Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1041 E. 2021/445 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1041 Esas
KARAR NO : 2021/445
DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/09/2018
KARAR TARİHİ: 23/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı taraf arasında —— teslimi hususunda —– tarihli satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede kendilerinin alıcı davalı yanın ise satıcı olarak nitelendirildiğini, sözleşmenin mallarının sevkiyatı başlıklı 3. Maddesinde —— tarihli ödeme alındıktan sonra ürünlerin —– ayının 3. Haftasında sevkiyata hazır olacağının yazılı olduğunu, sözleşmenin 7. Maddesi ise ceza şart başlığını taşıdığını, madde içerisinde ” Eğer satıcı teyit edilen tarihte ürünleri hazırlayamazsa, alıcı, satıcıya ürünlerin hazır olma tarihinin bitmesinden itibaren toplam sözleşme bedeli üzerinden haftalık —– ceza uygulayacaktır” hükmü yer aldığını, müvekkilinin üzerine düşen edimleri gereğince yerine getirildiğini, ödemeler zamanında yapıldığını, ancak davalı yanın müvekkiline gönderdiği —- tarihli e-mail ile —– sorunu olduğunu bu yüzden panellerin üretimini zamanında tamamlamayacaklarını belirttiğini, neticede —– gecikmeli olarak teslimata hazır hale geldiğini, —— gecikmeli olarak teslimata hazır hale geldiğini, müvekkilinin gecikmeye hazır hale gelen panel sayısı ile bir ——— gecikme cezası uygulanarak bulunan sonucun gecikilen hafta sayısı ile çarpılarak gecikme cezası uygulandığını, müvekkilince sözleşme gereği hak kazanılan gecikme cezalarının tahsili amacıyla davalı tarafa ——— tarihli e-fatura kesilerek iletildiğini ancak davalı tarafça müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı tarafla yapılan şifahi görüşmelerde davalı tarafın söz konusu ödemeyi yapmayacağının anlaşılması üzerine alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine ———– sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun tebliğ edildiği ancak cevap vermediği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle — tarihli gecikme cezası içeriğiyle düzenlenen faturaya dayalı olarak başlatılan ———— icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, davalının borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla talimat yazılmıştır. Talimat mahkemesince seçilen bilirkişinin—— tarihli raporunda özetle: “Davacının davalı ile ticari ilişki içerisinde olduğunu, davaya konu faturayı yasal kayıtlarına intikal ettirdiği bu fatura tutarı için ——- yılında davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının davalıyla ticari ilişkisinin —– yılından itibaren var olduğu—– yılında ise sadece sözleşme gereği doğan ceza faturası olduğunu, davaya konu fatura bedelinin sözleşme gereği ve cezai hükümlere istinaden düzenlendiğini, ancak teslim süreleri ile ilgili sözleşme maddesine göre —- tarihinde teslim süresinin dolduğunu fakat faturaların———- tarihinde düzenlendiği bu nedenle cezai şart oluşturacak sözleşme hükümlerinin oluşmadığını, diğer yandan teslim süresinden sonra teslim edildiğine dair belgelerin dosyaya sunulması gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır” içeriğinde raporunu ibraz etmiştir. Mahkememizce davalının defterlerinin incelenmesi için ara karar oluşturulmuş, davacı taraf kesin süreye rağmen bilirkişi ücreti yatırmamış, davalının da defterlerini inceleme günü ibraz etmediği anlaşılmıştır.
Faturaya konu cezai şarta ilişkin; TBK’nın 179.maddesinde: “Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir.
Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir.
Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır.” hükmü düzenlenmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmede: “%100 sözleşme bedeli alındıktan sonra satıcı haziran ayının —– gönderim için hazır edecektir ve hazır olduğunda ———- yoluyla yazılı olarak bilgi verecektir. Alıcı iki hafta içerisinde modülleri teslim alacaktır. —-teyit edilen tarihte ürünleri teslim almazsa, —— ürünlerin en son teslim alma tarihinden itibaren toplam sözleşme bedeli üzerinden haftalık ——- teyit edilen tarihte ürünleri hazırlayamazsa, —–ürünlerin teyit edilen hazır olma tarihinin bitmesinden itibaren sözleşme bedeli üzerinden haftalık —— uygulayacaktır.” düzenlemesi mevcuttur. Sözleşmede kararlaştırılan cezai şart hükmü, TBK’nın 179/2 maddesinde düzenlenen ifaya ekli cezai şart niteliğindedir. Bu cezanın talep edilebilmesi için, ürün teslim alınırken kararlaştırılan cezayı isteme hakkının saklı tutulması veya sözleşmede ihtirazi kayda gerek olmaksızın cezai şart istenebileceğine dair bir hüküm bulunması gerekir. Taraflar arasındaki sözleşmede böyle bir hüküm bulunmadığı gibi, ürünlerin tamamının teslim edildiği anlaşılmakla; teslim anında da itirazi kayıt konulduğuna ilişkin delil sunulamamıştır. Bilirkişi ücreti yatırılmadığından ve davalı tarafça defterler ibraz edilmediğinden Davalı tarafın takip konusu faturayı defterlerine işleyip işlemediğinin tespiti de mümkün olmamıştır. Bu nedenlerle sözleşmeye dayalı cezai şart istenemeyeceği açıktır. Hal böyle olunca davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 657,44-TL harcın mahsubu ile bakiye 598,14 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 23/03/2021