Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1019 E. 2021/811 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1019 Esas
KARAR NO : 2021/811 Karar

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 31/08/2018
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalıdan alacaklı olduğunu, davalının borcuna—– düzenleyerek müvekkiline verdiğini, iş bu kambiyo evraklarının Gaziosmanpaşa —.İcra Müdürlüğü– Esas sayılı dosyaları ile takibe konduğu, dosyada uzun süre borçlunun haczi kabul malı araştırıldığı ve bulunmadığını, takipler devam ederken davalının Gaziosmanpaşa —. İcra Hukuk Mahkemesinin —— Esas sayılı dosyandan, takip sırasında zamanaşımı gerçekleştiğini iddia ederek dava açıldığını ve davanın kabul edilerek zamanaşımından icranın geri bırakılmasına kararı verildiğini, bu sebeple müvekkiline borcu karşılık veridiği çeklere karşı takip aşamasında zamanaşımı gerçekleştiğinden bahisle takibi iptal ettirerek sebepsiz zenginleşen davalıdan toplam 28.800-TL tutarlı alacağın tahsil edilerek müvekkiline verilmesine, alacağına karşılık çek tarihlerinden itibaren ticari faiz işletilmesine, başkaca ve bakiye hak ve alacakları saklı tutulmasına, masraflarla vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde davacı tarafın TTK 732.maddesine dayandığını, müvekkilinin dava dilekçesinde belirtilen çekin keşidecisi olmayıp cirantası olduğunu, cirantaya karşı böyle bir istemin ileri sürülemeyeceğini, dava dilekçesinde ciro yoluyla düzenlemek ibaresi geçmekte olduğunu, ciro yoluyla düzenlemek ibaresinin — açısından bir anlam taşımadığını, bir kambiyo senedi kapsamında kişilerin ya keşideci, ya da ciranta olabileceğini, müvekkilin dava dilekçesinde belirtilen çekin keşidecisi olmadığını, cirantası olduğunu, dolayısıyla davacı tarafın sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak talebini müvekkiline yöneltmesinin mümkün olmadığını, söz konusu davada müvekkilin sebepsiz zenginleşmediğini ispat etmesi bir durumun söz konusu olamayacağını, bu sebeple açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle,——- miktarlı çekler dolayısıyla davacının davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı, varsa —– davalıdan tahsili şartlarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Davacı vekili, —- Dilekçesi ile; davasını tümden ıslah edrek alacak davasına çevirdiğini beyan ederek 28.800-TL’nin çek ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Islah dilekçesi davalı ——- tarihinde tebliğ edilmiş, davalı——- uyap sistemi üzerinden verilen dilekçe ile; davacının davalıdan alacağı bulunmadığı, iddia edilen alacağın zamanaşımına uğradığı belirtilerek ispatlanamayan davanın reddi talep edilmiştir.
Dava konusu çeklerde davalı lehtar durumunda olup çek arkasındaki imzaya bir itirazı bulunmamaktadır. Söz konusu çeklerin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu değerlendirilerek davacı tarafın göstermiş olduğu tanığı ——- dinlenmesine karar verilmiş, Mahkememiz 27/04/2021 tarihli duruşmada hazır bulunan tanık dinlenmiştir. ——–Davacı ve davalıyı tanırım, Ben ———– arasındaki bir ticari ilişki vardır, dava konusu çekler hakkında bilgim vardır, ben alacağın sebebini bilmiyorum, ancak davalının davacıya borcu vardır, çekleri borçlarına karşılık olarak vermiştir, bu davacı ve davalı—- birbirleri ile görüşürler, Davacının —– —- malzemeler—————— davalının ne iş yaptığını bilmiyorum, sadece ticaret yaptıklarını biliyorum, ancak aralarında alacak verecek olduğunu biliyorum, taraflar arasında alacak borç ilişkisi vardır, ——— ona borcu olduğunu biliyorum, davalı çekleri davacıya verirken ben ordaydım, davalı …——verirken ben borcuma karşılık veriyorum, dedi, şeklinde beyanını bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, dinlenen tanık ifadesi birlikte değerlendirildiğinde;
Dava konusu çeklerin keşidecisi ——-olup, davalı lehtar konumundadır. Dosya kapsamına alınan ——- davalının aynı zamanda keşideci şirketin ortağı ve yetkilisi olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı taraf davaya cevap dilekçesinde zamanaşımı defii ileri sürmemiştir. Islah dilekçesinin kendisine tebliğinden sonra ileri sürmüş olduğu zamanaşımı defii ise süresinde bulunmadığından Mahkemece değerlendirmeye tabi tutulmamıştır.
Dava, zamanaşımına uğramış çeklerden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkindir. Dava konusu çeklerde ciro silsilesine bakıldığında çeklerin davalı borçlu tarafından ciro edilmek suretiyle davacıya devredildiği bu nedenle davacı ve davalı arasında temel ilişki bulunduğu ve davacının da bu temel ilişkiye dayandığı görülmektedir. Bu durumda zamanaşımına uğrayan çek yazılı delil başlangıcı teşkil edeceğinden davacı alacağını tanık dahil her türlü delil ile ispatı mümkün bulunmaktadır.—
Belirtilen sebeple davacının davasını borç ilişkisine dayandırdığı ve zamanaşımına uğramış, kambiyo niteliğini kaybetmiş olsa da yazılı delil başlangıcı sayılan, imzanın inkar edilmediği çeke karşı dinlenen tanık ile haklılığını ispat ettiği, davalının imzayı inkar etmediği gibi, hukuki ilişkiyi hangi sebeple reddettiğini de ispat edemediği, çekin kambiyo niteliği taşımaması ve takipten önce de ihtar çekilmemesi nedeniyle temerrüt tarihinin takip tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle,——- itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL,KISMEN REDDİNE,
28.800-TL davacı alacağının takip tarihi olan 20/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Gaziosmanpaşa —-.İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı dosyası kapsamında yapılan tahsilatların tahsilat tarihleri itibariyle borçtan düşülmesine,
2- Alınması gerekli 1.967,33- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 551,14- TL(ıslah harcı dahil) peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.416,19-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-a)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90-TL. başvurma harcı, 551,14-TL(ıslah harcı dahil) peşin harcın toplamı olan 587,04- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 232,50-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- ——–ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan —— vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.