaa etmiştir.
Davacı bunu ispata elverişli yazılı bir delil sunamadığı gibi, davalının gösterdiği mutabakat mailini atan kişinin yetkili olmadığını ileri sürmekle yetinmiştir. Davacılar rapora itiraz dilekçelerinde de beton alımında fiyat artışından etkilenmemek için avans ödemesi yaptıklarını, çeklerin defterde yer almamasının sebebinin çek bedellerinin elden ödenmesi ve bankaya iade edilmesi sebebiyle olduğunu ileri sürmüştür.
Davalının dayanak yaptığı mail, esasa etkili kabul edilmese ve çeklerin davacının ileri sürdüğü gibi elden ödenmiş olduğu kabul edilse dahi, bu, davacıların davasında haklı olduğunu ispata yeter değildir. Davacı taraf, her iki tarafın defterindeki uyumsuzluk konusu olan karşılıksız çıkan ve elden ödediği çekleri de avans olarak verdiğini ileri sürmektedir. Para ödemesi gibi çek verilmesi de kural olarak bir borcun ifasıdır. Her durumda da davacının avans ödemesi yaptığı iddiası ispata muhtaç kalmıştır. Bu nedenle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki davacının haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi başlattığı net olarak ortaya konamamış olduğundan, davalı yararına kötüniyet tazminatı verilmesine yer olmamıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine;
2-Davalı yararına kötüniyet tazminatı verilmesine yer olmadığında;
3-Alınması gerekli 54,40TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 9.427,60TL peşin harcın mahsubu ile kalan 9.373,20 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
4-Davacılar tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 56.079,60TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 30/09/2020