Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/105 E. 2019/445 K. 25.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/105 Esas
KARAR NO : 2019/445

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/01/2018
KARAR TARİHİ : 25/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/11/2017 günü ——- kullandığı—- plakalı aracın ——- istikametinde seyir halinde iken ——— plakalı kırmızı ışıkta duran kamyonun arka kısmına çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu müvekkilinin yaralandığını, tedavi gördüğünü, sakat kaldığını, davalı … şirketine ZMSS poliçesine göre tazminat taleplerini 09/01/2018 tarihinde başvurduklarını, davalı tarafça cevap verilmediğini, talep karşılanmadığını, kaza tespit tutağında ———- plakalı aracın sürücüsü —- ve diğer araç sürücüsü —————– kusurlu görüldüğünü, müvekkili …’ın meydana gelen trafik kazasında kazaya karışan ———— plakalı araçta yolcu olarak bulunduğunu, bu nedenle kusura katılmasının mümkün olmadığını, kazaya karışan———— plakalı aracın ———————— ile sigortalandığını, trafik kazası nedeni ile müvekkili için belirlenecek maddi tazminat tutarlarının hüküm altına alınması taleplerinin olduğunu, haklı davalarının kabulü ile tahkikat sonucunda müvekkilinin zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 200 TL maddi tazminatın ( iş gücü kaybı) kaza tarihi olan 17/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve davet etmiştir.
Davalı taraf vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu ——— plakalı aracın ZMMS sigortası poliçesi ile sigortalandığını, müvekkilinin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilecek kusurla sınırlı olduğunu, öncelikle kazada araçların kusur durumunun tespitinin gerektiğini, dava konusu olayda taşımacılığın niyetinin menfaat karşılığı olmadan yapılan hatır taşımacılığı uyarınca değerlendirilmesini talep ettiklerini, zararın meydana geliş biçimi, zarar görenin müterafik kusurunun zararın meydana gelmesi ve artmasındaki etkisi dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini, müterafik kusur nedeniyle tazminatta indirim yapılmasın talep ettiklerini, ceza dosyası ve varsa kusur durumunu gösteren bilirkişi raporu celp edildikten sonra meydana gelen kazada kusur ve maluliyet durumlarının tespiti için dosyanın ———- sevk edilmesini, davacının sosyo ekonomik durumlarının ve —— tabi olduğunun —geçici iş göremezlik ödeneği, tedavi gideri ya da peşin sermaye değeri dolayısıyla herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitini talep ettiklerini, dosyanın hesaplama amacıyla aktüeryal rapor hazırlanabilmesi için aktüerya bilirlikişine verilmesini, dava konusu olay haksız fiilden kaynaklandığından ticari iş niteliğinde olmadığından avans faizine yönelik taleplerinin de reddi gerektiğini, talep edilen bakıcı gideri taleplerinin reddine, müterafik kusur ve varsa hatır taşıması nedeniyle, hesaplanacak tazminattan uygun oranda indirim yapılmasına, kaza tarihinden ticari faiz talebinin reddine, herhalde haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle; ——- plakalı araç ile —- plakalı aracın 17/11/2017 tarihinde karışmış olduğu kaza nedeniyle ——— plakalı araçta yolcu konumunda bulunan davacının açmış olduğu maddi tazminat davasıdır.
Davacı vekili uyaptan gönderdiği 24/04/2019 tarihli dilekçesi ile açılan davadan feragat ettiklerini, yapılan sulh anlaşması uyarınca her iki tarafın da herhangi bir yargılama masrafı ve de vekalet ücreti taleplerinin bulunmadıklarını beyan etmiştir.
Davalı vekili tarafından uyap üzerinden 28/02/2019 tarihli dilekçesi ile sulh anlaşması nedeniyle davanın feragat nedeniyle reddine, taraflarca bu hususta anlaşılmış olunduğundan vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesini beyan etmiştir.
6100 sayılı HMK madde 307 ve devamında düzenlenen feragat, davacının netice-i talebinden kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi (HMK.24), davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz.
Feragat, davayı sona erdiren, yapıldığı anda sonuç doğuran, kesin bir usul işlemi olup, HMK 311. maddesi uyarınca, karşı tarafın muvafakatine gerek olmaksızın kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğundan, somut olayda davacı yazılı beyanı ile usulüne uygun şekilde davadan feragat ettiğini beyan ettiğinden ayrıca vekaletnamede feragat hususunda özel yetki bulunduğundan, açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gerekli 29,60 TL harçtan peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 6,30-TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde gider avansını yatıran tarafa iadesine,
5-Tarafların Avukatlık ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi