Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1033 E. 2023/215 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1033 Esas
KARAR NO : 2023/215

DAVA : İtirazın İptali (Bankanın ticari kredi alacağından kaynaklanan )
DAVA TARİHİ : 10/09/2018
KARAR TARİHİ : 22/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankanın ticari kredi alacağından kaynaklanan ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; bankanın —–Şubesi tarafından—— kefaletleri ile krediler kullandırıldığını, kredilerin geri dönüşlerinin gerçekleşmemesi nedeniyle hesapların kat edildiğini ve borçların muaccel hale geldiğini, İhtarname keşide edildiğini, yine ödenmemesi üzerine ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak itiraz edildiğini, Genel Kredi Sözleşmesi’ne (GKS) göre; kredi hesaplarının kat edilmesinin ve bu hususta yapılacak ihtarla alacağın muaccel hale geldiğini, Yargıtay Kararlarının da bu yönde olduğunu, faiz oranlarının da yasa ve sözleşmelere uygun olduğunu, davalıların bu yöndeki itirazlarının hukuki dayanağı bulunmadığını, faiz oranlarının —– bildirilen en yüksek kredi faiz oranı olan 96 48 faiz oranına GKS maddeleri gereği %30 ilave edilerek bulunduğunu, aynı şekilde kredi kartı faiz oranlarının da—- Tebliği gereği yıllık %28,08 olarak uygulandığını, Yargıtay Kararlarının da bu yönde olduğunu, gayrinakit krediler için yapılan depo talebinin, takip giderlerinin de GKS hükümlerine ve Yargıtay Kararlarına uygun olduğunu, GKS ve Kefalet Ek Protokolünde kredi kullandırılması ve Kefillerin sorumluluğunun açıkça düzenlendiğini, Kefillerin borçtan sorumlu bulunduklarını, Banka defter ve kayıtlarının kesin delil olacağının düzenlendiğini, takip tarihinden sonra dava tarihinden önce yapılan tahsilatların öncelikle faiz ve takip masraflarından mahsup edilmesi gerektiğini iddia ederek, itirazların iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İhtarnamelerde yasalara uygun makul süre verilmediğini, belirtilen tutar kadar borçlarının bulunmadığını, krediler için çekler verildiğini, çeklerin vadesi geldikçe kredilerden düştüğünü, sanki hiç ödeme yapılmamış gibi 2.192.356,45 TL alacak için dava açıldığını, yapılacak araştırma sonucunda verilen çek tutar ve adetlerinin belirleneceğini, yapılan tahsilatların, sonucunda borç tutarının ortaya çıkacağını, Kefalet Sözleşmesinin tarih, içerik, süre ve bedel yönünden yasal dayanaktan yoksun olduğunu ve Borçlar Kanunu’nun emredici hükümlerine aykırı bulunduğunu, Sözleşme asıllarının dosyaya sunulması halinde Kefalet Sözleşmesine ilişkin unsurların bulunmadığının sabit olacağını, kefiller yönünden davanın reddi gerekeceğini belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, banka tarafından, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan banka alacağı için kefiller ve asıl borçlu yönünden başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Yargılama sırasında asıl borçlu olan —- Asliye Ticaret Mahkemesinin ——esas sayılı dosyasından 27/02/2019 tarihinde iflasına karar verilmiş olmakla, bu davalı yönünden davanın kayıt kabul davasına dönüştüğü anlaşılmıştır. —– yönünden dava, mahkememizin —–sırasına kaydedilmiştir. Böylece eldeki davada, iki müteselsil kefil yönünden yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur.Davaya konu icra takibi olan —— sayılı takip dosyası sistem üzerinden celp edilerek incelenmiştir. Takibin asıl borçlu şirket yönünden ticari krediden kaynaklanan toplam 2.677.017,80 TL, —– kart sebebiyle toplamda 68.078,63 TL üzerinden takibin başlatıldığı; kefiller yönünden ticari krediden kaynaklanan toplam 2.626.510,21,80 TL, —–kart sebebiyle toplamda 67.888,52 TL üzerinden takibin başlatıldığı, her üç borçlunun da süresi içinde 28/06/2018 tarihinde, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği, iş bu itirazın iptali davasının da süresi içinde açıldığı görülmüştür.Banka ile asıl borçlu şirket arasında 19/02/2013 tarihinde 2.000.000 TL limitli GKS, 21/11/2014 tarihinde 5.000.000 TL limitli bir GKS, 05/04/2017 tarihinde 10.000.000 TL limitli bir GKS imzalandığı, davalı —— müteselsil kefil olarak imzaladığı, eş rızalarının mevcut olduğu, kefalete ilişkin 24/08/2016 tarihinde ek protokol imzalandığı, banka tarafından 25/06/2018 tarihinde hesabın kat edildiği bellidir. Ayrıca GKS’nin 13.2 maddesi uyarınca banka kayıtlarının kesin delil olacağı kararlaştırılmıştır.Taraf teşkili sağlanmış, teati aşaması sonrasında uyuşmazlık tespit edilmiş, esasa geçilmiştir. Bir bankacı bir sözleşme uzmanı bilirkişi atanmasına karar verilmiş, bu bilirkişiler, 02/06/2020 tarihli ön raporda eksik belgelerin olduğuna işaret etmiş, eksiklikleri tamamlandıktan sonra 22/01/2021 tarihli raporlarında da, asıl borçlu ve kefiller yönünden bir hesaplama yapılmışsa da, kat ihtarının tebliğ edildiği günün haftasonu/tatil gününe denk geldiğinin gözden kaçmış olması, talep ile hesaplanan nakit kredi alacağında fahiş farkın denetime elverişli olmaması, itirazlarının karşılanması gerektiği görülerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bu bakımdan 08/09/2021 tarihli celsede bilirkişi heyetinde katkısı olamayacak olan nitelikli hesap uzmanının heyetten çıkarılarak iki bankacı bilirkişinin heyete eklenmesine; bu şekilde uzman üç kişilik bankacı bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir.Üç kişilik bankacı bilirkişi heyeti, 18/03/2022 tarihli raporda, asıl borçlu ve kefiller için ayrı ayrı nakit kredi alacağı ve kredi kartı alacağı hesaplanmışsa, bu kez de asıl borçlunun takipten sonra 27/02/2019 tarihi itibariyle iflas etmiş olması sebebiyle, asıl borçlu şirket yönünden iflas tarihi itibariyle tahsilde tekerrüre yer vermeden banka alacağının incelenmesi gerektiğinden, ( İİK.nun 195. Maddesine göre iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek alacağın masaya kaydedileceği; öte yandan tahsil harcı ve icra vekalet ücretinin (iflasın kesinleşmesi ile davaya konu olan takiplerin yasa gereği düştüğü nazara alındığında) talep edilemeyeceği ilkesi göz önüne alınarak davalı—— şirketi yönünden önce takip tarihi itibariyle alacağın hesaplaması; sonra bu tarihten iflas tarihine kadar işlemiş faiz ve takip masraflarının eklenmesi ve kayıt kabule esas olacak tutarın hesaplanması gerektiğinden) bu incelemelerin yapılması, ayrıca taraf itirazlarının karşılanması için 22/06/2022 tarihli celsede ek rapor alınmasına karar verilmiştir.18/03/2022 tarihli raporda kefiller yönünden yapılan hesaplamada, nakit kredi alacağı bakımından 2.596.514,31 TL ile kredi kartı yönünden 65.118,12 TL olmak üzere takibin devam edebileceğini belirtmişlerdir. Yapılan bu hesap mahkememizce de benimsenmiştir. Raporda açıklanan gerkeçelerle ticari kredi yönünden temerrüt faizi %62,40; kredi kartı yönünden temerrüt faizi % 28,08 kabul edilmiştir.29/09/2022 tarihli ek raporda, bilirkişiler özetle, bankanın beş adet çek sebebiyle 8.000 TL nin depo edilmesini isteyebileceği, asıl borçlu müflis yönünden takipte kesinleşen tutarın 7.709.302,79 TL olduğu, takipten iflas tarihine kadar işlemiş faiz ve BSMV ile alacağın 3.675.936,98 TL olduğu, ancak bankanın takipten sonra yaptığı toplam 659.651,61 TL tahsilatın düşülmesi ile bankanın iflas tarihi itibariyle müflisten 3.016.285,37 TL alacaklı olduğunu belirtmiştir. Kefiller yönünden ise banka kayıtları kontrol edilerek hesaplamalar yaptıklarını, kök rapordaki görüş ve hesaplamalarında değişiklik olmadığını belirtmişlerdir. (29/09/2022 tarihli ek raporun —–yönünden yaptığı hesaplamalar, bu davalı yönünden dava kayıt kabul davasına dönüştüğünden tefrik ile mahkememizin —– sayılı dosyasında değerlendirilmiştir. Eldeki dava davalı kefiller yönünden devam etmiştir.)Gayrinakdi kredinin depo edilmesi istemi yönünden davacı bankanın kefillerden depo isteminde bulunabilmesi için sözleşmede açık hüküm bulunması gerekmektedir. 05.04.2017 tarihli 10.000.000,00 TL limitli GKS’nin 39. sayfasının 9.21. maddesi çek karnesi verilmesine bağlı gayrinakdi kredilere ilişkin hükümleri içermektedir. Ayrıca sözleşmenin 53. sayfasının 10.13. maddesi kredinin müteselsil kefalet karşılığı kullandırılması ve müteselsil kefillerin sorumluluğuna ilişkin hükümleri ve 54. ve 55. sayfaları temerrüte ilişkin hükümleri içermekte olup bu iki hükmün birlikte değerlendirilmesinde çek karnesi verilmesinden kaynaklanan gayrinakdi kredi için alacaklı bankanın müteselsil kefillerden depo talebinde bulunulabileceği anlaşılmaktadır.Açıklanan sebeplerle aşağıdaki şeklide karar verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
Tahsilde tekerrüre yer vermemek kaydıyla;
1——. İcra Müdürlüğü’nün—— Esas sayılı takibe itirazın kısmen iptaline; ticari kredilerden kaynaklı borç için 2.596.514,31 TL alacak üzerinden;—– kredi kartından kaynaklı borç için de 64,290,06 TL asıl alacak, 828,06 TL işlemiş faiz toplam 65.118,12 TL üzerinden devamına;Ticari krediler için asıl alacağa takipten tahsil tarihine kadar %62,40 oranında temerrüt faizi, faizin %5 i oranında BSMV uygulanmasına;—— kartından doğan alacak için asıl alacağa takipten tahsil tarihine kadar %28,08 oranında temerrüt faizi, faizin %5 i oranında BSMV uygulanmasına;İcra takibinden sonra yapılan tahsilatın icra müdürlüğünce nazara alınmasına;
2-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacı bankaya verilmesine;
3-Gayrinakdi alacağın depo talebi yönünden;
Nakde dönüşmemiş —— nolu çekler için 1.600 X 4 = 6.400 TL gayrinakdi alacağın depo edilmesine;
Nakde dönüşen —— nolu çek yönünden ise 1.600,00 TL asıl alacağın , ödeme yapıldığı tarih olan 25/09/2018 tarihinden itibaren yıllık %28,08 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV işletilerek devamına;
4-Alınması gerekli 181.816,11TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 23.714,49-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 158.101,62 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- Davacı tarafından dava açılırken mahkememize yatırılan 35,90-TL başvurma harcı, 23.714,49-TL peşin harcın toplamı olan 23.750,39-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen toplam 11.731,00 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%97,02 kabul %2,98 ret oranında ) olmak üzere 11.381,16 TL ‘nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
9- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 230.848,97 TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
10- Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 13.354,24 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.