Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1052 E. 2021/743 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1052 Esas
KARAR NO : 2021/743
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/09/2018
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından—– sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız takıp başlatıldığını davalının takibe haksız ve kötü niyetli itiraz ettiğini davacının uluslararası nakliyat, dağıtım ve depolama alanında faaliyet gösterdiğini davalıya ait emtiaların —- arası nakliyatını havayolu ile gerçekleştirdiğini ancak davalının navlun ücreti ödemediğini davacının davalıya — hizmeti sunmuş olduğunu, davalı şirket tarafından bakiye —– ödenmediğini öne sürerek itirazın iptaline, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının davasında ve icra takibindeki alacak iddiasının haksız olduğunu, müvekkilinin davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını, müvekkili ile davacı arasında bir iş ilişkisinin mevcut olduğunu ancak müvekkilinin iş ilişkisi gereği davacı tarafa olan görev ve borçlarını yerine getirdiğini, müvekkili şirketin uluslararası bağlantıları olan ve ülke genelinde geniş pazar ağına sahip saygın bir şirket olduğunu davacı tarafından sunulmuş olan fatura bedellerinin müvekkili şirket taralından süreci içerisinde ödendiğini öne sürerek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmeini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine ——– sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, fatura alacağına dayalı olarak toplam —– ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; taraflar arasında ticari ilişkinin olup olmadığı, ticari ilişki nedeniyle oluşan ve davacı tarafça düzenlenen faturanın ödenmemesine dayalı olarak alacağın olup olmadığı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı, dava konusu ticari ilişkiye konu mal ve hizmetin teslim edilip edilmediğine ilişkin olduğu belirlenmiştir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, tarafların defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılması için inceleme günü tayin edilmiştir. Davalı ticari defterlerinin incelenmesi için sunmamış, davacı tarafın defterlerin incelenmesinde, takibe konu —– faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafından bu faturanın vergi dairesine bildirildiği ve BS kayıtlarında var olduğu, davalının vergi dairesine bildirdiği BA kayıtlarında dava konusu faturanın kayıtlı olmadığı, dava konusu taşıma işine ilişkin dosyaya sunulan bir kısım belgelerin incelenmesi için uluslararası taşımacılık alanında uzman bilirkişi görevlendirilmesi gerektiği, icra takibine konu fatura karşılığından hizmetin verildiğinin kabul edilmesi halinde, fatura bedeli olan — davalının yapmış olduğu — ödemenin düşülmesi halinde davacının —— alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna itirazları üzerine, dosya daha önce rapor sunan mali müşavir bilirkişi ile birlikte uluslararası taşımacılık alanında uzman bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor alınmıştır. Ek raporda özetle; davacının alacak mesnedi faturaya itiraz edilmemesi, fatura konusu işin görülmesi ve fatura için açıkça yapılan kısmi ödeme gibi durumlarda; davacının alacak mesnedi faturaya istinaden o fatura bakiyesini dava ve talep konusu edebileceği, somut olay gibi durumlarda ise davalının ödemesini açıkça bu faturaya dayandırmadığı sürece alacaklının hangi ödemeleri bu faturaya saymak konusunda serbest olduğu, bu nedenle eğer fatura konusu iş ve fatura bedelinden davacı alacaklı kabul edilecek olursa, davacının —- fatura bedelinden——— bakiye alacaklı olduğunun söylenebileceği, ancak sunulan taşıma ve sevk evrakı ile fatura içeriği incelendiğinde; faturanın navlun – taşıma bedeli alacağı için düzenlenmediğinin tespit edildiği, faturada açıkça ——— olarak düzenleme yapıldığı, bunun ancak bir iş görme değil bir maliyetin yansıtılması şeklinde Yansıtma Faturası konusu edilebileceği, taşıma ve sevk evrakı incelenmesinde yurtdışı masraflar ve tüm navlunun ——düznelendiği, alıcı – gönderilene yansıtılamayacağı, davalının kabul etmediği ve BA formu ile bildirmediği, içerişi “yurtdışı terminal ücreti” konulu faturadan davacının alacaklı olabileceği ve bunu kayıtlarına almakla haklı olduğunun sabit olmadığı rapor edilmiştir.
Davacı tarafın bilirkişi ek raporuna itirazlarının değerlendirilmesi için rapor sunan heyetten 2. Ek rapor alınmıştır. Raporda özetle; davacının düzenlediği faturanın her ne kadar içerik olarak “terminal” ifadeleri ile düzenlenmiş ise de; uluslararası havayolu ile taşıma organizasyonu amaçlı navlun için olduğunun anlaşıldığı, davacının düzenlediği faturadan bakiye —–alacağı üzerinden takibe girişmesinin somut olay ve dosya kapsamı delillere uygun olduğu rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından faturaya dayalı takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, eldeki davanın davalının itirazının iptaline ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Davalı taraf süresinde cevap dilekçesi sunmamış, cevap süresinden sonra sunduğu beyan dilekçesinde ise özetle; taraflar arasında ticari ilişkinin var olduğunu, davacı tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, takibe konu fatura bedelinin ödendiği beyan edilmiştir. Taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu ihtilafsızdır. Uyuşmazlık ise faturaya konu hizmetin sunulup sunulmadığı, sunulmuş ise fatura konusu bedelin ödenip ödenmediği hususundadır. Bilindiği üzre fatura tek başına alacağın varlığını ispata etmek için yeterli değildir. Davacı taraf faturaya konu mal veya hizmetin verildiğini ispat etmelidir. Davacı mal veya hizmetin verildiğini ispat etmesi halinde ise davalı bu mal veya hizmet karşılığında ödeme yaptığını ispat etmelidir. Takibe konu fatura davacının defterlerinde kayıtlı olup, davalı defterlerini sunmadığı için inceleme yapılmadığı, davalı tarafından BA formlarında da bildirim yapılmadığı tespit edilmiştir. Hükme esas alınan ——— tarihli bilirkişi heyet raporunda belirlendiği üzere davacı tarafından taşıma işinin gerçekleştirildiği, takibe konu faturanın taşıma işine ilişkin navlun faturası olduğu belirlenmiştir. Bu durumda davacı taşıma işini gerçekleştirdiğini ispat etmiş sayılmıştır. Davalı ise ödeme yaptığını ispat etmesi gerekmektedir. Her ne kadar davalı tarafından ödeme yapıldığı savunulmuş ise de; açıkça takibe konu fatura için ödeme yapıldığı davalı tarafından ispat edilememiştir. Bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmiş, alacak faturaya dayandığından ve likit olduğundan %20 icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,—– sayılı takip dosyasına davalının yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takibin aynen devamına,
2-Kabul edilen 19.796,42 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.352,29-TL harçtan davacı tarafından yatırılan toplam 239,10-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.113,19-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından harcanan toplam 2.518,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde——– Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/06/2021